Episode 40

2.2K 249 17
                                    

Medya yeni karakterler bu arada..

***

"Feramonları kopyalayamıyorum ve çok uzun süre aynı yüzü kullanamıyorum ama pratik yaptıkça geliştiğini fark ettim. Henüz çok yeni."diye açıklama yaparak eski haline dönüşüp yerine oturan çocuğa dik dik baktığımı," Üzgünüm.. Seni rahatsız mı ettim? "diye sorduğunda fark etmiştim. Etrafına yalancı mahçup bakışlar atıp" Ben sadece seni etkilemek istemiştim. Yüzünü kullanmamdan rahatsız olduysan.. "

Dişlerimi gıcırdattım, dilime gelenleri söylememek adına. Sanki bir daha benim bedenimi kullanma, desem keyiflenecek gibiydi. Bu yüzden zoraki gülümsedim.

" Hayır, "dedim." Etkileyici oldu, bilakis. "

" Herhangi bir maddeyi içermiyor. "diye mırıldandı Kuzey konuşmamızı bölerek." Öyle değil mi? O halde gücün kaynağı ne? "

" Aslında, "dedi Eren Kuzey'i muhatap alarak." Işığı kullanıyorum. Ben aslında benim, fakat sizin gördüğünüz şekli değiştiriyorum. Bu yüzden feramonları kopyalayamıyorum zaten. "

" Görünmez olabilir misin? "dedim Elisa'nın yakın dostu Işık'ı hatırlayarak.

" Hayır, bu noktada biraz karmaşık. Sadece kendi bedenimi kontrol edip bükebiliyorum. Gümüş kanlar gibi diğer cisimlere veya tümden ışığa müdahale edemiyorum. "

Oldukça işe yarar bir yetenekti yine de. Henüz yeterince güçlü olmasa bile..

Akın sorunlarımızın bittiğini düşünerek ayaklandı ve daha önce tanışmadığım diğerlerini tek tek tanıtıp yeteneklerinden bahsetti. Hepsini tek seferde aklımda tutamadım fakat mavi saçlı, benden biraz daha küçük olduğunu düşündüğüm ve adının Deniz olduğunu öğrendiğim çocuk dikkatini çekmişti. Çünkü o henüz çok zayıf olsa da oldukça tehlikeli bir güce sahipti.

Yetenekleri kopyalayabiliyordu. Tamamen gücü kendine çekebiliyor ve karşısındakini silahsız bırakabiliyordu.

Ama çok toydu. Zayıf ve ürkek görünüyordu. Burda olmaktan ne kadar rahatsız olduğu ise gözlerimin içine bile bakamamasındn anlaşılıyordu. İçimde ona karşı tuhaf ve savunmacı bir yön ortaya çıkarıyordu bu durum istemsiz.

Yanında kolunu onun omzuna dolamış kızıl saçlı alfa ise abisiydi. Bir yeteneği yoktu, ya da henüz ortaya çıkmamıştı. Fakat o gözlerimin içine bakarak "Kardeşimi kullanmanıza izin vermiyorum. Burdan gideceğiz." demişti.

Adı Lodos'tu.

"Kimseyi kullanmak gibi bir niyetimiz yok." dedi Kuzey, toplantının başından beri tuttuğu elimi nazikçe masanın üzerine bırakarak. Bana doğru hafifçe yaklaştı. Bir eli arkamdan dolanıp sandalyenin arkasına yaslanmış ve kolunu sırtıma yaslamıştı. Sahiplenir gibi.

Bunu pek sık yapmazdı.

"Bana pek öyle gelmedi." diye güldü gevşekçe Lodos. "Yıllardır süregelen bir savaşta ön safta, kızıl kanları kullanan Kral'ın varisi söyleyince özellikle."

O an bu kardeşleri, neden ilk görüşte sevdiğimi daha iyi anladım.

Onları kaybetmek istemiyordum. Sadece güç için değil, aynı zamanda yanımda fikirlerimi savunan birilerini görmek, en az benim kadar sahiplendiklerini bilmek ve güvenmek istiyordum.

"Buradaki herkes,"dedim yüzümde kararlı bir ifadeyle ayağa kalkıp. Bütün bakışlar üzerime toplanmış ve konuşmamla birlikte saygılı bir sessizlik vuku bulmuştu. O an o hissi yine hissettim. Liderlik, minnet ve bir kaç gurur verici his daha süregelmişti. Hayatım boyunca hissetmediğim kadar önemli hissettiriyordu.

Gümüş Kraliçe - OmegaverseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin