4

42.9K 2.3K 650
                                    

Hastanenin bahçesine giren genç çocuk  sıcak alana girmek için adımlarını daha da hızlandırdı. İçeri girdiği anda daha da hızlanıp soyunma odasına geçti.

İçeri girdiğinde dolabına yönelip montunu çıkarırken arkada konuşan iki kızın konuşmalarını duydu.

" Şu patlamada gelen askerlerden biri var. Ama var yani."

" Ee kimmiş?"

" Bilmiyorum ama yüzbaşıymış. Bir de dün akşam taburcu oldu. Keşke bir kaç gün daha kalsaydı da gözümüz gönlümüz açılsaydı."

" Telefonu falan alsaydın?"

" Adam odasına giren hemşirelerin yüzüne bakmıyormuş. Konuşmuyormuş."

Daha fazla dinlemek istemeyip hızla kıyafetlerini değiştirip dışarı çıktı ve
kontrol etmesi gereken hastaları kontrol etti. Kontrolleri sırasında 4.kata  çıktığında merakına yenik düşerek Akın'ın odasına yöneldi. Kapıyı çalıp içeri girdi.

" Merhaba."

" Gelsene Eren." Paytak adımlarla içeri girip yatağın yanına gitti.

" Nasılsın diye bakmaya geldim?"

" İyiyim. Sen nasılsın?"

" İyiyim ben de. Yeni geldim zaten." Üşümüş ve hala akmakta olan m burnunu çekince karşısındaki adam güldü. Utanarak başını eğdi.

" Dikkat et hasta olma." Başını salladı ama aklına gelenle Akın'a döndü.

" Ben sana bir şey soracaktım?"

" Ha yani benim nasıl olduğum bahane."

" Hayı hayır seni de merak etti-" Hızla kendini savunmaya geçen Eren, genc adamın yüzündeki sırıtışı görünce görünce susup kaslarını çattı ama odadan çıkması gerektiği için hızla sordu.

" Yüzbaşı taburcu olmuş?"

" Evet dün akşam. Aslında bu kadar kalması bile çok." Kıkırdayan Eren daha fazla beklemeden konuşup kapıya yöneldi.

" Benim sıdkı çıkmam gerek ama seni kontrole gelirim."

" Bugün nöbette misin?" Başını sallayan Eren hızla odadan çıkıp kalan hastalarına bakmak için koridoru dolaşmaya başladı.

Saatler sonra kantine inen Eren kendine tost alarak boş bir masaya geçti. Hem tostunu yiyip hem de telefonu ile oynarken öğle arasını bitirip tekrar işine döndü.

İşi bittiğinde dinlenme odasına gidip tekli koltuğa oturup dolabından çıkardığı kitabı okumaya başladı ama çok geçmeden duydukları buna mani oldu.

" Sabah sana anlattığım Yüzbaşı, Eren'in ölen abisinin komutanıymış. Adam da buna acıyıp yakın davranıyormuş. Zaten abisi de pek şey değilmiş." Elleri titremeye başlayan Eren derin bir nefes alarak ayağa kalkıp iki kızın yanına yürüdü.

" Benim abim ölmedi. Şehit oldu! Bunu bilerek konuş, bir daha abimi o saçma salak konuşmalarınıza alet etmeyin." Daha fazla durmadan dolan gözleriyle koşarak odadan çıkıp lavaboya koştu. Kimse olmamasına karşın rahatça kabinelerden birine girip gözyaşlarıyla birlikte hıçkırıklarını serbest bıraktı.

Bunca zaman abisine laf gelmemesi için her şeyi yapmıştı ve bunca zamana kadar da tek bir laf getirmemişti. Ama şimdi. Şimdi saçma sapan ve hayattaki tek gayesi kendine bakmadan insanları eleştiren birkaç kişi, abisi ile ilgili konuşuyordu.

Derin nefesler alarak kendini sakinleştirmeye çalıştı. Dakikalar sonra en azından hıçkırıklarını durdurmayı başarmıştı. Biraz daha oturduğu yerde kalarak nefeslerinin düzene girmesini ve göz yaşlarının durmasını bekledi.

Emanet -GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin