32. BÖLÜM

4.1K 206 80
                                    

"Bırakma beni."

Bakışlarım önümde ki büyük evi bulduğun da dudaklarım sessizce aralandı "Eser... Geçmişine gidemiyorum belki ama o günlerin bir şahidini buldum." Başımı omzuma yatırıp fısıldadım "Bu ev geçmişinin tanığı." Gülümsedim "Ve ben her şeyi bu ev sayesinde öğreneceğim."

Yüzümde ki keyifli gülümsemeyle eve doğru yürümeye başladım. Kapının önüne geldiğimde parmaklarım zili buldu. Kapı açıldığında hizmetli kız gülümseyerek yüzüme baktı "Buyrun?"

Dosyaları göğsüme yasladım "Yıldırım Holding'den geliyorum. Zerrin Hanım'a teslim etmem gereken önemli dosyalar var."

Genç kız başını sallayıp kapıyı araladı "Peki buyrun." İçeri girdiğimde bakışlarımı dışarıdan gözüktüğünden daha da ihtişamlı olan evde gezdirdim.

"Lütfen oturma odasında bekleyin. Ben Zerrin Hanım'a geldiğinizi haber vereceğim."

Genç kız yanımdan ayrıldığında etrafda göz gezdirerek salona yöneldim. Gerçekten çok büyük olan bu evde duvarları irili ufaklı tuvallere yapılmış resimler süslüyordu.

Kaşlarım hafifçe çattıldı. Dışarıdan satın alınabilecek tablolara benzemiyorlardı sanki bu evde yetişmekte olan bir ressamın eserleriydi.

Salona girdiğimde içimi derin bir ürperti sarmıştı. Bu ev Eser'in geçmişini aydınlatmam için yoluma ışık tutacaktı. Her şeyin başladığı yerin burası olduğunu hissediyordum. Güçlü ve sakin olmalıydım. Buraya bir psikolog olarak gelmiştim fakat bir sekreter gibi hareket etmem gerekiyordu.

Arkamda hissettiğim hareketlilikle başımı hızla omzumun üzerinden geriye çevirdim. Zerrin Hanım bedenini kapının pervazına yaslamış gözlerimin içine bakıyordu. Bakışları beni baştan aşağı süzdükten sonra yaslandığı kapıdan bedenini çekip üzerime doğru yürümeye başladı. Gözlerim elindeki gülleri bulduğunda karşımda durdu.

Yutkunarak bakışlarımı yüzüne çevirdim. Tek kaşını kaldırdı "Niçin evimdesin ?" Ona cevap vermek için dudaklarımı araladığım sırada başını hafifçe salladı "Haa... Şimdi hatırladım. Şu bahsettiğim aile terapisi için gelmiş olmalısın."

Salonda ki çalışma masasına doğru ilerlerken konuşmaya devam etti "Eser'in de bundan haberi var mı?"

Masasının önünde durdu ve kısılmış gözlerini yüzüme çevirdi. Başımı iki yana salladım "Hayır buraya bunun için gelmedim. Size teslim etmem gereken dosyalar vardı."

Yüzünde samimiyetten uzak bir gülümseme belirdi. Ellerinde ki gülleri masaya bırakıp yan taraftaki büyük cam vazoyu masanın üzerine koydu "Ali Asaf ne zamandan beri işlerini boşlar oldu?!"

Benim yüzümden kimsenin sorun yaşamasını istemediğim için hızla onu yanıtladım "Hayır bu konuda ben ısrarcı oldum."

Çekmeceden çıkardığı büyük makası eline aldıktan sonra kırmızı güllerden bir dal alıp dikkatli bir şekilde gülün dikenlerini kesmeye başladı.

"Esere aşık mısın ?"

Gözlerim irileşti. Elindeki gülün dikenlerini kesmeye devam ederken yüzüne dikkatli bir ifade hâkim olmuştu. Dudaklarım şaşkınlıkla aralandı "Ne?!"

Bakışları yüzümü bulduğunda gözlerini kıstı "Anlaşılmayacak bir soru sormadım. Gayet açık ve net."

Eser'e olan hislerimin adını bile koymaya korkan ben bu soru karşısında ne cevap verebilirdim ki? Dimdik durmaya çaba gösterdim "Yanlış anlamayın ama bu yalnızca beni ilgilendirir."

Parmakları arasında ki gülü çevirip dikenlerini kesmeye devam ederken güldü "Aşıksın."

İrileşmiş gözlerimle ona bakarken hızla başını bana çevirdi "Ne de olsa zengin, yakışıklı... Her kızın ideal erkek tipi. Etkilenmiş olman normal."

UnutulmazsınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin