39

7.3K 533 162
                                    

2 Yıl Sonra

" Baba." Can koşarak Eren'e sarılırken Eren ise gülerek kolları arasına giren çocuğu kucağına alıp eve girdi.

" Aslanım gelmiş." Küçük çocuk, Emre'nin sesini duyunca babasının boynuna gömdüğü kafasını hızla kaldırdı.

" Emre amca."

" Amcan kurban olsun sana." Eren'in kucağından aldığı çocuğun yanaklarını öpüp daha sonra yere bırakarak kalçasına vurup konuştu.

" Hadi git elini yüzünü yıka." Küçük çocuk koşarak odasına ilerleyip çantasını bırakıp daha sonra lavaboya ilerledi.

Eren ve Emre masayı hazırlarken Can da sandalyeye oturmuş babası ve amcasını izliyordu.

Emre'nin sorusuna cevap veren Eren, tezgahtan tabakları alıp salondaki masaya ilerlerken aniden kalbine saplanan acıyla elindeki tabakları bıraktı.

Kırılan tabakların sesiyle hızla Eren'in yanına koşan Emre, çocuğun kalbini tutup dalgın gözlerle kırılan tabakları izlediğini gördü.

" Eren? Noldu, İyi misin?"

" Bir şey oldu Emre." Eren'in cümlesiyle dişlerini sıkan Emre, hızla çocuğun yanına ilerleyip Eren'i kolları arasına aldı.

Eren sesini çıkarmadan Emre'nin kolları arasında göz yaşlarını akıtırken, Emre ve kendisinin arasında kalan eli ise hâlâ kalbini sıkıyordu.

" Bir şey oldu, Emre bir şey oldu."

" Olmadı, olmadı bir şey sakin ol." Her ne kadar buna inancı olmasa da oğlunun korkulu sesini duyunca hemen Emre'den ayrılıp göz yaşlarını sildi.

" Baba, iyi misin?"

" İyiyim, bebeğim. Tabaklar elimden kaydı sadece." Mutfaktan çıkıp küçük malzeme odasına geçen Emre, kapıyı kapatıp kapıya yaslanarak dolu gözlerini küçük odanın tavanına çevirdi.

" Lütfen, lütfen onlara bir şey olmasın." Hızla gözlerindeki yaşları silip, burnunu da çekerek süpürgeyi alıp odadan çıkan Emre mutfağa geçip camları süpürmeye başladı.

Can'ın yanına gidip bir sorun olmadığını söyleyip, saçları arasına ufak bir öpücük konduran Eren daha sonra lavaboya geçip elini yüzünü yıkayıp tekrar içeriye döndü. O sırada yerleri temizleyip, tekrar tabak çıkaran Emre'ye minnet dolu gözlerle bakıp masaya oturdu.

Eren iştahsız bir şekilde yemek yerken, Emre ise Eren'in bu hâlini küçük çocuğa belli etmemek için çocukla ilgilenip, gün içinde yaptıklarını dinledi.

" Hadi siz içeriye geçin, ben de masayı toplayıp geleyim." Emre kararsız kalsa da onaylayarak Can ile beraber salona geçti. Emre ve Can beraber çizgi film izlerken Eren ise sessizce ağlayarak mutfağı toplamıştı.

Her ne kadar açamayacağını bilse de bir umut diyerek telefonunu eline alıp sevdiği adamın numarasını aradı. Cevap alamadığı her saniye kalbine çöken ağırlık daha da çoğalıyor, ağrı ise giderek artıyordu.

Meşgule düşen telefonu kulağından indiren Eren, nefes alma ihtiyacıyla hızla mutfaktan çıkıp üst kata, odalarına çıkıp balkona geçti. Emre ile çizgi film izleyen Can, babasının ağladığını fark edip korkuyla Emre'ye döndü. Küçük çocuğun bakışlarını hisseden Emre ise, Eren'in gittiği yere dalan gözlerini küçük çocuğa çevirip gülümsemeye çalıştı.

" Hadi aslanım sen çizgi filmini izle, ben de babana bakayım." Başını sallayıp huzursuz bir biçimde televizyona dönen çocukla balkona geçti.

Emanet -GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin