SINIR

#51.KAİROS

Gelenekler  vadisinde bir kız; Ruhu aşk şarabı tadmamış, arzunun kara büyüsünde hiç kavrulmamış.Alev dolu gözler, sıcak mezardan göğüsler , aşk kefenleri...O kız günahların görkemli vadisinde, o kız tüllenen haz perdelerinin gerisinde nefes nefese.Bir adamın aşkının kefeninde.

Yüz hatları ilkel bir arzuyla sertleşmiş , çenesi sımsıkıydı. Romanlara konu olacak o gözleri kopkoyu, cayır cayır yanan bir adamdı bu anda.Kontrol duygusunu aşmak isteyen bir vahşilik sinmiş gözbebeklerine. Siyah gömleğinin altındaki güçlü göğsü, aldığı kesik kesik solukla inip kalkıyor.Erkeksi teninden yayılan  o sıcaklık, o baştan çıkarıcı koku her yanıma alevlerin yayılmasına neden oldu.Gerilerde arzu yaratan, erotik bir müzik var sanki.

"Beni ağzına almak mı istiyorsun?"Sesi, gırtlaktan gelen, şehvetli bir hırıltıdaydı. "Beni getirmek mi istiyorsun? O güzel ağzına sahip olmamı?"İri eli yanağıma dokundu.Nefesim kesildi."Ben daha tenine gömülememişken hem de..."Sesinden yayılan şehvet, tahrik olmama, bunun bütün vücuduma yayılmasına neden oldu.

"İstiyorum.İzin ver."Yüzümün önündeki şişmiş, taş gibi olmuş penise sürttüm yanağımı.Sertleşti inanılmaz bir hızda."O kadar arzuluyorum ki bunu.O halini görmeyi."Dudaklarımı sürttüm kumaşın altından şişmeye devam eden penise ve gözlerimi kaldırıp aşağısından ona baktım.Gözlerimde haz perdeleri aralanıyor, ona hissettiğim  arzunun derinliğiyle cayır cayır yanıyorum.Ondan gelecek olana muhtacım.Dudaklarım aralık bir halde bekliyorum."Seni istiyorum Yağız. Gelişini görmek istiyorum.Seni içimde istiyorum."diye fısıldadım.

Bakışlarında haz perdeleri aralandı, alev aldı, yakıp geçti."Beni çıldırtıyorsun."

"Daha başlamadım."

Tanrı'nın alevlerini taşıyan gözleri, ten ürperten bir tutkuyla parladı."Bunun için çok zamanın olacak kızıl güzelim ama bugün değil.En yakın zamanda ağzının içinde olacak, beni emeceksin. Sahip olmadığım tek bir yerin bile kalmayacak ama bugün olmaz.Önce senin içinde olmam gerek.Bu dayanılmazlığı bitirmem.Önce sen ve senin hazzın."Arzu yıldızları gözlerinin koyusunda parlıyor.Teninden yükselen şehvet ve hakimiyet kontrol edilemez bir boyuttaydı sanki."Daha fazla dayanmayacağım.Sen içinde olmam için bana yalvarırcasına bakarken, asla."

O an yanağımdaki el boynuma gitti ve birden beni yukarı doğru çekip, dudaklarıma kapandı sertçe.Bedenlerimiz çarpıştığında, elleriyle yüzümü kavradı, tutkulu ağzı dudaklarımı araladı şiddetle. Ağzımın içine dalan dili dilime dolandı, sıcak, haz dolu darbelerle yaladı.Okşadı.Erotik, karanlık bir arzuyla doluydu dili.Aklımı kaybettiğimi, dizlerimin bağının çözüldüğünü hissettim.Kalın ve dikelmiş erkekliğine bastırıldım.Zevk dolu iniltim, ateşli dudaklarının arasına gömüldü.

Bir an geri çekildi.Boğazımdan içeri nefes girerken ona doğru uzandım naziklikten uzak, arsızca."Durmayacaksın.Sana ihtiyacım var."dedim dudaklarına kapanmadan önce.Ağzının sıcaklığı, alevden bir sancı doğurdu bedenimde.

"Asla.Bugünü ne kadar beklediğimi biliyor musun?Senin için ne kadar iflah olmaz bir arzuya sahip olduğumu? İmkan yok."Tekrar geri çekildi ve hangi ara  sıyırdığını anlamadığım elbisemi başımdan çıkarıp attı.Aç ve muhtaç bir halde uzandım ona ve blazer ceketine saldırdım, omuzlarından ittirip çıkarmaya çalıştım.Sert bir solukla kendine yapıştırdı ve dilinin sıcak darbeleriyle saldırdı ağzımın içine tekrardan.

Öpüşü...Hoyrat, ateşli öpüşü dizlerimin tir tir titremesine neden oldu.Yapabilir, öpüşüyle beni yalvartabilir.Zevkle nefesimi kesebilir.Boşaltabilir.Hissettiğim arzu öyle şiddetli, ateştendi ki!Geriye doğru itildim.Koltuğun sert kumaşına çarptı dizlerim.Dudaklarımdan ayrılan ateşten dudaklar yanağıma, oradan boynuma doğru inmeye başladı öperek, emerek."Çok güzelsin.Öldürürsün."