34. Bölüm

461 40 17
                                    

GÖKTUĞ

Sabaha kadar suçluluk duygusunun geçeceğine inanmam tamamıyla beni salaklığımdı. Önce bir şeyi yapmış, sonrasında geri zekalı gibi pişman olmuştum. Eh, sonradan gelen pişmanlık bir çözüm getirmiyordu. Yataktan doğruldum. Hemen karşımda duran aynaya baktım. Sadece iki saat uyumanın etkisi olarak göz altlarımdaki morlukla ödüllendirilmiştim. Sanki onları geçirebilirmişim gibi parmaklarımla üstlerinden geçtim. Kızlar en azından bunu makyajla kapatabiliyordu, oysa benim yapabileceğim bir şey yoktu. Üstümdeki kıyafetlere bakıp yüzümü buruşturdum. Hala dün geceki kıyafetlerleydim. Onları değiştirmeye bile gücüm yoktu. Odanın kapısı aniden açılınca irkilerek başımı o tarafa çevirdim. Berktuğ içeri girip kapıyı kapadı. 

" Annem çok sinirli. " 

" Niye acaba ? " 

" Bak Göktuğ şu anda hiç böyle şeyleri çekecek havamda değilim. Dünkü olanlardan dolayı pişmanım ve kendimi affettireceğim. " 

Güldüm. Söyledikleri o kadar komik gelmişti ki gülmemek imkansızdı. Kızı ilk seferde kendisiyle sevgili olmaya zor ikna etmişti, şimdi yine edebileceğini sanıyordu. 

" Sen hala ayılamadın herhalde. " 

" Gayet ayığım Göktuğ. Benim sinirlerimi bozma. " 

Kapı tekrar aniden açılınca derin bir nefes aldım. Şu kapıyı çalma adeti kimsede yoktu. 

" Siz ikiniz, " Annem işaret parmağıyla ikimizi gösterdi. Çok sinirli olduğu o kadar belliydi ki.  " Aşağıya yanıma geliyorsunuz, hemen. " 

Kapıyı çarparak kapatınca yerimde sıçradım. Bakışlarımı Berktuğ'ya çevirince onunda benden farksız olduğunu gördüm. Onu bu kadar sinirlendirenin ne olduğunu bilmiyordum. 

" Size hemen dedim ! " 

Annemin aşağıdan bağırdığını işitince hemen aşağıya yöneldik. Annemi daha önce böyle sinirli görmediğimden olsa gerek, gergindim. Annemin yanına geldiğimizde kaşıyla koltuğu gösterdi. İkimizde sorgusuz sualsiz geçip oturduk. Süt dökmüş kedi misali ne derse yapıyorduk. 

" Dün gece hakkında bana anlatmak istediğiniz bir şey var mı ? " 

Berktuğ ve ben birbirimize baktık. İkimizde gözlerimizle 'asla konuşma' diyorduk. Konuşursak annem bizi...

" Demek anlatmıyorsunuz ! Ama ben biliyorum, Batuhan anlattı ve bende gidip kızları gördüm. O kızlara kendinizi affettirmeden eve dönmeyeceksiniz. Şimdi kalkın. " 

" Anne- " 

" Bana anne deme ! Hemen dediğimi yapıyorsunuz. Eğer affetmezlerse o zaman ne yapacağımı görürsünüz. " 

Berktuğ ağzını konuşmak için açsa da ufak bir el hareketimle susturdum. Bu, annemi daha çok sinirlendirmekten başka bir işe yaramazdı. 

" Tamam anne. " 

" Üstlerinizi de değiştirin, duş almayı da unutmayın. Pis pis çıkmayın kızların karşısına. Babanızın odasında yeni aldığı parfümü var, onu da sıkın. Saçlarınızı da düzeltin, şu saçlara bak ya. Yarım saatiniz var. " 

İkimizde koşar adımlarla odalarımıza çıkarken annemin ciddi olduğunu biliyorduk. Annem böyle konuşuyorsa cidden dediğini yapardı. 

Annemin dediklerini yaptığımızda kırk beş dakika geçmişti. Aşağı indiğimizde annemin ters bakışlarıyla yüz yüze geldik. 

" On beş dakika geciktiniz. Erkek dediğin dakik olur. Erkekliğinizden şüphe duymaya başladım. " 

" Anne bu ağır oldu ama. " 

KIR ZİNCİRLERİNİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin