FİNAL

526 23 6
                                    

Bir hikayemin daha finaline gelmiş bulunmaktayız. Fazlasıyla beklettiğimin farkındayım ama şu aralar biraz yoğunum ne yazık ki... Hikaye bitti diye üzülen varsa yakın zamanda Berktuğ'nun hikayesiyle döneceğimi bilmenizi isterim. Bu zamana kadar yanımda olan herkese çok teşekkürler. 

1 hafta. Tam bir hafta geçmişti ve ben Barandan tek kelime haber alamamıştım. En azından küçücük bir açıklamayı hak ettiğimi düşünmüştüm ama Baran öyle düşünmüyordu. Telefonlarıma cevap vermiyordu, mesajlarıma dönmüyordu. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Yatağımdaydım, sağ kolum gözlerimin üzerinde uzanıyordum. Telefonumun mesaj sesini duyunca kolumu gözümden çektim ve yerimde doğruldum. Artık Baran'ın bana ulaşması için yalvaracak duruma gelmiştim. Mesajın ondan gelmesini dileyerek telefonuma uzandım. Ancak operatör mesajı olduğunu anlayınca söverek telefonu yatağımın üzerine fırlattım. Barandan mesaj ya da arama gelmiyorsa telefon denen lanet alet de işime yaramıyordu. 

Yan tarafımda duran komodinin üzerinden tokamı aldım ve saçlarımı özensizce topladım. Baran yokken kimin için özenecektim ki? Artık yan binamda oturmayan Berktuğ için mi yoksa başka herhangi bir insan tanesi için mi? Ondan başkası ilgimi çekmiyordu ki! Zaten çoğu zaman erkekler ilgim dışında olmuştu, ancak bu sıralar tamamen kapatmıştım kendimi. Barandan haber alamadığım her saniyeden nefret ediyordum. Ancak umudumu kaybetmemeye çalışıyordum. Baran böyle biri değildi. Eninde sonunda bir haber alacaktım ondan. Odadan dışarı çıkıp salona indiğimde televizyonun karşısında oturan Cansu ile karşılaştım. Elindeki cips kasesiyle evlenme programlarından birini izliyordu. 

" Gel Dilan, bak güzelim kız dedem yaşında adama talip oldu. Sırf parası için çok aşığım diyor birde. " 

Gözlerimi devirdim. Göktuğ da Berktuğ ile gittiği ve iki hafta kadar orada kalacağını söylediği için kendini oyalamak için ilginç yöntemler bulmuştu. Ya televizyon izliyor, ya hastalık derecesinde telefonuyla uğraşıyor ya da makyaj yapıyordu. Canı aşırı sıkılırsa bana da yapmaya çalışıyordu. 

" Kendi hayatınla ilgilen. " 

" Hayatım dediğim adam şu anda yanımda değil. Neden ikide bir hatırlatıyorsun. " 

Koltuğa yayılmak için tekli koltuğa attığı yastığı alıp ona fırlattım. Yerime oturduktan sonra " Sanki benimki yanımdaymışta sana nispet yapıyormuşum gibi konuşma! " diye çemkirdim.  Elindeki cips kasesine daha çok sarıldı ve gözlerini benden çekip televizyona odaklandı. Televizyondaki adamlardan birini Baran'a benzetince aklım tekrar ona gitti. Neden gitmişti? Hastanede geçirdiğim sürede bile yanıma uğramamıştı. Yutkundum. Hiç aklına gelmemiş miydim acaba? Belki de gerçekten dediği gibi benim bu lanetli yaşantımdan sıkılmıştı. Bu benden vazgeçmesi için yeterli bir sebep olabilirdi. Aslında düşününce geçerli bir sebepti. 

Yüzüme çarpan cips tanesiyle Cansu'ya döndüm. Yere düşen cipsi alıp ona fırlattım. 

" Ne var be? " 

" Telefonun çalıyor sanki diyorum ama duymuyorsun beni. Sesle iletişim kurmak işe yaramayınca fiziksel tepki vermeye zorladım seni. " 

Yüzümü buruşturdum. Birde psikolojik videolara takmıştı tabi. Yeni bir hayal kırıklığı vakasıyla karşılaşacağımı bildiğimden yerimden kalkmadım. Televizyondaki Baran'a benzeyen adamı işaret ettim. 

" Şu adama ben talip olacağım, " dediğimde gülmeye başladı. Neden güldüğünü anlamaya çalışırken yerinde doğruldu. 

" O adamı ilk gördüğümde, ' Bu adamı Dilan görse, Baran'a benziyor diye talip olur. ' demiştim. Dediğim çıktı. " 

KIR ZİNCİRLERİNİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin