doksan üç

37.7K 3.1K 1.5K
                                    

Bölümü blaxklsE'a ithaf ediyorum❤️

Merdivenleri ikişer üçer çıkarken içimde garip bir heyecan vardı, sanki Özcan ile ilk defa buluşuyormuş gibi hissediyordum. Gerçi ilk buluşmamız bile olaylı olduğu için hiçbir zaman bunun tadına varamamıştım. Onu ilk gördüğüm zamanın bir kafede olmasını isterdim, diğer sevgililer gibi.

Kapının önüne geldiğimde birkaç kere zile bastım. Kapının açılma süresi çoğaldıkça gözlerimi apartmanın her köşesinde gezdiriyordum. Kapı açıldığında kafamı çevirip baktığımda Özcan karşımda duruyordu. Gülümsedim ve içeri doğru bir adım attım ama beni durdurdu.

"Hiç girme, dışarı çıkalım." dedi ve ayakkabılarını giyindi. Kaşlarım çatıldı.

"Niye ki? Nereye gideceğiz?" diye sorduğumda o ayakkabısını giyinip kolunu uzatıp kapıyı kapattı ve bana döndü. Gözlerimiz birleşince iki saniye bir durduk.

"Şimdi bunlar rahat bırakmazlar. Akif'den araba anahtarı aldım. Biraz dolaşalım sonra seni eve bırakırım." kafasını eğip konuşurken ne kadar yakışıklı olduğunun farkında mıydı acaba?

"İyi de senin ehliyetin yok."

"Bir şey olmaz çok uzağa gitmeyiz, yakalanmam." dediğinde kafamı salladım. O kendine bu kadar güveniyorsa ben daha çok güvenirdim.

Konu bitmesine rağmen birbirimize bakmaya devam ettik.

"Öpeyim mi?" diye sordum birden. Kafasını kaldırmadan gözüyle etrafı taradı ve daha sonra kolumdan tutup beni kapının önünden uzaklaştırdı.

Belimi duvara yaslayıp üzerime eğildiğinde nefesim kesilmişti. Damarları belli olan elini duvara yaslayıp dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Hareket etmeden, kokumu içine çekerek derin derin öptü ve kendini geri çekti.

Gözlerinin içine baktığımda beni ne kadar özlediğini görebiliyordum, umarım ki o da bana bakarken kendisini ne kadar sevdiğimi görüyordur.

"Hadi, gidelim." dediğinde kafamı salladım ve iki parmak ucumla bileğinden tuttum. Hiçbir şey söylemeden merdivenlerden aşağı indik.

Dışarı çıktığımızda belini dik bir duruşa getirip boynunu kütletti ve etrafına bakarak sağa doğru ilerledi. Hemen arkasından onun adımlarına yetişmeye çalışıyordum. Bir arabanın önünde durduğunda daha önce bu arabayı görmediğime emindim.

"Akif nereden bulmuş parayı da bu arabayı almış?" Özcan sürücü koltuğuna ilerlerken bana yandan baktı.

"Babasının sanırım, öyle demişti."

Dudaklarımı büzüp düşünür gibi yaptım ama ardından kafamı sallayıp bende yan koltuğa geçtim. Arabaya binip kapıyı kapattım gibi Özcan motoru çalıştırmıştı.

"Kapalı bir yere gitmeyelim, evde durmaktan bunaldım zaten." dediğimde direksiyonu çevirirken kafasını salladı gözlerimin içine bakmadan.

Mahalle arasından çıktığımızda sürekli etrafta polis var mı diye bakıyordum çünkü Özcan yakalanırsa cezası ile hiç uğraşamazdı. Babam onu tek bırakmazdı ama bir olayı daha kaldıracak bünyem kalmamıştı.

İkimizde konuşmuyorken sessizlik olmasın diye radyoyu açtım. Yabancı bir müzik çaldığında Özcan hafifçe yüzünü buruşturdu. Bende bir türkü kanalı açıp bıraktım. Arada bir Kürtçe şarkılarda çıkıyordu ve Özcan dudaklarını oynatarak eşlik ediyordu.

Onu izlediğimin farkındaydı bu yüzden bazen susuyordu ama yeniden kendine engel olmadan mırıldanıyordu. Bu haline güldüğümde bakışları bana dönüp göz kırptı. Omuz silktim.

"Çok tatlısın." dedim sadece, gözlerini anında benden kaçırırken dudaklarının kenarı kıvrılmıştı. Gülüşünü durdurmak için dudaklarını birbirine bastırıp kaşlarını yukarı kaldırdı ve ardından daha karizmatik bir ifadeyle önüne bakmaya devam etti.

Önüme döndüğümde on dakika sonra kimsenin olmadığı, yeşilliğin bol olduğu bir yere geldiğimizde birazda olsa rahatladım, öperken falan biri görecek diye korkmama gerek yoktu. (Y/N; İstanbul'u bilmediğim için kendime yeni bölgeler inşa ettim, kusura bakmayın...)

Bir köşeye geçip park ettiğinde radyonun sesi de kesilmişti. İkimiz öylece önümüze bakıyorduk ama birden Özcan küfür ettiğinde kaşlarımı çatarak ona döndüm. Kendine kızıyor gibiydi. Bakışlarını bana çevirdi.

"Gülüm sen aç mısın ya? Sormadan etmeden getirdim. Şimdi aklıma geldi." dediğinde az önceki gerilimden dolayı rahatlamış bir vaziyette nefes aldım ve gülümseyerek kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Yok, yok. Yedim ben evde." dedim rahatlaması için. Gerçekten de yemiştim.

"Doğru söyle." dedi emin olmak istermiş gibi.

"Vallahi." dediğimde birkaç saniye daha baksa da ardından 'tamam' diyerek kafasını salladı ve önüne döndü.

Bakışlarımı ondan çekemiyordum, dizlerinin üzerine koyduğu eline uzandım ve tuttum. İrkilsede bir şey demedi. Parmaklarımızı birleştirip elini kucağımın üzerine koydum. Elimi sıkıca tutmuştu, geriye yaslanıp öylece durdum.

Ortam yeniden sessizlesmişti, bir şeyleri halletmemiz gerekiyordu ama konuşmak istemiyordum. İkimizde birbirimizi çok iyi anlıyorduk ama her kelimede bir başka anlam arıyorduk.

"Seni seviyorum." dedim birden. Bu sefer bekliyormuş gibi hiç tepki vermedi.

"Ben de seni seviyorum." önüne bakarken en içten şekilde mırıldandı.

Aramızda ki bu gerilimli soğukluk sinirimi bozmaya başlamıştı.Yabancı insanlar gibi duruyorduk. O yüzden uysal Emresu modumu açmamın zamanının geldiğini düşündüm.

"Ne kadar çok seviyorsun? Hamam böceği olsam yine sever misin?" diye sordum, yüzünü buruşturdu.

"Eşek olduğun halde seviyorum, herhalde öyle de severim." gözlerimi irileştirip yüzüne baktım. Bunu beklemiyordum.

"Öküz." dedim alıngan bir tavırla. Bakışlarını bana çevirip kahkaha attı.

Elini bırakmak için bir hamle yaptım ama o benden önce davranıp bıraktı elimi. Daha sonra ise kolumdan tutarak beni kucağına çekti. Afallarken oturduğum yerden ayağımı zorla alıp Özcan'ın koltuğunun arasına sıkıştırdım.

Özcan ise ben yerime tam olarak yerleşmeden boynumdan, çenemden sıkı sıkı öpmeye başlamıştı. Harbiden çok izlemişti beni sanırım.

"Aptal çocuğum." dedi öpücüklerinin arasından.

En sonunda bir kez de yanağımdan sıkıca öpüp bana sımsıkı sarıldı. Kucağında küçülmüş bir vaziyette otururken ben de ona sarılıp gözlerimi kapattım.

"Yemin ederim bunu özlemişim." dedim yoğun sevgisinden bahsederek. O cevap vermedi ve bir kez daha öptü saçımdan.

Gülümseyerek gözlerimi kapatıp kokusunun ve ortamın sessizliğinin huzuruna bıraktım kendimi.

--

Belki diğer bölüm arabada seks gelir, belki de gelmez. Sadece bu bölüme seks yakışmaz diye yazmadım...

ERGANİLİ SEVGİLİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin