"Daha önce hiç böyle bir yer görmüş müydün?" diye sordum sırtımı göğsüne yasladığım alfaya. Bir sıcak şelalenin kıyısındaydık. Şelale gürültüyle küçük göletine akıp beyaz köpükler çıkarıyordu. Cennetten bir parça olabilecek kadar huzurlu ve dingin bir mekandı. Daha önce görmediğim türde renkli çiçekler ve meyve ağaçları vardı.
"Gölbölge," dedi Kuzey. "Orayı görmüş olsan çok daha hayran kaldırdın. Bunca savaşın neden olduğunu belki.."
"Kuzey, lütfen savaş hakkında konuşmayalım. Bir süre." dedim sözünü keserek.
"Haklısın, özür dilerim." diyerek beni kollarıyla daha çok kendine çekip saçlarıma uzun bir öpücük bıraktı.
"Ama," dedim başımı hafifçe eğip arkama doğru, onu görmeye çalıştım. "İnsanların benim hakkımda düşündüğü şeyleri biliyor muydun?"
"Hangi konuda?"
"Benim," dedim yutkunarak. "Benim lider olduğumu düşünüyorlarmış. Ben.. Bilmiyordum, kafam karıştı ve sanırım yetersiz hissediyorum."
"Çok haklılar güzelim," dedi sakince. "Sen onların Kraliçesisin, tarihin ilk Kızıl Kraliçe'si. Bu zamana kadar gelmiş Gümüş Kraliçelerden çok daha güçlü.."
Kızarmış yanaklarımkla kollarının arasında ona dönüp güldüm seslice. Beni uzun uzun böyle anlatması utandırmıştı.
"Abartıyorsun,üzülmeyeyim diye.." dedim gülerek.
"Hiç de bile." dedi burnunu öperek. "Hem de en güzel kraliçesi."
"Sen çok romantik oldun." dedim huysuzluğa vurarak. Çünkü daha fazla kızarırsam domatese dönüşecektim galiba.
"Göstermek için fırsatımız olmadı diyelim." diyerek alay ettiğinde homurdandım. "Ama seni öyle kıskanıyorum ki, herkesin ilgisi bakışları senin üzerinde. Fark etmiyorum mu sanıyorsun. Bir an önce mühürlensek ve herkes benim omegam olduğunu anlasa.."
"Sen dolmuşun," dedim gülerek. "Yok öyle bir şey ayrıca. Ben senin omeganım. Sen de benim alfamsın~" diyerek göz kırpıştırdım.
Kuzey yanağımı ısırdı acıtmadan hemen ardından ise öpücüklere boğdu. Kollarının arasında kıkırdarken uzun zaman sonra kavuştuğum ilgiden oldukça memnun ve omegamın hoşnut olmasıyla mayışmış hissediyordum. Her yaşadığımız güzel andan sonra başıma kötü bir şey gelecek hissi bile şu anıma gölge düşüremiyordu.
"Yok yok, o Lodos denen elemanda var bir şeyler. Konuşma onunla." diye çocuk gibi tavır aldığında kıkırdadım.
"Gerçekten mi Kuzey?" dedim şaşkınca.
"Sevmedim onu." dedi omuz silkerek.
"Belli, bunca zaman içinde biriktirdiğine göre." dediğimde aklıma o ayarsız vita geldiğinde bu defa benim kaşlarım çatıldı. Bu konuyu Kuzey'le hiç konuşmamaıştık.
"Kuzey," dedim saniyeler sonra meraklı bir tonla. Tamamen ona dönüp gözlerine baktım. "Sence bir delta var olabilir mi?"
Kuzey bir süre düşünür gibi gözlerini benden çekip göleti izledi. Sonra dudak bükerek, "Bir vita varsa, mümkün tabii. Ama bunca zaman saklanmış olması bana mantıklı gelmiyor."
"Saklanmayıp ne yapabilirdi ki?" dedim kaş çatarak. "Kızıl kan ise çoktan savaşta ölmüş olurdu. Gümüş ise, belki de krallığın hırsları için feda edilmiş olurdu. Ya da başka bir krallıkta olabilir. Güçlü bir silah."
Kuzey huzursuzca kaş çattı. Bunu düşünmediği ortadaydı. Ayrıca vita hakkında ne düşünüyor merak ediyordum fakat nasıl sormam gerektiğini bilememiştim. Her şekilde kulağa kıskançlık konuşması gibi gelecekti. Aslında biraz kıskandığım da doğruydu. Onu sevmemiştim ve sürekli Kuzey'e bakarken yakalamak hoşuma gitmiyordu. Tuhaf tavırları vardı.
"Peki ya vita?" dedim kendimi tutamayarak. "O da güçlü bir silah değil mi? İsterse omegalara hükmedebileceğine dair efsaneler var, sence doğru olabilir mi?"
Kuzey gözlerime bakıp ifadesizce başta tepkilerimi süzer gibi inceledi. "Tehlikeli." dedi tek bir kelime açıklamaya yetermiş gibi. Fakat sonra devam etti. "Onda tuhaf bir şeyler var Arda. Vita olması ya da bilmiyorum fakat onu gördüğüm ilk andan beri hissettiğim.. Tuhaf bir karanlık var."
"Güney gibi." dedim istemsizce.
Gözlerini kaçırmadan beni başıyla onayladığında içime çöken huzursuzlukla göğsüne yaslanıp göleti izlemeye daldım.
Güney adını bir süre daha zikretmekten kaçınıyordum fakat şimdi bir anda aklıma geldiğinde yine düşünmeden edemedim. Uzun zamandır krallıktan haber alamadığımız için tam olarak bilmiyorduk. Sahiden ölmüş müydü, yoksa çok daha büyük felaket seneryolarına hazırlık mı yapıyordu?
Ölmesini dilediğim için kimse beni suçlayamazdı ama..
Bir zamanlar Güney'e güvenen Arda, içimde bir yerlerde çaresizce arkadaşını özlüyor ve onun adına üzülmeye devam ediyordu. Güney'in manipüle edilmiş bir kurban olduğunu düşünmeden edemiyordum. Küçüklüğünden beri o kadının maşası olmuştu ve bunu nefretle ödüyordu. Ona acıyordum.
Ölmüş olmasını dilemiyordum fakat öyle olması herkes için çok daha iyi olacaktı sanırım.
"Onu düşünüyorsun değil mi?" diye kısa sessizliği böldüğünde Kuzey, sesindeki derinlikte boğulmamak için nefeslendim. Kollarımı beline sıkıca sarıp başımı göğsüne yaydım.
"İstemsizce." diye mırıldandım. "Bu sessizlik uzun sürdü ve korkmuyor değilim Kuzey. Kendim için endişelenmeyi uzun süre önce bıraktım fakat bebeğimiz için korkuyorum. Ona güzel bir hayat verebilmeyi istiyorum. Savaşsız ve kaossuz. Temiz bir hayat."
Kuzey saçlarıma uzun bir öpücük bıraktı." Bizim için bunu yapacağım. "dedi." Beraber yapacağız. "
" Bir şey mi biliyorsun? "dedim anlamayarak.
"Komutan, ordunun tamamlanmak üzere olduğunun farkında. Büyük bir darbe olacak. Krallık boşken.. Suçsuz olduğumu kanıtlamalıyım."
"Nasıl?" dedim kaş çatarak.
"Bir planım var." dedi dalgınca sonra omuzlarım patpatlayıp "Sözde bunlardan uzaklaşmaya gelmiştik. Kapatalım hadi şu konuları ve güzel bir balık yiyelim."
Bir anda hareketlenmesiyle kafam karışarak "Balık?" diye mırıldandım.
"Gölet balık dolu." diyerek ayağa kalktı ve pantalonum paçalarını katlanmaya başladı. Eğildiği yerden hala oturmakta olan bana göz kırptığında şapşalca gülümsedim.
"İyi, hadi bize yemek getir alfa kurt." dedim keyifle ayaklarımı uzatıp.
"Sen de ateşi yak bakalım omega kurt."
"Aa o senin uzmanlık alanın." diye omuz silktiğimde göz deviriyordu.
"Şimdiden kölen olmuşum." diye söylenir gibi yapmacık bir dudak büzmesiyle yavaş yavaş göle adımlamıştı.
"Sen bir de tacımı aldığımda gör." dedim uzaklaştığı için yüksek sesle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gümüş Kraliçe - Omegaverse
Teen Fiction... [TAMAMLANDI] OMEGAVERSE ve fanmade kitabıdır. Yattığım yerde kıpırdanıp yavaşça gözlerimi araladım. Ve ilk gördüğüm şeyin Kuzey'in kuzgun karası saçları olmasını beklemiyordum. Gözlerim anında yuvalarından fırlayacak gibi açıldığında dün yaşad...