Keyifli okumalar.Bölümü beğenmeyi ve yorum yapmayı, satır aralarına arkadaşlarınızı etiketlemeyi unutmayın lütfen.
❄❄❄
Eskiden, küçük mahallemizde oyun oynarken Sena'nın babası Orhan amcanın daha başkomiser olmadan önce üniforması ile işten döndüğü zamanları hatırlıyorum.Ben ve Sena oyun oynarken evin önünde bizi görürdü.
Ben üstündeki üniformaya ve babacanlığına hep hayranlıkla bakarken saçlarımızı karıştırırdı ve bize şeker verirdi.
Bir anımda da Orhan amcanın kullandığı bir arabadayım.Sena ve Alaz arka koltukta, yanımdalar, gülüşüyoruz. Çocuğuz.Burcu teyze ön koltuktan kafasını arkaya çeviriyor ve bize kızıyor.
Pikniğe gidiyoruz.Babam nerede bilmiyorum ama onun olmayışına sevindiğimi hatırlıyorum.Bir insan,annesi yoksa babasına daha çok bağlanmalıydı ama ben babamdan kaçıyordum.Hem de annesizken.
Tanrının şarkısı çalar kimsesiz çocukların dans ettiği yerde.Yağmur yağar , fırtına kopar ama dans bitmez.Çıplak ayaklarla oynarlar çocuklar, gözleri çaresizidr.
Delirmek üzere bir halde etrafıma bakındığımda kattaki insanların arasından Karan Karael'le göz göze geldim.Gözlerimin satırlarından teker teker düşen kelimelerim gözlerinden nasıl okundu bilmiyorum ama Karan çattığı kaşı , gerilen yüz ifadesiyle hızla yanıma yürümeye başladı.
"Ne oldu liseli?"diye sordu telefonunu cebine koyarken.Hareketleri hep temkinliydi , hep hazırlıklıydı."Yüzün sararmış.Bayılacak gibi duruyorsun."dediğinde sesi katıydı,gür kirpiklerinin altında birer hiazine, birer cinayet gibi olan gözleri sertti."Liseli?Sana bir soru sordum."
Koyu renk gözleri cinayetti.
Koyu renk gözleri ateş çukuru gibiydi.
"Alaz"diye mırıldandım donuk gözlerimi gözlerinin hapsine düşürerek."...Alaz kavgaya karışmış Karan.Kavgaya.."Beynimin içinde ne zaman patlayacağı belli olmayan bir bomba akreple dostluk kurmuş ilerliyordu."Ona bir şey olmuş.Aman Allah'ım."dediğimde şaşırmasını veya bir tepki oluşmayan gözler kaşlarımın çatılmasına neden oldu.
Alaz.Bana abilik yapan çocuk.
Arka koltukta birlikte gülüştüğüm o erkek çocuğu.
"Sakin ol.Benim bundan haberim var."Karan Karael tepki aradığım bakışlarla yüzüme baktığında kaşlarım anlayarak çatıldı."O ergenin durumunu araştırıyorum şuanda."Bana yukarıdan bakıyordu, bakışlarım duraksamış bir halde yüzündeydi."Net bilgiye ulaşmak üzereyim.Ama sen bi sakin ol"
Yanımızdan aceleci insanlar geçerken, plazmanın içinden gelen ses birbirlerine karıştı.Atakan'ın ofisinin girişinde durmuş Karan'a bakarken bir an anlamlandıramadım.
"Bana bunu ne zaman söyleyecektin?Alaz kavgaya karışmış dedi Kerem.Ben bunu Kerem'den duydum."Bir anda dilimden fırlayan kelimelerin bir ceset gibiydi , öldüren ise hayal kırıklığıydı."Sana ailem dediğim insanın kavgaya karıştığını söylüyorum ve sen bunu biliyorum mu diyorsun?"dediğimde sesim hiddetlenmişti,ofisin içinde yankılandığında Karan'ın gözleri etrafta gezindi"Alaz nasıl kavgaya karışır ya? Hani onu koruyordun sen?"
Karan Karael kendisinin bile tanımayacağı bir ruha sahip bu kıza neden bunu söylememişti.Alaz benim ailem dediğim iki insandan biriydi.
"Bana tatava yaratmadan önce dur da bir dinle.Ben onu koruyordum, himayem altındaydı doğru.Ama.."İri eli koluma uzandığında yüzüme silah tutulmuş gibi irkildim, kolumu tuttu Karan Karael ve kendine yapıştırdı bir anda beni."...Ama bir dur.Etraftakiler bize bakıyor.Yüzündeki ifadeyi sil, bir şey olduğunu sanacaklar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINIR
Teen FictionÖpüşü beni darmaduman edebilecek, yok edebilecek, lezzetli bir azabı verebilecek şeydi. Bir ateş yandığında, yakar. Yakarsa kül ederdi, yok ederdi. Oysa o, Tanrı'nın ateşiydi. Onun ateşiyle var oluyordum. "İstemem, istemiyorum.Durma, et."dedim nef...