#7.GÜLÜMSEME

39.5K 1.5K 1.1K
                                    

İnsan, geçmişine tüm gücüyle basmadığı sürece geleceğine gidemez ve ben geçmişimin üstüne basmak yerine onu omuzlarıma yüklüyor ve altında eziliyordum.

Kendimden biraz bahsetmek gerekirse, göğüslerime kadar gelen koyu kızıl düz saçlarım,koyu yeşile kaçan gözlerim var.Tenim çoğu kızılda olduğu gibi beyaz ama yüzümde çiller yok ve yüzümün hiçbir çekiciliği yok. Dudaklarım rujdan uzak, çoğu zaman çatlamış olurdu.

Saçlarım dışında dikkat çeken bir yanım yoktu. Buna fiziğim de dahil. Normal bir kızdım.

Oturduğum koltuğa yaslanmış bedenim geçmişi taşıyan omuzlarımın yaptığı basınçla ezilirken , duran arabayla irkilerek kendime geldim.Karan motoru durdurdu."Bir daha senden aynı hatayı yapmanı istemiyorum.Canını tehlikeye atmayacaksın." Dedi sesi kılıçlarını bana çekmiş bir savaşçıydı." Normal bir hayatım yok. Bu tür olaylar olmaya devam edecek, bugün yaşandı, yarın daha beteri yaşanacak.Benim hayatım bu."

Karan Karael'in hem bağırması hem de küfür etmesi, sanki bir ceviz ağacının altında uyuyakalmışım gibi beni sersemletmişti.Beklediğim bir tepki var mıydı bilmiyorum ama bunu beklemediğim aşikardı.

"Tamam bir daha olmaz." Sesim kısıktı." Seni bir daha düşünmem.Bir daha ölecek noktaya bile gelsen arkamı dönüp giderim ben de.Beni buna mecbur bıraktın."dediğimde kırgındım."Kötü bir şey yapmadığımı fark edemediğine göre istediğin bu.Sana ne diyebilirim ki?Ne diyebilirim?Tamam Adana'lı."

Karan Karael.

Hayatımın içine, bedeninde taşıdığı ateşler ile gelmişti.Gözleri, koyu renk gözlerine baktığımda bir ateş çukuruna bakıyor gibi hissederdim.Ve şu anda da o ateşler vardı. Sert ve kemikli yüzünde cayır cayır yanıyorlardı.

"Tam olarak bu.Kendi canını, Mersin'deki aileni, arkadaşlarını düşüneceksin liseli."dedi, sürücü koltuğunda yan dönmüş bana bakarken."En küçük bir hata çok büyük kayıplara gebe olur." Sesi yerdeki ceset gibiydi, soğuk."O büyük hatalar ise dosyalarımın ellerimden tamamen kayıp gitmesine."

"Peki. Bir daha yapmayacağım." Durdum, kalbim acıyordu."Senin dediğin gibi olsun, tamam.Ne dersen o.Bir şey demiyorum artık.Tamam."dediğimde ona küsmek, bir daha da mecbur olmadıkça konuşmamak istiyordum.

"Güzel."dedi ve arabayı tekrar çalıştırdı, gözlerini benden çekmemişti."Gittiği kafe kurşunlanan, arabaları takip edilen, evinde bin ayrı güvenliğin olduğu bir mühendisin arabasındasın şu anda. Adana emniyetinin bile bize çalıştığı bir ailem var.Düşmanlarımız bize dokunmak ister, dokunamazsa ailemize el uzatırlar.Bu alem böyle,"Yutkundum, gözleri bendeydi."Misafirimsin.Ben dosyalarımı alıp, yarışmaya katılana kadar canın da canımdır."

Arabası, Adana'nın yollarına daldığında konuşmadım.Kırgındım ve kabuğuma çekilmek istiyordum delice.Gözlerim önümden akıp giden yola bakarken aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama arabayı durdurdu Karan.

"Kapalıçarşı mı?"diye fısıldadım benim tarafımda kalan çarşının girişine bakarken."Toplantıya gideceğimizi sanıyordum."dediğimde başımı sürücü tarafındaki adama çevirdim."Burası neresi ki?Adana'da mıyız hala?"

Karan Karael, emniyet kemerini açarken gözlerini kaldırdı ve bana baktı.Yol boyunca telefonu susmamıştı.Yol boyunca bakışları hep üzerimde olmuştu, biliyordum.Bilmemek, tedirgin olmamak mümkün müydü?

SINIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin