MERHABA.
33.bölümle karşınızdayım.Çok uzatmayacağım , satır aralarına arkadaşlarınızı etiketleyebilirsiniz, böylelikle daha çok kişi hikayeden haberi olur.Keyifli okumalar.
YORUM YAPMAYI VE OY VERMEYİ UNUTMAYIN.
Bana ulaşmak isterseniz;
İnstagram: Aysegul kasal
Twitter; aysegulkasal
❄❄❄
Penceremden aşağıya düşen ve manzaramı bulanıklaştıran yağmuru izlemeyi seviyorum.Bu görüntü, çoğu insanı ürkütürken beni ürkütmüyor.Aksine, içimin ısındığını hissediyordum soğuk havaları görünce.
Sanki kalem elimdeymiş ve ben kendi acılarımı yazmışım gibi beni anlatan şarkılara denk gelmeyi de seviyorum.Ama bir şey vardı ki, ne yapsam sevemiyordum.Hiçbir şey yokken ansızın bastıran üzüntü ve keder.Kalbimin içinde derin bir sancı oluyor bazen, neden arıyorum ama bulamıyorum.
Bir çaresizliğin içinde oluyorum o anlarda.Cayır cayır yanan bir evin içinde kilitli kalmaya benziyor; çıkamıyorum, bağırıyorum,sesimi değil acımı duyuramıyorum ve yanıyorum.Adana'ya gelmeden önce de fazlasıyla yaşadığım, geldikten sonra daha da artan bir çaresizlikteydim.Ve yanıyordum.Kimsenin yanışımı görmediğinin farkındaydım.
"Halil'in bütün telefon kayıtlarını istiyorum.Harcamaları.Ekstraları ne olursa."diyen Karan'ın sesini duymamla okuduğum gerilim kitabından başımı kaldırıp evin salonundaki girişine baktım."Başka kullandığı kart var mı öğrenin.Başka bir isimle açılmış olabilir.İki ay önceki kamera kayıtlarını da istiyorum."
Bugün Bolu'da geçirdiğimiz ikinci gündü, Karan'la birlikte bardan çıkıp eve gelmiştik ama gelene kadar Karan yol boyunca başta Kerem olmak üzere, sabahın o saatinde en az on kişiyi aramıştı.Kimseyi uyutmamıştı.
"Acıktın mı Karan?"diye mırıldandım kısık bir sesle bana doğru yürüyen Karan'a."Ben daha aç değilim.Erken daha kahvaltı için değil mi?"Okuduğum kitabı yavaşça kapattım ve kucağımda bıraktım"İstiyorsan hazırlayayım bir şeyler?"
Karan eve geldiğimizde üstünü değiştirmemişti.Aynı kıyafetleriyleydi ama ben üstümdekileri çıkartmış, siyah bir badi ve siyah bir şort giymiştim.O kıyafetlerle yeterince durmuştum zaten daha fazla kaldıramazdım o kıyafetlerin ağırlığını.
Karan bir kulağındaki kulaklıktan karşısındakini dinlerken başını iki yana salladı.Halil ibrahim'i arkamızda bıraktığından beri her tarafı ayağa kaldırıyordu Karan Karael.O andan itibaren bir şeylerin değiştiğini hissediyordum.
"O şerefsizi istiyorum Kerem.Halil bir şey saklıyor olabilir."diyen Karan diğer elinde tableti ile oturduğum koltuğa geldi , gözleri tabletteydi."Yalan söylüyor gibi değildi ama güven olmaz."Dizlerim kendime doğru kırıktı, Karan tamda ayaklarımın dibine oturdu."Onu izlemeye alın, peşini asla de bırakmayın.Nereye gidiyorsa peşinde olun."
Dalların ve rüzgarın sesini duyduğumda biraz ötemdeki pencereye döndüm ve gittikçe hızlanan kara baktım bir an.Kar böyle yağmaya devam ederse Bolu'da işimiz daha uzundu bizim.
Bu nasıl bir kar yağışıydı?Yollar kesin kapanmıştı.
"İstediğim şeyleri bana mail atın."diyen Karan elindeki tabletten bir şeyler yapmaya başladı."Evet.Kar çok hızlı , yarın dönmüyoruz." Yerimde yavaşça doğruldum ve ayaklarım parkeye basarken Karan'ın yanına yaklaşıp ne yaptığına baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINIR
Teen FictionÖpüşü beni darmaduman edebilecek, yok edebilecek, lezzetli bir azabı verebilecek şeydi. Bir ateş yandığında, yakar. Yakarsa kül ederdi, yok ederdi. Oysa o, Tanrı'nın ateşiydi. Onun ateşiyle var oluyordum. "İstemem, istemiyorum.Durma, et."dedim nef...