Kuzey bana şaşkınlığını gizleyemezken irileşmiş kızıl gözleriyle baktığında daha da telaşa kapıldım. Ateşim çıkıyormuş da içten tutuşmuşum gibiydi. Daha önce hissetmediğim tuhaf karıncalanma düşüncelerimi yönetmeye çalışıyordu sanki. Görüş alanım değişiyordu.
"Bakma öyle, bir şey yap." dedim çaresizlikle. Ellerimi boynuma getirip terimi kuruladım üstünkörü. Kendimi kontrol edemiyordum.
"Burda olmamam gerek." dedi Kuzey dediklerimi duymayarak. Bakışlarını kaçırıp kendini geri çektiğinde endişeyle ona doğru atıldım. Tek umudum gibiydi.
"Gidemezsin." dedim ve onu tuttum. Yakaladığım elinden yayılan sıcaklık ve ten hissi bir anda dünyanın en erotik şeyiymiş gibi geldi. Hala birazcık ayık olan yanım kızgınlığın ne lanet bir şey olduğunu düşünüyordu ama büyük çoğunluğum bir alfa için yalvarıyordu.
Kontrol etmek ve direnmek öyle zordu ki, bütün bedenim aynı şeyi isterken.
"Yapma." dedi Kuzey ateşe değmiş gibi benden kaçarak. Oldukça komikti, o ateşin kendisiyken..
"Ne yapacağım?"dedim yine.
Kuzey'in dudaklarından küçük bir hırlama döküldü. Onun sesini duyan kurdum içimde uyanışa geçmişti ve karnıma içten tekme yemişim gibi bir sancıyla öne doğru kıvrıldım." Çok zor, "dedim hurıltıyla." Bu şey seni istiyor. " Bunu dediğim için sonra utanabilirdim. Ellerimi karnıma sarmış öne doğru bükelerek bekliyordum şimdi.
Kuzey'in ağır adım seslerini duydum. Arkama geçip yatağın bulunduğu yere yürüdü. Geri geldiğinde ben olduğum yerden kıpırdamamıştım bile. En ufak bir hareket etsem üzerine atlayacakmışım gibiydi çünkü.
Boynuma geçirilen soğuk metali hissettiğimde titredim. Ellerimden biri refleksle soğuk metal kelepçeyi bulduğunda aynı anda omurgamdaki ve ense kökümdeki karıncalanmayı hissetmiştim.
"Bu telki gücüyle üretilmiş üst düzey bir alet. Düşüncelerine kenetleriyor. Eğer senin ve alfanın zihninde tehlike hissediyorsa mührü koruyor. Yani sen isteyene kadar boynunda kalacak." diye tane tane konuşan Kuzey'i çok uzaktan duyuyor gibiydim. Büküldüğüm yerden biraz doğrulup ona baktım. Ve içimdeki kurt onun olmam için beni içten içten tırmalarken direndim.
" Ben çıkacağım kapıyı kilitle ve asla kimseyi içeri alma. Hemen bir hekime, sağlıkçıya her kim varsa haber vereceğim."
Ona doğru bir adım attım refleksle ama hastalıklıymışım gibi hemen benden kaçtı. Bu omega kurdum için öyle ızdırap vericiydi ki, içimde acıyla çığlık attığını duyuyormuşum gibi kulaklarım çınladı. Uzayan dişlerimi sertçe birbirine geçirip onun kaçmasına bu defa müsaade etmeden üzerine atladım. Boynuna doladığım kollarımla yükselip burnumu kokusunu en iyi duyabileceğim yere, yani boynuna yaslamıştım.
Kuzey'in kollarımda kaskatı kesildiğini fark ediyordum ama önemsemiyordum. Şuan umrumda olan tek şey yoğun ve yatıştırıcı alfa kokusuydu. Burnumu sürterek hafif bir mırıltı çıkardım. İşte şimdi kurdum sakinleşmişti. Karnıma büyük tüylü kuyruğunu sallayarak içten gıdıklayıcı bir his bırakmıştı. Kuzey'in eli saçlarımın arasına karıştı ve beni kendine yasladı.
Onu öp, onun ol, diyordu içimdeki ses. Kuzey'in kurdunu o kadar çok sevmişti ki kendini ona kanıtlamak için deliriyordu sanki.
Elimin birini göğsüne yaslayacak olduğumda Kuzey saçlarımdaki elini aniden çekip beni itti yeniden. Şaşkınlıkla neredeyse düşüyorken dengemi zor sağlayıp ateş saçan gözlerimle ona baktığımda "Dediğimi yap," dedi ve odadan kaçar gibi çıktı. Sonra benim peşinden geleceğimi düşünmüş olmalı ki anahtarımı da almış ve kapıyı dışarıdan kilitlemişti. Kapattığı ve kilitlediği büyük varaklı kapıya koşup hırsla bir tekme geçirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gümüş Kraliçe - Omegaverse
Teen Fiction... [TAMAMLANDI] OMEGAVERSE ve fanmade kitabıdır. Yattığım yerde kıpırdanıp yavaşça gözlerimi araladım. Ve ilk gördüğüm şeyin Kuzey'in kuzgun karası saçları olmasını beklemiyordum. Gözlerim anında yuvalarından fırlayacak gibi açıldığında dün yaşad...