32

12.8K 636 95
                                    

Heyecanla yerinde kıpraşan Eren beline dolanan kollarla sabit durup beline sarılan sevgilisine baktı.

" Sakin ol sevgilim."

" Ama şimdiye gelmeleri gerekiyordu." Muzipçe sırıtan Miraç, beline sarıldığı sevgilisini göğsüne daha çok çekip yüzlerini yakınlaştırdı.

" Yani şimdi ben senden 4 ay uzak kalsam, bırak kutlama yapılacak yere geç gelmeyi direkt eve geçerdim." Alt dudağını ısırarak gülümseyen Eren hım'layıp konuştu.

" Diyorsun ki onlar hasret gideriyor, biz de hazır boşluk varken iki hasret giderelim diyorsun. Doğru mu anlamışım?" Başını sallayan Miraç konuşurken birbirine değen dudakları birleştirmek için atılmıştı ki çalan zille küfür savurdu. Fakat ufakta olsa bir öpücük çalmıştı Eren'den.

Sevgilisinin duraklarına derin bir öpücük bırakan Yüzbaşı daha sonra hızlı adımlarıyla kapıya ilerleyip sertçe açtı. Akın'ı üzerinden itmeye çalışan Emre'yi görünce dudaklarımı birbirine bastırıp boğazını temizledi.

Aniden Akın'ı iten Emre kızaran yüzüyle kendisine gülümseyen adama utangaç bir gülümseme sundu. İki arkadaş sarılırk

en Akın ise sadece Yüzbaşı'nın duyabileceği şekilde hamurdandı.

" Geldi en güzel anılarımın katili." Emre'den ayrılıp içeriye yönelten Miraç da aynı şekilde ağzının içinde konuşup daha sonra Akın'a sarıldı.

" İçine ettiğin güzel anılarıma sayarsın." İki kardeş sıkıca birbirine sarılırken ayrıldıklarında Miraç samimi bir gülümseme gönderip konuştu.

" Gözün aydın kardeşim."

" Sağ ol kardeşim." İkili içeriye geçerken bahçenin önünde Miran'ın arabası durmuş ve ikili kavga ederek inmişti arabadan. Şaşkınca birbirine bakan Akın ve Miraç hâlâ kavga eden ikiliye döndü.

" Yine ne için kavga ediyorlar acaba?"

" Hey kendinize gelin, bırakın çocuk gibi kavga etmeyi de sebebini söyleyip içeriye geçin."

" Arabayı Mahir Bey kullanmak istiyormuş ama benim arabamla geldiğimiz için bir şey diyemiyormuş." Akın ve Miraç göz devirip içeriye geçerken Mahiir ve Miran da daha sonra kendilerine çekip düzen verip içeriye geçtiler.

O sırada aylardır sadece telefondan konuşabilen Eren ve Emre ise birbirlerine sıkıca sarılmış ağlıyorlardı. Daha doğrusu Eren hıçkırarak ağlarken Emre ise gizlice ağlıyordu.

" Eren ağlama daha fazla hadi ama."

" Çok özledim ama seni." Kolları arasındaki küçük kardeşinin saçları arasına öpücük kondurup daha sonra ayrılan Emre göz yaşlarını silip gülümseyerek konuştu

" Artık hep buradayım ama." Göz yaşlarını silip gülümseyen Eren, salonun girişinde onları izleyen adamları görünce yanlarına ilerledi.

İlk önce Akın'a sarıldı daha sonra ise Miran'a. Miran ile bu arada iyi anlaşmışlar ve daha çok kaynaşmışlardı. Artık birbirleri ile daha çok sohber ediyor, bir şey olduğunda da ilk birbirlerini arıyorlardı.

" Hoş geldiniz, geçsenize kapıda kaldınız." Salona giren dört adam koltuklara otururken Miraç ve Akın hemen sevgililerinin yanına gidip kolları arasına almışlardı.

O sırada koltuğun altından gerinerek çıkan Dudu ile Emre gözlerinden kalpler fışkırtarak kediyi eğilip kucağına aldı.

" Ya Akıın, çok tatlı ama bu." Dünden beri ya hazırlık yapan ya da Dudu ile oynayan sevgilisi yüzünden Dudu'ya sinir olan Miraç ağzının içinde homurdandı.

Emanet -GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin