kırk altı

62.3K 4K 3.7K
                                    

"Emre, gel hadi çay iç." içeriden seslenince kendimi toplayıp ayağa kalktım. Özcan yine beni yalnız bırakıp gitmişti. Dediğine göre iki dakikada gidip gelecekti okulun olduğu yere, ama hâlâ gelmemişti.

Özcan'a beş dakika içinde burada olmazsan ağzına sıçarım tarzı bir tehdit mesajı atıp saçlarımı karıştırarak dışarı çıktım.

Çıkmaz olaydım... Ne ara bu kadar gacı toplanmıştı bu eve? Ben çıktığım anda teyzelerin gözü bana döndü. Hepsini daha önce teker teker görmüştüm ama toplu görünce bir irkildim.

"Gel gel, yanıma otur." dedi en büyük ablası. Biraz benim kafadandı o. Gülümseyerek yanına gidip oturdum.

O sırada gacılar bana bakıp Kürtçe bir şeyler söylemeye başladılar Özcan'ın annesine. Neyse ki kaynanama inancım tamdı, o beni yedirmezdi kimseye.

"Biri baklava alıp gelmiş, ye diye çağırdım." dedi ablası bana yanaşarak. Daha sonra yerdeki tepsiye eğilip iki tane tabaktan birini alıp bana uzattı.

"Sağ ol abla." dedim sırıtarak. Tatlıyı çok severdim ve evdeki herkes öğrenmişti bunu.

Konunun benden çıktığını anladığımda rahat rahat tatlımı yemeye devam ettim. Tam ağzıma bir lokma atarken kapı açıldı ve başında tülbent olan bir kız girdi. Acayip güzeldi. İnsanın bakınca bir hey maşallah diyesi geliyordu.

"Geldi Özcan'ın kızı." dedi ablası,artık güzel değildi.

Kaşlarım çatılırken ağzımda baklava ile ablasına döndüm. O da bana biraz daha yaklaşmış dedikodu moduna girmişti.

"Özcan'ın kızı derken?"

"Annem Özcan'ı Zelal ile evlendirmek istiyor." dediğinde nefesim hızlanmıştı. Kız zarif bir şekilde gülümseyip annesi olduğunu düşündüğüm kadının yanına oturdu. Özcan'ın annesi ona gülümseyerek bakıyordu.

"Özcan ne diyor bu duruma?" dedim kıza bakarken. Öfkemi ve sinirimi gizlemeye çalışıyordum ama ne kadar başarılı oluyordum meçhul.

"Birkaç kere bahsettik ama hiç gönlü yok." herhalde olmaz. Onun gönlü bende çünkü.

"Sen arkadaşısın, sence iyi mi?" çayından bir yudum alırken rahat olmaya çalıştım.

"Özcan sarışın seviyor ya öyle demişti." dedim umursamaz bir şekilde.

"A aa yok benim aslanım esmerlerden hoşlanır." gözlerimi kapattım. Ağzına sıçayım Özcan.

Salonun kapısı açıldığında Özcan içeri girdi. Ortalık birden sessizliğe bürünmüştü. Özcan kafası ile herkese selam verdi. Kız ona gülümseyerek bakarken o samimiyetsiz bir gülüşle karşılık verip bana döndü.

"Öze gel tatlı ye." dedi ablası. Kız hâlâ ona bakıyordu. Dişlerimi sıktım.

"Ben bir telefonuma bakmaya gideyim." dedim ve ayağa kalktım. Telefonumun cebimde olması dışında hiçbir sorun yoktu.

Özcan hâlâ ayakta dikilmiş bir vaziyette dururken ben yanından geçip gittim. Ben odaya geçerken onun içeride bir şeyler dediğini duydum.

Kapıyı kapatıp sinirle odanın içinde dolanırken valizimin içinden elbiselerin taştığını gördüm. Sinirimi ondan çıkarmak için önüne çöküp valizin içine küfür ede ede yerleştirdim.

"Demek esmer ha." kazağımı öfkeyle valize geri soktum. O sırada kapı açılıp kapandı.

"Emre?" Özcan'ın sesini duyduğumda yüzüne bakmadım. Yanıma gelmişti. "Ne oluyor?"

ERGANİLİ SEVGİLİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin