28

16.2K 845 177
                                    

Bu bölümü gündüz oruçlu iken okuyorsanız lütfen soylefigim yeri atlayın.

....

Çalan alarm ile birlikte ağzını oynatarak, kaşlarını çatan Eren daha sonra gözlerini açtı. Kendisini izleyen gözleri görünce irkilip geriye kaçsa da Yüzbaşı gülümseyerek belinden tutmuştu.

" Günaydın bebeğim." Anında Yüzbaşı'nın göğsüne yaşlanıp sürtünen Eren kısık kesiyle mırıldandı.

" Günaydın sevgilim." Eren'in dilinden dökülen sözle beraber kalbine ince hoş bir sızı giren Yüzbaşı gülümseyip konuştu.

" Tekrar söylesene "

" Günaydın? Sevgilim?" Hoşnutlukla mırıldanıp burnunu Ufaklığının saçlarına sürten Yüzbaşı daha sonra soluklandıği saçlara ufak bir öpücük kondurup bebeğinden ayrıldı.

" Sen banyo yap bebeğim bende bize kahvaltı hazırlayayım." Başını sallayan Eren daha sonra kaşlarını çatıp konuştu.

" Ama kıyafetim yok ki. Hem kahvaltıya yetişemem, geç kalırım." Ufaklığın alnına tekrar bir öpücük konduran Yüzbaşı konuşup yanından kalktı.

" Şu geçen sefer ıslanmıştın ya, o kıyafetlerin burada onları giyersin. Sen banyo yaparken bende en azından sana sandviç hazırlayayım, yolda yersin." Başını sallayıp yatmaktan kalkan Ufaklık esneyerek banyoya girdi.

Gülümseyerek yatağı toplayan, ardından ise dolabındaki, Eren'e ait kıyafetleri yatağa koyup mutfağa geçti. Hızla Ufaklığına sandviç hazırladı.

Çok geçmeden saçını karıştırarak odadan çıkan, yanakları allaşmış Ufaklığı ile yanına gidip belinden tutarak dudaklarını birleştirdi.
" Miraç, seni çok seviyorum ben."

" Bende seni çok seviyorum bebeğim." Son kez dudaklarını birleştiren Miraç aldığı karşılık ile daha fazlasını istese de bebeği geç kalıyordu. Sesli bir şekilde bebeğini dudaklarından ayrılıp ellerini birleştirerek kapıya ilerledi.

" Sen giyin, ben sandviçini alıp geliyorum." Hızla mutfağa geçip Eren için hazırladığı sandviçi sarıp tekrar kapıya ilerledi. Ayakkabısını ve montunu giymiş yerinde sallanarak kendisini bekleyen Eren'e elindekini verip kendisi de giyinip evden çıktılar.

Miraç ge Eren arabaya geçip, Miraç arabayı çalıştırdığında Ufaklığın telefonu çalmıştı. Telefonunu çıkaran Eren, karşı komşusunun aradığını görüp hemen açtı.

" Efendim Canan abla?"

" Eren'im nasılsın?"

" İyiyim abla. Bir sorun mu? Sen iyi misin?"

" İyiyim kuzum ben iyiyim de dün yine elektrikler kesildi, bugünde gelmeme ihtimali varmış haber vereyim dedim. Korkuyorsun ya sen, istersen bugün arkadaşında kal."

" Tamam abla, sağol haber verdiğin için."

" Ne demek kuzu. Hadi güle güle." Demiş ve kapatmıştı Canan. Gülerek telefonu cebine koyan Eren, merakla kendisine bakan adama karşı kocaman gülmüştü.

" Bugün sendeyim." Heyecanla bağırmasına karşılık kahkaha atan Yüzbaşı daha sonra konuştu.

" Ne oldu hayırdır?"

" Benim evin sürekli elektriği kesiliyor, dünde kesilmiş bugün de gelmezmiş. Canan abla da korktuğumu biliyor arkadaşında kal demem için aramış. Ve ben sende kalacağım."

" Ev değiştirmeyi düşündün mü?"

" Düşündüm de fırsat olmadı ki bir türlü." Başını sallayıp daha sonra arabayı kenara çeken Yüzbaşı, arabadan inip hızla önünde durduğu markete ilerledi.

Emanet -GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin