Sanki her şey yolundaymış gibiydi.
Kuzey ve benim ait olduğumuz yer bu küçük dere kenarı olmalıydı belki de. Çünkü uzun zamandır kendimi böylesine dingin ve huzurlu hissettiğim başka vakit olmamıştı. Omegam mutluydu, içimde taşıdığım küçük alfa mutluydu ve Kuzey, o da uzun zaman sonra gerçekten mutluydu hissediyordum.
Her güzel andan sonra başıma çok daha kötüsünün geleceğine hazırlıklı olmasam duyduğum savaş sesleri kulağıma yabancı gelebilirdi. Fakat o sabah Kuzey'in çıplak göğsü üzerinde huzurla araladığım gözlerimin aslında bir kaosla karşı karşıya olduğunu saniyesinde anlamıştım.
Oldukça fazla gürültü çıkaran trafo gibi bir alet vardı bizden oldukça uzakta. Bunu biliyordum. Bu Güney'in binbir hainlikle inşa ettirdiği o tuhaf makineydi. Güçlerimi etkisiz bırakan ve beni tüketen o garip alet..
Yüzümü buruşturup halsizce ayaklandım.
Kuzey benim kıpırdamamla mı yoksa çok daha önce mi uyandı bilmiyordum fakat gözleri açık ve kızıl hareleri hırsla doluydu. O günün beklemediğimiz bir şekilde karşımıza çıktığını hepimiz biliyorduk sanırım.
Güney sonunda saklı cennetimizi bulmuştu ve burayı da elleriyle mahvetmek için geliyordu. Belli ki onı öldürmeyi becerememiştim. Bunun bana nasıl hissettirmesi konusunda karışıktım hala.
Fakat şuan onun bana dostça hisler beslemekten oldukça uzak olduğunu düşünürsek, kaybettiğim dostumun acısı için dert yanmayı bir kenara bırakmalıydım ve Güney'in, sevdiklerime ve bana ne kadar zarar verdiğini hatırlamalıydım.
"Ne yapmalıyız?" diye sordum sessizliği bölerek.
Kuzey uzandığı yerde benim gibi doğruldu ve yan tarafa uzanarak gece üzerinden çıkardığı gömleğini eline alıp kollarından geçirdi sakince. Sahiden sakin olduğunu sanmıyordum aslında.
"Sen," dedi son düğmesini de el çabukluğuyla ilkledikten sonra gözlerime bakarak. "Bebeğimizle birlikte bu defa, güvenli bir yerde beni bekliyorsun." diyerek itiraz kabul etmiyormuş gibi sert bir yüz ifadesi takındı.
Kaşlarımı çattım. "Kuzey, saçmalıyorsun." dedim hemen. "Seni yalnız bırakamam ki. Hem ailem orda, arkadaşlarım.. Bana ihtiyacınız var."
"Arda lütfen," dedi benim gibi kaş çatarak. "Bir kez daha bana aynı çaresizliği yaşatma." Soluklandı." Seni, sizi düşünmekden aklımı toparlayamıyorum."
"Olmaz, Kuzey." dedim ayağa kalkarak. "Öylece bekleyemem. Hem sen dememiş miydin, insanlar bana güveniyor. Şimdi korkak gibi saklanacak mıyım? Üstelik korkmuyorum bile."
"Biliyorum bebeğim," dedi Kuzey üzerime eğilip iki yanığımı sıcak avuçlarına hapsederken. Gözlerime duygu dolu uzun bir bakış attı, ikna etmek ister gibi. "Korkmadığını, ne kadar güçlü olduğunu, oradaki insanların senin liderliğini beklediğini ve senin onların Kraliçesi olduğunu.. İnan bana biliyorum hepsini. Ama.. Anla beni. Seni korumalıyım."
Sonlara doğru karasızlaşan sesi neredeyse bir fısıltıya dönüşmüştü ve yorgunca alnını alnıma yaslayarak soluklandı.
" Kuzey, "dedim." Yapamam. "
Kuzey de en az benim kadar biliyordu ki, eğer benim halkım özgürlük için son kez bu savaşı verecek ise geri durmazdım. İç güdülerim tam aksini söylese ve omega içimde bebek alfa için endişeli olsa da daha çok ikinci benliğim ön planda gibiydi.
Kuzey gitse bile peşinden geleceğimi biliyor olmalıydı bu yüzden yüzünü hafifçe uzaklaştırıp gözlerime bakarken çaresizdi. Üzgündü ve öte yandan benim kadar hırs doluydu. Anlıyordum.
"O zaman, seni koruyacağım." dedi kabullenerek bu defa tok bir sesle. "Dinle," diyerek hızlıca toparlandı ve bir adım uzaklaşarak daha farklı bir hale büründü. "Benden çok daha güçlüsün ve haliyle yaşayan herkesten daha güçlü olduğun anlamına geliyor bu. Bu yüzden avantaj hep sende. Eğer bir şey yapman gerekecek ise.. Ne yaparsan yap ama Güney'e zarar verme."
"Ama.." dedim anlamayarak.
"İtibarımı geri kazanmam için bize canlı ve sağlıklı lazım."
Anlamamıştım planını fakat başımla onayladım yine de. "Peki ya şuan savaş nasıl ilerliyor. Denizden mi geldiler?" diye sordum çünkü, benden daha çok fikri var gibiydi. Ve benden daha çok savaş görmüş gerçek bir komutan olarak onun bilgisine güveniyordum.
"Muhtemelen taaruzda olduklarını sanıyorlar fakat biz oraya gittiğimizde müdafaa yapacak vakitleri bile olmayacak."
"Nasıl?" dedim.
"Deniz'e ve sana bağlı güzelim." dedi ve iç çekti. "Ama şimdi gitmeliyiz. Durumu daha yakından görmeliyim."
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gümüş Kraliçe - Omegaverse
Teen Fiction... [TAMAMLANDI] OMEGAVERSE ve fanmade kitabıdır. Yattığım yerde kıpırdanıp yavaşça gözlerimi araladım. Ve ilk gördüğüm şeyin Kuzey'in kuzgun karası saçları olmasını beklemiyordum. Gözlerim anında yuvalarından fırlayacak gibi açıldığında dün yaşad...