16

21.2K 1.1K 412
                                    

Kapıyı tıklayan Ufaklık cevap beklese de cevap gelmeyince yavaşça kapıyı aralayıp başını azıcık içeriye soktu. Yüzbaşı'nın uyudugunu görünce dudaklarını birbirine bastırıp içeriye girerek kapıyı kapattı. Aynı sessiz hareketlerle yatağa ilerleyip boşluğa oturdu. Uyanmasına korkarak elini kaldırıp Yüzbaşı'nın saçlarına çıkardı. Yavaşça okşayıp gülümsedi.

Çok korkmuştu, kaybettiğini sanmıştı fakat şimdi huzurla uyuyordu. Elleri Yüzbaşı'nın saclari arasındaydı. Daha ne isterdi ki.

Kaşlarını hafif çatan Yüzbaşı gözlerini açıp yanına baktı. Demek saçlarından minik ellerin sahibi Ufaklığıydı. Gülümseyip saçlarından eli tutup dudaklarina götürüp ufak bir öpücük bıraktı. Yanakları kızaran Eren kafasını çevirsem de kendine engel olamadan gülümsüyordu.

" Ufaklık?"

" Efendim?"

" Senin ne işin var burada?"

" Gideyim istersen." Trip atar şekilde elini çekip diğer tarafa döndü. Onun bu haline gulmek isteyen Yüzbaşı, eğer gülerse daha daha da keseceğimi bildiği için kendine engel olup yavaşça doğrulayan çalıştı. Yüzbaşı'nın doğrulmaya çalıştığını fark edip yardım etti. Her ne kadar trip atıyor olsa da canının yanmasına kıyamazdım. Oturur pozisyona gelince kendisine destek olan Eren'in geri çekilmesine izin vermeden belinden tutup göğsüne çekti.

" Git diye demedim. Seninde işlerin var, her zaman benim yanımda olamazsın." Omzunu silken Eren kendini yaskandigi göğüse biraz daha bastırmıştı.

" Bugün izin aldım. Sana bakacağım bugün."

" Tatil gününü başka bir hastanede mi geçireceksin yani?"

" Hayır. Senin yanında geçireceğim." İkisi de bir şey demeden birbirlerine sarılırken kapi aniden açılıp içeriye Akın girdi. İrkilerek kapiya dönen Eren, Akın'ın halini görünce gözlerini devirdi. Genc adam sanki başka şeyler yapıyorlarmış gibi hem eliyle yuzunh kapatmış hem de arkasını dönmüştü.

" Giyindik Akın dönebilirsin." Utanmasına rağmen kurduğu cümleye hem Yüzbaşı hem de Akın şaşırmıştı.

" Lan sen ufak tefek, utangaç bir şeysin. O cümle nerenden çıktı öyle?"

" Daha fazla saçmalama Akın. Hem senin gelmen de iyi oldu. Doktorun yanına gidecektim ben de." Kaşlarını çatıp bir şey demek için hazırlanan Yüzbaşı'nın konuşmasına izin vermeden hızla ilk önce kolları arasından sonra da odadan çıktı.

Danışmaya yaklaşıp önündeki kadının geçmesini bekledi. Sıra kendisine gelince gülümseyip konuştu.

" Miraç Kaya'nın doktorunun odası nerede?" Parmaklarını hızla klavyede gezdiren kadın hemen sonra kendisine döndü.

" Bir üst katta. Soldan ikinci oda. Selman Dağdemir." Başını sallayan Eren merdivenlere yonelmis ve üst kata çıkmıştı. Bulduğu kapıyla boğazını temizleyip kapıyı çaldı. İçeriden gelen komutla kapıyı aralayıp içeri girdi.

" Eren?"

" Merhaba hocam." Başını sallayan adamla tekrar bogazjnh temizleyip konuştu.
" Hasta Miraç Kaya hakkında bilgi alacaktım."

" Ha o adam. Yakınım galiba. Ameliyata girdiği günde buradaydın ve perişandın."

" Yakınım. Fazla yakınım."

" Miraç bey şuan iyi. Herhangi bir sıkıntısı yok. Sen ne hakkında bilgi almak istemiştin."

" Yemek. Hangi tür yemekleri yiyebilir veya ben getirsem yiyebilir mi?"

Emanet -GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin