ERGANİLİ SEVGİLİM

yetmiş

Özcan'ın boynuna dilimi sürüp bir kez daha yaladım. Boynunu esir almış öylece bir yere kıpırdamasına izin vermeden öpüyordum. Yan yana yatıyorduk ama vücudumuz o kadar yakındı ki birleşmiş gibiydik.

"Emre annen girmesin içeri?" diye sorduğunda bir bebeğin annesinin memesini emmesi gibi boynunu vakumlarken kafamı olumsuz anlamda salladım.

"I-ıh." dedim ağzımı hiç çekmeden. Muhtemelen boynu mosmor olacaktı.

Mırıldanıp biraz daha döndüm ona, Özcan ise benden fırsat bulabilirse boş olan yerlerimi öpüyor ya da okşuyordu. Geldiğinden beri yirmi dakikadır böyleydik.

"İz çıkarma, annen anlayacak." dediğinde derin bir nefes alıp boynunu bıraktım. İki saniye beyaz, sonra da kıpkırmızı olmuştu. Boynunun her köşesi bu izlerle doluydu.

"Anlamaaz." dedim ama anlayacağını biliyoddum. Baştan aşağı incelemişti çünkü Özcan'ı.

Özcan hazır dudağım boş kalmışken alt dudağımı yakalayıp emdi ve sıkıca öptü. Sıcak nefeslerimiz birbirine değdikçe içim daha da hoş oluyordu. Gözüm çenesindeki tırnak izi gibi olan ince bir iz vardı. Kaşlarımı çatarak elimi kaldırıp orayı okşadım.

"Ne oldu çenene?" diye sordum. Özcan dudaklarını yaklaştırıp elimi öpmeye başladı.

"Küçük bir yeğenim var, gitmeden önce beni görmeye geldi. Tırnakları değdi." mırıldanarak açıkladığında hmm deyip elimi çektim ve yara izinden öptüm.

"Ben birazdan gideyim. Babana yakalanmak istemiyorum şimdi."

"Dur biraz daha, özledim lan." dedim ve elimi diğer özlediğim yere koydum.

Sertliği kumaşın üzerinden okşadığımda nefesi kesikleşti ve biraz daha açtı bacaklarını.

"Çok özledim diğer sevgilimi." dedim yavaş yavaş okşayarak. Özcan sırıttı.

"Benden çok onu özledin değil mi?" diye sorduğunda gülümseyerek omuz silktim.

"Tartışılır." deyip vücudumu kaldırdım ve aletine yakın olacak şekilde durdum. Kumaşın üzerinden kalın aleti öpüp yanağımı sürdüm. Yanağım sertliğe değerken beni izleyen Özcan'a baktım. Hem yakalanma korkusu vardı hem de yapmamı istiyordu.

"Ben ona çok iyi bakacağım artık. Her istediğini vereceğim." diye mırıldandım ve gözlerinin içine bakarak bir kez daha öptüm. İçi gitmişti.

"Çok sevindi buna." dedi Özcan benimle dalga geçerken.

Daha fazla sırıttım ve dalga geçtiği için ağzımı aralayıp kumaşın üzerinden aletini ufakça ısırdım. Anında yerinden zıpladı.

"Lan dişleme." dedi hâla aleti dişlerimin arasındayken. Uzanıp çenemden tuttuğunda gülerek bıraktım haşmetlisini.

"Benimle dalga geçersen ısırırım koparırım ona göre. Ama yalnız bazen kanım kaynıyor ısırıp sevmek istiyorum."

"Aynen, severken öldür güzelim." dedi çenemden tutup kendine doğru çekerken. Sevdiğim şeyden uzaklaşınca mızmızlandım.

"Bırak daha hasret gideremedim." dedim ama lafım durağımın öpülmesi ile kesilmişti. Sıkı sıkı öpüp geri çekildi.

"Şimdi olmaz. Ben seni kavuşturacağım daha sonra." dudaklarımı büküp yüzüne baktım.

Yüzüme bakıp sırıtırken beni kendine çekip büktüğüm dudağımı dişledi ve emip bıraktı. O sırada zil sesi kulaklarımıza doldu. Özcan korkuyla geri çekildiğinde benim de içimi bir telaş kapladı.