"Yani iki bebek var öyle mi?" diye şaşkınca soran Akın'a aynı şaşkınlıkla başımı sallayarak onay verdim. Elini karnıma koymuş sanki hissedebiliyormuş gibi merakla bakıyordu. Bana komik geliyordu şuanki hali. "İki kez dayı oluyorum." dediğinde kıkırdadım.
Kontrolden sonra haberi duyan gelmişti resmen. Bir o kadar daha meraklı insan olduğunu biliyordum aynı zamanda. Annem, dolu dolu olmuş gözleriyle ağlamamak için direniyor gibiydi. Kız kardeşim iki yeğeni olacağı için heyecanlı görünüyordu, babam ise düşenceli gibiydi. Onun ne düşündüğünü yüzünden anlayamıyordum fakat sanki benimle konuşmak istediği bir şeyler var gibiydi. Onunla daha farklı bir bağımız olduğunu hissediyordum hep böyle zamanlarda.
"Saat geç oldu, biz artık odaya dönelim." dedi Annem sonra. "Sen de daha dikkatli ol, ortalıklarda dolaşıp durma artık. Bir an önce evinize gidin. Böyle kalabalıkta rahat edemiyorsun."diye uzun bir nasihatin ardından ayaklandı.
Aslında çok sıradan cümlelerdi fakat Kuzey ve benim gibi normal olmayan iki insan için şuan 'eviniz' kelimesi bile absürt gelmişti kulağıma. Bizim bir evimiz olduğundan bile emin değildim. İşin kötüsü hala ortada biz diye bir şey var mıydı, o bile karışıktı.
Hayal kuruyorduk, sarayla ve krallıkla ilgili bir çok hayalimiz olduğu gibi bebekle veya alışmakta zorlansam da bebeklerle ilgili de bir çok hayalimiz olmuştu fakat hala' hayallerdi'. Ve bu beni tedirgin ediyordu artık.
Ailem ben dalgınken çoktan odadan çıkmışlardı. Kuzey onları geçiriyordu. Fakat babam yanımda kalmıştı. Hatta diğerleri gittiğinde Kuzey'e "Bize biraz izin verir misiniz?" diyerek saygı ekiyle sorduğunda hafif kaşlarım çatılsa da Kuzey başıyla onaylayıp bana gülümseyerek dışarı çıktı.
Babam tekerlekli sandalyesini sürerek tam karşımda durdu. Önce bende, sonra karnımda şefkatli bakışlarını gezdirirken gerginlikle yutkundum. Ne düşünüyordu anlamıyordum.
"Seni hiç böyle hayal etmediğimi düşünüyorum uzun zamandır." dedi derin bir sesle. Bakışlarını gözlerime çevirdiğinde uzun zamandır babamın gözlerine bakmadığım için pişman ve buruk hissettim. Her şey o kadar çığırından çıkmıştı ki her gün gördüğüm insanın gözlerine bile bakmadığını fark ediyordum daha yeni.
" Ben de." dedim gülümsemeye çalışarak. "Kendimi hiç böyle hayal etmemiştim."
"Güzel oldun."dedi babam." Birine aşık oldun, şimdi de bebeklerin var. " Gülümseyerek," Senin adına çok mutluyum Arda. Diğerlerinden, yani kardeşlerinden hep farklıydın. Senin uyumsuz yapboz parçası olduğunu düşünüyordum. Bizim küçük kasabamızda aradığın yeri bulamayacağını biliyordum. "
" Baba.. "
" Sözümü kesme. "dedi." Ait olduğun yer burasıymış. Keşke sana daha fazlasını verebilseydim. Sadece her zaman yanındayım. Kim olursan ol, kiminle olursan da. Ama herkes benim gibi değil oğlum. Bu yoldan gideceksen çok daha dikkatli ol. İyiliğinden çok kötülüğünü isteyecekler, Senin için korkuyorum. "
Uzanıp babamın ellerini tuttum. Bunları bana söylemek için uzun zamandır fırsat kolladığını anlayabiliyordum. Onu dinlemeyi de özlemiştim. Gözlerim dolu dolu olmuştu.
"Benim için tehlike her zaman vardı baba. Biliyorsun başımı belaya sokmakta üstüme yoktur. Şimdi üç kişilik bir bela grubuyuz." diyerek gülmeye çalıştım.
Babam da gülümsedi hafifçe. Bana doğru yaklaşıp sesini hafifçe kısarak "Önce kendini düşün olur mu?" dedi. O bunu söylerken şefkatle gülümsüyordu fakat benim gülümsemem silindi ama bunu niçin söylediğini anlayabiliyordum.
" Baba, Kuzey.. "
" Ona güveniyor musun? "diye sordu." Şuanki durum seni tehlikeye atıyor. Ona söyleyemiyorum, çünkü hala tahtın tek varisi belki ama bu durum devam ederse sen de bebekler de halk tarafından kabul göremeyeceksiniz. En azından gümüşler için. İnsanların resmi bir şeyler görmeleri gerek. Tehlikeyi anlayabiliyorsun değil mi oğlum? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gümüş Kraliçe - Omegaverse
Roman pour Adolescents... [TAMAMLANDI] OMEGAVERSE ve fanmade kitabıdır. Yattığım yerde kıpırdanıp yavaşça gözlerimi araladım. Ve ilk gördüğüm şeyin Kuzey'in kuzgun karası saçları olmasını beklemiyordum. Gözlerim anında yuvalarından fırlayacak gibi açıldığında dün yaşad...