43. Bölüm

269 27 2
                                    

Sia : Big Girls Cry. 

BERKTUĞ

Telefonumla sosyal medya hesaplarımda geziniyordum. Kendimi oyalamak için bir şeyler yapmam gerekiyordu ve ben bu yolu bulmuştum. İnstagram, twitter, tumblr, facebook arasında dolaşıyordum. Birinden çıkıp birine giriyordum ama aklım hala Dilandan uzaklaşmıyordu. Hangi ara aklıma bu kadar sızmıştı ? Aklımı bırak kalbime sızmıştı. Ama aynı şeyi ben ona yapamamıştım ya da yapmış ama sonradan kendim yok etmiştim. Kafamı arkamdaki yastığa daha çok bastırdım. Kendim yok etmiştim ! Kafamı sikeyim ! 

Aniden telefonum çalmaya başlayınca irkildiğimden telefon elimden kayarak yüzüme düştü. Söverek kalktım ve telefonu açtım. 

" Ne var ? "

" Berktuğ, " dedi Göktuğ. Sesindeki telaş yüzünden doğrulduğum yerden kalkarak üstümü düzelttim. Muhtemelen evden çıkmamı gerektirecek bir durum olmuştu. 

" Ne oldu ? " dedim konuşmayacağını anladığımda. 

" Abi Dilan'ı polisler alıp götürdü şimdi. Sanırım babasını öldürdüğünü ihbar etmiş biri. Dayısı ve Cansu da peşinden gittiler şimdi. Baya kötüydü Dilan. " 

Koşar adımlarla kapıya giderken bir gün bile normal gitmeyen hayatıma sövüyordum. Ne olurdu normal, hareketsiz bir hayatımız olsa ? 

" Nereye götürdüklerini biliyor musun ? " 

" En yakın karakoladır herhalde. Durup sana haber verdim ben. " 

Dışarı çıkmış arabamı çalıştırırken kafamı bir yerlere vurma isteğimi bastırdım. Bu çocuk nasıl benim kardeşim olabilirdi ya ? Ben bunla aynı annenin karnında kalmış olamazdım. 

" Sen gerçekten salaksın Göktuğ, kapat şimdi telefonu. "

Binaların yanında hızla geçiyordum. Düşündüğüm şey yüzünden kaşlarımı çattım. En sonunda da arabayı kenara çekerek durdurdum. Ben boş boş neden kızın yanına gidiyordum. Bu şekilde oraya gitsem ona ne yararım olacaktı ? Telefonumu tekrar elime alıp rehberde babamın adının üstüne geldim. Bana yardımcı olabilecek en iyi insan o'ydu. Düşünmekten vazgeçip aradım ve üçüncü çalışta açtı. 

" Baba bana tanıdığın en iyi avukatı ayarlayabilir misin ? " 

" Başınız mı belada ? " 

Gözlerimi devirdim. Yanımdan geçen ve gözlerinde kalp şeklinde gözlük olan kız davetkarca gülümseyince yüzümü buruşturdum. Başıma ne geldiyse böyle kızlar yüzünden gelmişti. 

" Hayır baba. Sadece sorgulamadan dediğimi yapsan olmaz mı ? Lütfen. Daha sonra sana her şeyi anlatacağım. " 

" Tamam, " dedi bana çok uzun gelen bir aradan sonra. Rahatlayarak derin bir nefes aldım. Telefonu kapayınca yan tarafımdaki koltuğa attım. Ellerimi saçlarımın arasından geçirdikten sonra arabayı tekrar çalıştırdım. Artık sevdiğim kızın yanına gidebilirdim. 

Yaklaşık yarım saatlik bir uğraşın sonunda Dilan'ın dayısının arabasının bulunduğu karakolu bulmuştum. Arabadan inip kilitledim ve koşarak kapıya ilerledim. Birine çarptığım zaman durdum ve özür dilemek için başımı kaldırdım. Çocuğu gördüğüm anda damarlarımdaki kanın dahi sinirle yer değiştirdiğini düşündüm. İçimde yakıcı bir öfke vardı. Karşımda o çocuk vardı ve telefonla konuşuyordu. Beni görünce kaşları çatıldı. 

" Tamam Merih amca. Ama acele et lütfen. " 

Dilan'ın babasıyla mı konuşuyordu ? Gülümsedim. Dilan bunu bilirse muhtemelen ona çok kızardı. O ona nefretini kusarken orada olmayı istiyordum. Telefonu kapatınca bana bakmaya başladı. 

KIR ZİNCİRLERİNİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin