yirmi dokuz

50.9K 3.7K 1.3K
                                    

Özcann: Neredesin sen?

Özcann: Kaç saattir mesajlarıma cevap vermiyorsun?

Özcann: Arıyorum anında meşgule atıyorsun.

Özcann: Merak ediyorum.

Bildirimleri üstten okurken, adım söylenince telefonun ekranını kapattım hızla.

"Emre okulun düzenlediği kampa gelecek misin?" bacak bacak üstüne atmış, sigarasını içerken. Derin bir nefes aldım.

"Yok, ben gelmeyi düşünmüyorum." içki ile karıştırdığım meyve suyunu elime alıp bir yudum içerken Selim ile göz göze gelmiştim.

Sevgilisinin boynunu öperken, çarpık bir gülüş ile arada bana bakıyordu. Sanki kontrol ediyordu sürekli.

"Aa keşke gelseydin."

O üzgün bir şekilde konuşunca daha fazla uzatmasın diye hafifçe gülümsedim.

Selim bana anladığını itiraf etmemişti, ben de sormamıştım zaten. Ama onu tanıyordum, onu biliyordum. Anlamıştı ve eğer anladıysa bu işin peşini bırakmazdı.

Ben ona rest çeksem bile Özcan'a bulaşmayı kesmezdi. Özcan'ın ailesinin öğrenmemesi için, ona zarar gelmemesi için eskisi gibi olmak zorundaydım.

Kaç kere aradı hesaplayamamıştım, mesajlarına ise bildirimden bakıyordum. İsmini gördüğüm an bile kalbim acıyordu.

Biraz fazla telefon ile uğraşınca dikkatini çekiyordu. Bana itiraf ettirmeye çalışıyordu.

Bazen tiksinerek baktığını görüyorum. Irkçı, homofobik bir piçin tekiydi çünkü.

"Barlas ve Buğra'da birazdan gelir. Daha sonrada diğer mekana geçelim." dedi Selim yavaş bir şekilde konuşurken. Kızlar direkt kafasını salladığında arkama yaslandım.

"Olur." dedim sadece. Tatmin olmuş gibi yeniden sevgilisi ile konuşmaya devam etti.

Gözlerimi kapattım, bu yaşadığım şeylerin hepsi benim yüzümdendi.

---

Mekandan ayrılır ayrılmaz taksideyken telefonumu açtım. Onlarca mesaj vardı. Meraktan ölmüştü muhtelemen.

Emre: Özcan.

Özcann çevrimiçi.

Özcann yazıyor...

Özcann: Neredesin sen Emre?

Emre: Babamın çalıştığı yere gelmiştim ve çok yoğundu. O yüzden ne cevap verebildim, ne de telefonu açabildim.

Özcann: Emre bir ses kaydı ya da küçük bir mesaj atmak bu kadar zor değil.

Özcann: Aklım çıktı ulan.

Özcann: Kaç saattir deliye döndüm.

Emre: Özür dilerim sevgilim.

Özcann: Özür dileyecek şeyler yapma Emre.

Özcann: Bir daha beni sakın habersiz bırakma.

Emre: Tamam yemin ederim bir daha kısa bir mesajlada olsa haber edeceğim.

Özcann: İyi edersin.

Emre: Ben seni çok özledim.

Özcann: Ben de seni özledim.

Özcann: İlk defa işte azar yedim.

Özcann: Dikkatim dağınık diye.

Emre: Ölürüm sana:(

Özcann: Ben sana ölürüm.

Özcann: Şimdi içim o kadar ferahladı ki.

Özcann: Bir saat sonra işten çıkacağım, bari son bir saat aldığım paranın hakkını vereyim.

Özcann: Çıkışta seni arayacağım, eve gidene kadar konuşuruz.

Emre: Tamam aşkım, görüşürüz.

Özcann: Görüşürüz yavrum.

Emre: Seni seviyorum.

Özcann: Ben de seni çok seviyorum.

Emre: Tamam tamam hadi git.

Emre: Çıktığında direkt ara.

Özcann: Tamam.

görüldü ✓✓

ERGANİLİ SEVGİLİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin