Heyecanla yerinde kıpırdanan Eren daha sonra havaya kaldırdığı kediye döndü tekrar.
" Anneni seviyorsan miyav de." Biraz beklese de yine istediğini alamayınca omuzlarını düşürdü.
Şuan koltuğa oturup ayaklarını kendine çeken ve elindeki kediyi havaya kaldıran Eren, internette gördüğü bir şeyi denemek istiyordu ama kedisi yapmıyordu. Kedisinin kendisini sevmediğini düşünecekti artık.
" Hadi ama Dudu, miyavlasana." Cevap olarak miyavlayan kedi ile birlikte kocaman gülümseyip devam etti.
" Tamam şimdi de dediklerimden sonra miyavla." L koltuğun diğer yanında oturup az önceye kadar kitap okuyan Yüzbaşı gülerek ikiliyi izliyordu. Kitap okumayı bırakmış ne yapacaklarını izliyordu ve az önce Eren, kedisi ile konuşurken çaktırmadan fotoğraflarını çekmişti." Anneni seviyorsan miyav de."
" Miyaav." Evet sonunda o miyav'ı duymuştu ama beklediği kişiden değil Yüzbaşı'dan duymuştu. Kocaman açtığı gözleri ile şaşkınlıkla sevgilisine dönen Eren hemen ardından elindeki kedisini yana bırakıp emekleyerek koltuğun diğer yanına ilerledi.
Eren'in ne istediğini bilen Miraç hemen elindeki kitabı bırakıp odalarına koştu. Eren ise hemen ardından tabii ki.
" Miraç kaçma." Odaya girip kapıyı kilitleyen Yüzbaşı gülümseyerek Eren'i dinliyordu.
" Açar mısın kapıyı? Miyavlamamız gereken konular var."" Hayır bebeğim, unut o düşündüğün şeyi."
" Ne düşünüyorum canım? Altı üstü bir kere daha miyavlamanı istiyorum."
" Hayır sevgilim o bir kere olur."
" Ama ama lütfeen." Tekrar hayır cevabını veren Miraç ile sinsice gülümseyip konuştu Eren.
" Pekii ben miyavlasam?" Dudağını ısırıp gözlerini kapatan Miraç sadece düşüncesinin bile bir yerleri harekete geçirdiğine inanamıyordu.Miraç'tan cevap alamayan Eren boğazını temizleyip konuştu.
" Miyavv." Pardon konuşmadı, miyavladı.
Titrek bir nefes alan Miraç aniden kararmış gözleri ve sık nefesleriyle kilitli kapıyı açıp odadan çıktı ve Eren daha ne olduğunu anlamadan, Ufaklığını duvara yaslayıp dudaklarını birleştirdi.
Küçük bir mırıltı ile karşılık veren Eren hafif zıplayıp isteğini belirtti. Gülümseyerek Eren'in kalçalarının tutarak kucağına alan Yüzbaşı, Ufaklığının dudaklarını daha sert öpmeye başladı.
Dudakları arasına aldığı, Ufaklığın alt dudağını ezen ve ısıran hemen ardından ise emerek serbest bırakan Yüzbaşı bir yandan da Eren'in kalçalarını okşuyordu.
Hâlâ mırıldanarak Yüzbaşı'ya karşılık veren Eren yavaş yavaş kendini Yüzbaşı'ya sürtmeye ve bastırmaya başladı.
Ufaklığı nefessiz kaldığında geri çekilip boynuna yönelen Miraç her zamankinden farklı olarak daha sert davranıyordu ve iz kalmasını istiyordu.
" Miraç." Kendisini, Miraç'a daha sert sürten Eren daha fazlasını istiyordu ancak boynundaki dudaklar yüzünden aklı bulanıyordu ve ne diyeceğini bilemiyordu. Bu yüzden dudaklarını birbirine bastırıp kafasını yana eğerek Miraç'a daha çok alan açıp kafasını bastırdı.
Boynunu ısırıp, emen Miraç ile ufak ufak inleyen Eren kuruyan dudaklarını yalayıp dudaklarını araladı.
" Miraç." Eren'i duvardan ayırıp odalarına ilerleyen Miraç dudaklarını yine de sarhoşu olduğu boyundan çekmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Emanet -Gay
General FictionYüzbaşı Miraç Kaya ve şehit olan askerinden emanet; Hemşire Eren Aslan