"Savaşçı artık yalnız değil. Yaralı prensesi de savaşçıya dönüştürdü."
BÖLÜM SINIRI 1000 BEĞENİ. GELMEDİĞİ SÜRECE DİĞER BÖLÜMÜ ATMAYACAĞIM. SEVGİLERİMLE.🍂🍂
Benim binlerce zihinde gölgelerim var, bir tanesi bile gerçek değil.Solmuş zaman karmaşaları, acıya saplı ruhun yansımaları.Gerçek ben değiller.Parçam gibiler, uzaktan baktığım.Doğuştan, ta yaradılıştan bir eksiklikle yaşadığım zamanların parçaları.Sena'da bir parçam var, Alaz'da bir parçam.Sınıfımda sadece merhabamın olduğu birinde bir parçam.Markette konuştuğum ama tanımadığım birinde başka bir parçam.Hocalarımda bir parçam, akrabalarımda bir parçam.Peki gerçek ben nerede?O eksik parça?Doyumsuzluk, hayattan asla tatmin olamama duygusu? İnsan nasıl bulabilirdi gerçek kendisi?
Aşkla diyen bir ses var zihnimin gerilerinde.Aşkla?
Aşkla.
Duraksadım.
Ve insan gerçekten kayboluyor, aşk denilen o hengamede.Ve insan o zaman bulunuyor, göğüs kafesinde bi alevle.Öyleymiş gerçekten de.Hem kayboldum, hem yoruldum, hem acı çektim ama en sonunda kendimi buldum.
Aşkın bir çok farklı tanımını duymuştum.Bir kız arkadaşım karşılıksız bir sevgi içerisindeydi ve bana aşk için, acımasız bir duygu demişti.Bir başka kız arkadaşım ise ilgi görmediği, umursanmadığı bir ilişki içindeydi ve bana aşk için, acı verici bir şey demişti.Sevdiği adamdan şiddet gören bir arkadaşım aşk için, korkunç bir şey demişti.Asla bulaşma.Geçmişten duyduğum daha sayısız tanım vardı.Benim içinse onunla aramda kocaman bir kopuşun olduğu bir kelimeydi.Ruhumun kök salamadığı ve hep kök salınanlara baktığı bir kelime.Sonra...Kalbimin bilmediğim oyuklarından içeri sızdı, o aşktı,bütün tanımları soyundu.Artık çok acı çekmiş ruhumun dindiği yerdi.Kollarının arasında en huzurlu hissettiğim kişiydi.En eşsiz gülümselerimin nedeni olan kişiydi.Hayran bakışlarımın yüzünde dolandığı kişi.Bütün varlığıyla kalbimde birikmiş o kişiydi.
Karan Yağız Karael.
Teri ve kokusu yüreğimin en derinlerine sinmiş bu adama, aşığım.Biraz önce sırtım göğsüne yaslı, gözlerim kapalı, o neşeli müziğin ritmi kulaklarımdan içeri dolarken anladım.Aşığım, huzurluyum, yorgunum, gürültüdeyim ama onunlayım.Eğer Asuman film izleyebilmemiz için müziği kapatmamış olsaydı, sonsuza kadar o kollar arasında kalabilir, gözlerimi hiç açmayabilir, öylece durabilirdim.O küçücük odada, kolları arasında büyüyen bir aşkla.
Ama her mutlu an bozulurdu.Bizimkisi de bozuldu.
Asuman film seçmek için odadan çıktı, Kerem aşağıya indi ve Karan'ı da şirketten aradılar.Kimse kalmayınca kendimi kirli hissederek, banyoya girip hızlıca çıkmıştım.Saçımdaki krem rengi havluyu çıkardım ve koltuğun üstüne attım gelişi güzel.Nemli saçlarım omuzlarıma döküldüğünde, giyinme odasının kıyafetlerle dolu raflarında gezindi gözlerim.Sayısız kıyafet... Cam kapağı kendime doğru çektim ve krem rengi askıdaki, ikili takımı aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINIR
Teen FictionÖpüşü beni darmaduman edebilecek, yok edebilecek, lezzetli bir azabı verebilecek şeydi. Bir ateş yandığında, yakar. Yakarsa kül ederdi, yok ederdi. Oysa o, Tanrı'nın ateşiydi. Onun ateşiyle var oluyordum. "İstemem, istemiyorum.Durma, et."dedim nef...