34. BÖLÜM

3.5K 196 108
                                    

Beni unutma

Eser'in kısılmış gözleri yüzümde gezinirken başını hafifçe salladı "İstediğin iyi olmak olsun kötü olsamda senin için iyi olmanın yollarını bulacağım."

Gülümsedim tarifi mümkünsüz, ışıl ışıl gözlerine bakarken. Yüzünde yerini almış kendinden emin ifadesiyle söylediği sözlerin arkasında olduğunu belirtti.

Alt dudağımı ağlamamak için dişlerken güçlü bir nefes aldım "Sen..." Bakışlarımı ondan kaçırıp sertçe yutkundum. Kalbim öyle hisli öyle sert çarpıyordu ki.... Aldığım hızlı nefeslerin arasından dudaklarım aralandı "Sen rastladığım en güzel şeysin."

Sözlerim biter bitmez hızla yataktan kalktım. Utangaç bir tavırla komodinin üzerine bıraktığım tepsiyi aldım "Bunları bırakıp geleceğim. Sen biraz dinlen."

Bileğimden aniden geriye doğru çekilmemle kendimi Eser'in kucağında bulmam bir oldu. Bu yakınlık ve bulunduğum konum karşısında titrek bir nefes verdim. Bacaklarının üzerinde otururken afallamış bir hâlde yüzümde gezdirdiği gözlerine baktım.

Yüzünde ki yamuk gülüş genişledi "Demek rastladığın en güzel şeyim ?" Tek kaşını kaldırıp sorusuna cevap beklediğini belirtircesine baktığında utanarak başımı önüme eğdim.

Saçlarım omuzlarımın yanından dökülüp yüzüme kalkan olduğunda sertçe yutkundum. Kıpkırmızı olduğuma o kadar emindim ki... Tepsiyi tutan çaresiz parmaklarım ondan güç almak istercesine daha sıkı sarıldı.... Dilim tutulmuş gibiydi sessimi çıkaracak gücü kendimde bulamıyordum.

Yüzüme gelen saçlarımı hızlı bir parmak hareketiyle kulağımın arkasına sıkıştırdı. Başım önüme eğik bir vaziyette elimdeki tepsiye bakarken Eser yüzüme yaklaşmaya başladı. Göz ucuyla yan tarafıma baktığımda dudakları kulağıma çok kısa mesafe kala duraksadı.

Sıcak nefesi kulağımın üzerinde gezinirken gözlerim seğirdi. Yan profilime bakarken kulağımın üzerinde dudaklarını araladı "Ben bir raslantı değilim..."

Kaşlarım hafifçe çattıldığında dudakları tekrar aralandı "Bir gün bunu anlayacaksın." Söylediklerini doğru düzgün idrak edemeden yüzümden uzaklaşıp sırtını yatağın başlığına yasladı.

Gözlerim telaşlı bir hâlde etrafda dolanırken sertçe yutkundum. Hâlâ üzerinde oturduğumu idrak etmemle hızla bacaklarının üzerinden kalktım. Aldığım düzensiz nefesler yüzünden elimdeki titreyen tepsiyi bir elimle sabit tutmaya çalışırken diğer elimle de kıpkırmızı olmuş yüzümü yelledim.

Eser'in üzerimde gezinen gözlerini fark ettiğimde gülümsemeye çalıştım "Sıcak mı oldu sanki biraz ?"

Yüzünde ki keyifli ifadeyle beni izlerken kollarını göğsünde kavuşturdu "Kış ayındayız."

Gülümsemeye çalışırken hızla yüzümü yellediğim elimi indirdim "Doğru ya... Benimki de laf işte." Boşta olan elimi vücuduma sardım "Oo üşüdüm ben ya havalarda baya soğuk... Hem niye sıcak olsunki. Şuan odanın sıcak olması için bir sebep mi var ?"

Sersem gibi konuşmam karşısında hafifçe gülümsediğinde daha fazla kendimi rezil etmemek adına hızla dudaklarımı araladım "Şey... Ben en iyisi gideyim... Tepsiyi bırakayım." Başımı sallayıp bakışlarımı zar zor Eser'e çevirdim "Evet öyle yapayım."

Ondan etkilendiğim zamanlardaki tatlı telaşımın hoşnutluğuyla hafifçe başını salladı "Tamam öyle yap." Bakışlarımı kaçırıp hızla kapıya döndüğüm sırada bana seslendi "Yalnız tepsiyi bırakıp geri geleceğin detayını unutma."

Dudak büzüp ona doğru döndüm "Öyle mi söyledim?" Eser başını hafifçe salladığında gülümsemeye çalıştım "Yok bence öyle söylememişimdir."

UnutulmazsınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin