ERGANİLİ SEVGİLİM

yirmi dört

Emre: Ne yapıyorsun yiğidim?

Özcann: Dışardayım arkadaşlar ile buluşmaya gidiyorum.

Emre: Ben izin verdim mi?

Özcann: Höst.

Emre: İyi eğlenceler aşkım.

Özcann: Güldürme.

Emre: Niye gülmeye çekiniyorsun? Gülsene doya doya..

Özcann: Millet telefona bakıp ne sırıtıyorsun diye başımı ütüler.

Emre: Onların ağzına sıçayım.

Özcann: Sen ne yapıyorsun?

Emre: Ben de oturuyorum öyle.

Özcann: Hmm..

Tam bir şey yazıyordum ki birden ekranda sesli arama çıkınca ödüm koptu. Özcan arıyordu, saniyesinde geri kapattım.

"Bir kere de itiraz etmeden oyna ya." Selim sinirli bir şekilde Buğra' ya bakıyordu.

Bir kafeye gelmiştik ve şimdi onlar bilardo oynuyordu. Hemen başımın dibinde oldukları için Özcan arayınca elim ayağım birbirine dolanmıştı.

Barlas hemen yanımdaydı ve muhtemel telefonum çalarsa kimin aradığına bakacaktı.

Onlara Özcan ile konuşmayı kestiğimi söylemiştim. Onu unutmaları gerekiyordu çünkü Selim bir işe tutulursa peşini bırakmazdı.

Derin bir nefes alıp etrafa göz gezdirdim ve bakışlarımı telefonumun ekranına indirdim.

Özcann: Neden kapattın?

Emre: Annem odaya girdi de, rahat konuşamam diye kapattım.

Özcann: Ha anladım, kusura bakma.

Özcann: Ben de arkadaşların yanına varana kadar konuşuruz diye aramıştım.

Emre: Akşama konuşalım olur mu?

Özcann: Olur olur. Bir işim çıkmazsa.

Emre: Sizin ev çok kalabalık, muhtemelen iş olur yani.

Emre: Hep soracağım unutuyorum, kaç kardeşsiniz?

Özcann: Dokuz.

Emre: Yuh

Emre: Senden büyük var mı?

Özcann: Üç tane ablam var benden büyük, üçü de evli. Diğerleri de küçük benden. En küçüğü 11 yaşında.

Özcann: Senin kaç kardeşin var?

Emre: Tek kardeşim :(

Özcann: Ben de senin bir abinim bundan sonra.

Emre: Özcaaan.

Özcann: Şaka yaptım yavrum.

Emre: Ya bundan sonra espri yapınca random atsana, şaka olduğunu anlamıyorum.

Özcann: Emoji bile sevmiyorum, en zor durumda atıyorum. Random atamam ben.

Emre: Aşkım nolur ya, benim için.

Özcann: Tamam, bakarız.

Emre: Hadi at şimdi bakayım.

Özcann: Emre tuvalet eğitimi mi veriyorsun yavrum? Atarım işte bir ara.

Emre: Sen çok sinirlisin farkında mısın?

Emre: Yakında beni döversinde sen.

Özcann: Dövebilecek kadar yanımda olsan sence sana elimi kaldırır mıyım?

Emre: Ne kaldırırsın?

Özcann: Terbiyesizleşme.

Emre: AJDHJAJNDJAJDJKAHDHSHSH

Emre: Seni var ya çok seviyorum.

Özcann: Ben de seni.

Emre: EBENİSKİM SENİJN BİR ANDA SOYKLENİR Mİİİİ

Özcann: Ne zaman alışacaksın? Ne zaman güzel bir şey desem küfür ediyorsun.

Emre: Alışamıyorum, yıllar geçse de alışamam gibi.

Özcann: Gerçi sana diyorum ama ben de çok alışmış sayılmam.

Emre: Hah bak bir de bana laf atıyorsun.

Özcann: Tamam tamam bir şey demedim.

Emre: Ölürüm sana, hemen böyle geri adım atıyorsun ya bitiyorum he.

Özcann: Ne yapayım ben geri adım atmazsam sen sanki kavga edecekmişsin gibi geliyor.

Özcann: Kavga etmek istemiyorum seninle.

Emre: Yaaa aşkım.

Emre: Ben de etmem ki...

Özcann: İnşallah.

Emre: Amen.

Özcann: Tövbe estağfurullah.

Özcann: Neyse ben geldim arkadaşların yanına.

Özcann: Fazla yazamam şimdi.

Emre: Tamam yavrum iyi eğlenceler.

Özcann: Sağ ol.

Özcann: Görüşürüz gülüm.

Emre: Görüsürüzzz