Geçen bölüm Yüzbaşı ve Ufaklığın sahnelerinde uyarmamıştım ama bu sefer uyarıyorum. Ki bu sefer daha ilerisi hihih
....Miraç ve Akın'ın bakışmasından sonra Miraç'ın, Ufaklığın eşyalarını alarak kalkmasından sonra Emre şüpheyle Akın'a dönüp çatık kaşlarıyla mırıldandı.
" Miraç nereye gitti? Neden Eren'in eşyalarını alarak gitti?"
" Dışarıda işleri var onların. Sonra da eve geçecekler. Malum, iş var." Cümlesinin sonunda sırıtmadıysa birlikte karnına Emre'nin dirsegini yemesi bir olmuştu. Kaşlarını çatıp karnını ovan Akın dudak büzerek kafasını dışarıya çevirdi.
" Çevirme kafanı." Bir sey demeyen Akın ile oflayıp kulağına eğildi.
" O zaman lavaboya tek gideyim ha." Seslice yutkunan Akın ile gülüp ayağa kalktı." Nereye Emre?" Sinir olduğu çocuğun tekrar konuşması ile derin bir nefes aldı.
" Sana ne." Akın'ın konuşması ile herkes ona dönmüş ardından ise az önce konuşan çocuk sırıtarak konuşmuştu.
" Sana sormadım ama."
" Ben cevap verdim ama." Akın'ın sinirlendiğini ve karşısındaki çocuğun bur kere daha cevap verirse kavga çıkacağını anlayan Emre, Akın'ın kolundan yutarak kaldırıp kısa bir açıklama yaptı.
" Lavaboya gidiyoruz." Hızlı adımlarla ilerleyip içeri girdiğinde sırtının kapıya çarpmasını beklemeyen Emre, üstüne eğilen adama şaşkınca baktı.
" Çok güzelsin ve bunu başkalarının da görmesi beni delirtiyor meleğim." Yutkunarak titrek bir nefes alan Emre boşta kalan ellerini Akın'ın omuzlarına koydu.
" Akın."" Efendim sevgilim?"
" Öpsene beni." Cümlesini bitirdiği anda dudaklarının sevdiği adamın dudakları ile birleşmişti.
Emre'nin alt dudağını dudaklarına hapsederek emen Akın bir yandan da elini Emre'nin kazağından içeri sokup çıplak belini okşamaya başladı. Akın'ın dudağını mırıldanarak öpen Emre ise hafif hafif ısırarak Akın'ın dudağını emiyordu.
Sevdiği dudaklardan ayrılan Akın, Emre'nin boynuna eğilerek dudakları arasına sıkıştırdığı teni ilk önce ısırıp daha sonra emerek izler bırakıyordu.
Kafası kapıya yaslı, gözleri kapalı boynundaki dudakların tadını çıkaran Emre ise bilinçsizce elini Akın'ın aletine atarak okşamaya başladı. Aniden gelen hamleyle şaşıran Akın kendisini okşayan elle birlikte inleyip dudakları arasındaki teni serbest bıraktı. Hemen ardından Emre'nin boynuna sertce öptükten sonra kendisini okşayan eli tuttup dudaklarına getirerek öptü.
" Eve gitsek iyi olacak birtanem." Gözlerini açan Emre dudaklarını aralasada bir şey demeden geri kapatarak başını salladı.
Emre'nin hâlâ şaşkın hâlinden yararlanıp dudaklarına sert bur öpücük kondurup geri çekilen Akın kolundan tutarak dışarıya çıkarıp masaya ilerletti. Onların geldiğini gören Melih yine az önceki gibi Emre'ye yönelik konuştu.
" Nerde kaldın Emre?" Dişlerini sıkan Akın şu son anlarda bir şey yapmamak için dişlerini sıktı.
" Geldik işte. Bizim acil bir işimiz çıktı gidiyoruz."
" Ama saha yeni gelmiştiniz. Hem Eren de gitti bari sen kalsaydın."
" Bir dahakine artık Melisa." Herkesle vedalaştıktan sonra aceleci adımlarla dışarı çıkan ikili arkalarından seslenilmesi ile durup döndüler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Emanet -Gay
General FictionYüzbaşı Miraç Kaya ve şehit olan askerinden emanet; Hemşire Eren Aslan