20. BÖLÜM

3.9K 215 40
                                    

"Ben bu kadar senken nasıl giderim kendimden?"

Musluktan elime akan birikmiş suyu avucumda toplayıp yüzüme çarptım. Ellerimi yüzümde bir süre tuttuktan sonra musluğu kapattım ve yandan kâğıt havlu alıp yüzümü kuruttum.

Lavaboda aynadaki yansımama durgun bir ifadeyle bakarken elimin içinde buruşturduğum peçeteyi çöp kovasına fırlattım. Önlüğümün yakalarını düzelttikten sonra derin bir nefes alıp verdim.


Yedi gün geçmişti...Eseri son görüşümün üzerinden.

Omuzlarım düştü. Tenim ürperdi. Sert bir yutkunuşun ardından sessiz bir mırıltı yankılandı ruhumun ücra köşelerinde "Hani o uçurumdaki kızın kendisinden gitmesine asla izin vermeyecekti?"

Gözlerimi yumdum. Kafamdaki cevapsız sorulara tek bir cevap bile bulamamıştım. Aklımda ki sorularım cevapsızdı belki ama her şeyi önemsiz kılan bir sorumun cevabını kalbim çoktan vermişti.

Elimi usulca sol göğsümün üzerine koyduğumda tüm bedenim aldığım nefesle ürperdi.

Ben Eseri çok özlemiştim.

Yere eğdiğim başımı kaldırdım. Açık saçlarımı toplayıp ensemde dağınık bir topuz yaptım. Aynada ki yansımama ufak bir bakış attıktan sonra lavabodan çıktım. Hastane koridorunda ilerlerken arkamdan işittiğim sesle adımlarım duraksadı.

"Bukre."

Geriye doğru döndüğümde Kardelen yanıma varmıştı. Gülümsemeye çalıştım "Ne oldu?" Kardelen omzuma dokunup sıkkın bir nefes alıp verdi "O?" Bakışlarını etrafda gezdirip tekrar bana çevirdi "Yani ondan..."

Sormaya çalıştığı soruyu yanıtladım "Ondan bugünde hiçbir haber alamadım."

Kardelen omzuma dokundu "Bukre peki neden sen ona gitmiyorsun?"

"Ben ondan hiç gitmedim ki. Eser'in kafasında hâlâ oturmayan şeyler var. Onun yüzünden benimde zarar göreceğimi, onu bırakıp hayatıma devam etmemin daha iyi olacağını söyledi. Ona böyle bir şeyin olma ihtimali olsa bile bu yoldan geri dönmeyeceğimi defalarca söyledim. Ben Eser'in her zaman yanında oldum. Kardelen o intihara bile kalkıştı."

Kardelen sessiz kalıp beni dinlerken konuşmaya devam ettim "Çok korktum eğer ona bir şey olsaydı..." Sıkkın bir nefes alıp verdim "Bana ailesiyle ilgili birkaç şey anlattığında artık bana güvendiğini düşünmüştüm. Güvenini kazanmışdım belki ama emin ol bu hiç kolay olmadı. Şimdi ise geçmişini öğrenmekten korkuyor. Nasıl oldu bilmiyorum ama bir anda geçmişi öğrenmemiz durumunda ikimizin de bundan etkileneceğini ima etti."

"Peki sen Eser'e bildiği geçmişi değil bilmesi gereken geçmişi hiç vaad ettin mi?"

Kardelenle ikimiz aynı anda sorunun geldiği yöne döndüğümüzde Hasan hoca bize bakıyordu. Yanımıza geldiğinde Kardelen'e ufak bir bakış atıp bana doğru döndü "O değilde... Demek bu sırrı artık başkaları da biliyor."

O değilde diye başlayan bir cümlenin sonunu tahmin etmek zor değildi.

●●

Oturduğum sandalye de rahatsızca kıpırdandım. Hasan hocayla birlikte onun odasına gelmiştik bütün olanı biteni konuşmak için. Duvara yaslanıp kollarını göğsünde kavuşturmuş Kardelen'e ufak bir bakış attıktan sonra masasında oturmuş bana bakan Hasan hocaya doğru döndüm.

"Hocam her şey çok ani gerçekleşti. Bu konu üçümüzün arasında kalması gerekiyordu haklısınız ama..."

Kardelen sözümü kesip araya girdi "Bukre'yi her şeyi anlatması için ben zorladım. Eğer bir suçlu aranıyorsa o benim."

UnutulmazsınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin