altmış sekiz

40K 3.5K 1.1K
                                    

Emre: Devrim

Emre: Kusura bakma sürekli sürekli sana yazıyorum

Emre: Ama Özcan telefonlarıma yine cevap vermiyor.

Emre: Bir kere ulaşılamıyordu, bir kere de meşgule attı.

Emre: Eğer yanındaysa söyler misin ben sinir krizi geçirmek üzereyim çünkü.

Devrim: Emre

Devrim: Yani şimdi çok yakınımda değil.

Devrim yazıyor...

Devrim yazıyor...

Devrim: Söylerim de yani

Devrim yazıyor...

Emre: Devrim ne diyorsun anlamıyorum

Emre: Ne saçma sapan konuşuyorsun?

Emre: Yanındaysa söyle, yanında değilse de lütfen yanına gider misin?

Emre: Meraktan deliye döndüm.

Devrim: Emre

Devrim: Özcan şu an meşgul.

Devrim: Bir kızla konuşuyor, yani karşı masada

Devrim: Bu yüzden söyleyemem sanırım şimdi.

Emre: Ne diyorsun amk?

Emre: Ne demek başka bir kızla konuşuyor?

Devrim: Başka bir kızla konuşuyor işte.

Devrim: Ne diyeyim beni de zor duruma sokma.

Devrim: Sorarsın gelince.

Gözlerimi sonuna kadar açmış ekrana bakıyordum. Okuduğum şeyi algılayamıyordum ya da inanmak istemiyordum.

"Başka bir kızla konuşuyor ne lan?" diye mırıldandım şokla.

Dişlerimi sıkıp mesaj yerinden çıkıp yeniden Özcan'ın numarasına tıkladım. Bu sefer telefonunu tamamen kapatmıştı.

Kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissediyordum. Gözümün önünde Özcan'ın biz kızla konuştuğu görüntüler gelirken gözlerimi sıkıca kapattım.

Yanlış anlamayacağım bir durum olsaydı Devrim açıklardı öyle değil mi? Şimdi neden açıklamıyordu...

Telefonu yeniden elime aldım ve sinirle avucumda sıkmaya başladım.

"Hemen kötü düşünme." diye mırıldandım.

Ama kendimi bile kandıramıyordum...

---

Özcan... bir yıllık ayrılık süreci mi yaşamak istiyorsun...

Bu arada bölüm yine çok uzun, dinlene dinlene okuyun. Anca sindiririz....

ERGANİLİ SEVGİLİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin