yetmiş üç

45.5K 3.2K 1.5K
                                    

Akif ve Devrim ile bir saat kadar beraber oturduk. Bu süre içinde Akif'in bana olan değişik bakışlarını görmezden geldim. O an aklımdan Selim ile yaptığımız tüm saçmalıklar geldi ama hiçbirine Özcan'ın kızacağını sanmıyordum. Önceden yaptığım boş davranışlardı.

Devrim ile Özcan bakışları ile nasıl anlaştılarsa Devrim az önce zorla Akif'i dışarı çıkarmaya ikna etmişti. Eniştesinin gülü sırf biz sevişelim diye evi boşaltmıştı resmen.

Ozcan kapıyı bir tur kilitleyip anahtarı anahtarlıkta bıraktı. Bir anda gelme ihtimallerine karşı bir önlemdi. Arkasını dönüp bana yaklaştığında sırıttım.

"Diyelim birden geldiler ve kapıyı kilitli gördüler. Şüphelenmez mi Akif?" diye sorduğumda koltuğa geçip oturdu.

"Bizi o halde görmesindense şüphelenmesini tercih ederim. Birinci seçenek sorgusuz sualsiz infaz oluyor çünkü." dedi alay ederek. Mantıklıydı.

"Zeki olunca benimki sana kabarıyor."

Yamuk bir şekilde sırıttı ve kolumdan tutup kendine çekti. Dengemi sağlayarak yerimi bilip tam kucağına oturdum. İki elinide belime koyup yüzüme baktı. Ona üstten baktığım zamanları ayrı bir seviyordum.

Gülümseyerek yerime biraz daha yerleştim ve dudaklarını esir aldım. İlk yavaş başlayan öpücük daha sonra hızlanıp alevlenmişti. Otomatik olarak gözümü kapattığım için yüzünü göremiyordum ama değişimi hissediyordum.

Nefes nefese kalınca dudaklarımızı ayırdık. Gözümü açıp yüzüne baktım ama o saniyesinde boynuma gömülmüştü. Yaşadığım zevkle alt dudağımı ısırıp elimi kafasına attım ve biraz daha bastırdım.

"Mühürle." diye mırıldandım. Onaylarmış gibi oturduğu yerde dikleşti ve belimin tam ortasına iri ellerini yerleştirerek boynumu emip ısırdı. Sürekli aynı yeri emiyordu.

Her tarafımı öpmesi için boynumu çevirip kafasını daha sıkı bastırdım. Onun dudaklarını vücudumun her yerinde hissetmek istiyordum. Dilini sürüp ardından dudakları ile emdiğinde kendimden geçmiştim.

Zorla boynumdan ayrıldığında dudakları kızarmıştı. Dudaklarını yalayıp geri çekildim. Öyle güzel ve ateşli duruyordu ki bu haliyle, etkilenmemek elde değildi.

Ben de onun boynuna yönelik mühürlediğimde diğer yandan da kalkmış olan aletine sürtünüyordum. Altımda daha da sertleşiyordu. Elini kalçama koyup sıktığında öptüğüm tenden dudaklarımı çektim ve boynuna sıkı sıkı sarıldım.

"Odaya geçelim." dediğinde kafamı salladım.

"Tamam." diye mırıldandım nefes nefese.

Bir elini belime koydu, diğeri ile koltuktan destek alarak kalktı ve onu da kalçama koydu. Koala gibi sarılmıştım vücuduna.

İki odayı geçtikten sonra bir odanın kapısını açtı ve içeri girdi. Kafamı boynundan kaldırıp etrafı inceledim. Bir yatak ve dolap vardı. Onun dışında bir de gitar ve birkaç küçük eşya daha vardı.

"Burada mı kalıyorsun sen?"

"Evet." dediğinde yatağa oturmuştu. Beni yatağa hafifçe bıraktığında kollarımı boynundan ayırdım.

Şimdi yatağa yatan ve göz önünde olan ben olduğum için biraz utanmıştım. Birkaç saniye öylece dursam da Özcan kazağını çıkardığında rahatlamıştım.

Kazağını çıkarıp kenara attı ve iki bacağımdan tutup hafifçe ayırarak bacak arama girdi. Nefesim kesilmiş bir vaziyette sadece onun hareketlerini izliyordum. Benim de üzerimi çıkarıp kazağının yanına yolladı.  Vücudumu kısaca süzüp üzerime eğildi ve dudaklarıma bir öpücük kondurdu.

ERGANİLİ SEVGİLİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin