51

7.7K 545 55
                                    

Boğazındaki kuruluk ile gözlerini açan Miraç zar zor yutkunarak etrafa bakmış fakat kolunda hissettiği ağırlıkla bakışlarını koluna çevirmişti.

Elinde bezle beraber Miraç'ın kolunda uyuya kalan Eren rahatsız ama huzurlu bir uyku çektiğini belli ediyordu.

Uyanmış olsa bile Eren'i rahatsız etmek istemeyerek olduğu yerde kıpırdamadan uzanmaya devam eden Miraç gece konuştuklarını düşünmeye başladı.

O ailede ben yokum demişti. Fakat bu şuan tamamen Eren'e bağlıydı. Eger o ailede istenirse her şey eskisi gibi olması için sonuna kadar çabaları fakat... işte orasını düşünmek istemiyordu. Böyle bir ihtimal olacağını düşünmek istemiyordu.

Çok geçmeden başına giren ağrıyla elini başına götürmek isteyen Miraç kolunda yatan Eren'i unutarak sol elini kaldırmış fakat hemen durmuştu. Ancak oluşan hareketlilik ile gözlerini açan Eren kafasını kaldırıp boynunu ovalayarak etrafa daha sonra ise kendisine bakan Mirac'a dönmüştü.

" Günaydın."

" Günaydın. Kusura bakma seni de uyandırdım."

" Yok sorun değil. Sen nasılsın onu söyle sen." Kuruyan boğazı kendisini zorladığı icin yutkunarak cevap verdi Miraç.

" Biraz daha iyiyim." Başını sallayarak onaylayan hala oturduğu yerden kalkan Eren hemen ardından bir kedi gibi esneyip mırıltılar çıkararak lavaboya yöneldi.

Yüzündeki gülümsemenin farkında olmadan lavaboya ilerleyen Ufaklığını izleyen Miraç yüzündeki gülümsemeyi silmeden yerinden kalkıp mutfaga geçmiş ilk önce kuruyan boğazı için su içmiş daha sonra ise kahvaltı hazırlamaya başlamıştı.

Lavabodan çıkan Eren tekrar salona geçtiğinde Miraç'ı göremeyince tıkırtılar gelen mutfaga ilerlemiş Miraç'in yüzündeki ufak gülümseme ile kahvaltı hazırladığını görünce Eren'de gülümseyip kapı pervazına yaslanarak Miraç'ı izlemeye başlamıştı.

Elindeki işi yaparken diğer taraftan da aklındaki düşüncelerle savaşan Miraç kahvaltıdan sonra Eren ile yapacağı konuşmayı düşünmeye başladı ve bu da yüzündeki gülümsemenin silinmesine neden olmuştu.

Miraç'ı izleyen Eren ise onun yüzündeki gülümsemenin silindiğini görünce bir şey olduğunu düşünerek yanına ilerleyip koluna dokunarak konustu.

" İyi...." Aniden sırtı yanındaki dolaba vurulan ve kolları iki yanda tutulan Eren ne olduğunu anlamadan üstüne ağırlığını veren Miraç'a bakıyordu. Miraç ise koluna dokunan kişinin Eren olduğunu anlayınca derin bir nefes alarak yorgun bir savaştan çıkmış gibi kafasını Eren'in omzuna yaslayarak nefeslenmeye başladı.

Ancak bur normal nefeslenme değildi.

Yılların yorgunluğunu, yalnızlığını unutmak istermiş gibi Eren'in omzuna yaslanıp nefesleniyordu Yüzbaşı. Ve Eren bunu fark etmiş ve hala yukarıda tutulan kollarını indirmeden Miraç ile ellerini birleştirmişti.

Hemen ardından Yüzbaşı birleşen ellerini ayırmış ve Eren'in üzülmesine fırsat vermeden küçüğünü belin sarılmıştı. Eren ise Miraç'ın sarılmasına mutlu bir şekilde karşılık vererek Miraç'ın dinlenmesine izin vermişti.

" İyi misin?"

" Değilim."

" İyi olacak mısın?"

" Bilmiyorum." Mirac'in içten konuşmasına karşın gözleri dolan Eren burnunu çekerek biraz daha sarılmıştı Miraç'a.

Biraz zaman sonra Eren'den ayrılan Miraç hızla konuşup az önce yaptığı işe tekrar dönerek yine sessizliğine gömülmüştü.

Emanet -GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin