Batuhanların evinden içeri girince gözlerimi etrafta gezdirdim. Evin zengin evi olduğu belliydi. Etraftaki her şey ben pahalıyım diye bağırıyordu adeta. Gözlerimi mavi duvarlardan ayırıp merdivenlere doğru çevirdim. Eskiden hayalini kurduğum evlerden birindeydim ama hiçte mutluluktan havalara uçmuyordum. Zenginliğin her şey olmadığını acı bir şekilde anlamıştım. Batuhan Buğlem'in elini tutarak merdivenlerden inerken gülümsedim. Buğlem mutluluk kaynağım gibiydi.
" Abla ! " diye bağırarak bana doğru koşarken bende kollarımı iki yana açtım. Açtığım kollarımın arasına girip kollarını boynuma doladı. Elleri ensemin yakınındaki yaraya değince gözlerimi acıyla yumdum. Burcu teyze endişeli bir ifadeyle yanımıza gelince Buğlemden ayrıldım.
" İyi misin ? Kendine bundan daha fazla dikkat etmen gerekiyor. " diyerek beni azarlarken Buğlem kafası karışmış bir ifadeyle ikimize bakıyordu. Ona gülmseyerek güvence vermeye çalıştım.
Batuhan " Bana da o şekilde sarılacak mısın ? " deyince kaşlarımı yukarı kaldırdım.
" Sence ? Kafamı çarpmış olabilirim ama bu fikirlerimde değişikliğe yol açmadı. " deyip kollarımı göğsümde birleştirdim. Kahkaha atarak başını iki yana salladı.
" Bana bu şekilde bakarken sana sarılmayı bırak, selam vermem ! Kendi canımı senin kendi canını sevdiğinden daha çok seviyorum, inan bana. " Dediği şey doğruydu aslında. Kendi canım söz konusu olduğunda o kadarda dikkatli olduğum söylenemezdi. Kendi canını seven insan kendine dikkat ederdi. Arkamda birisi boğazını temizleyince irkilerek arkamı döndüm. Hasan amca - Hastanede tanışma fırsatımız olmuştu - kapının kenarına yaslanmış bizi izliyordu.
" Yemek hazır ve ben çok acıktım. Sohbetinize masada devam edebilir misiniz ? " Duruşu ve yüz ifadeleri sinirliymiş gibi dursada şeker gibi bir adamdı .
" Batuhan sen masanın kurulmasına yardım et. " Yani en azından bana karşı iyiydi. Batuhan söz konusu olduğunda biraz sert olabiliyordu.
" Peki baba. " dedikten sonra yanımızdan hızla ayrılan Batuhan'ın ardından şaşkınlıkla bakakaldım. Ne yani ? Hiç sorgulamadan babasını dinliyor muydu ?
" Bakma öyle şaşkın şaşkın. Babasına hayran o. Öl dese ölür. " Burcu teyzenin söylediklerinden sonra Hasan amcaya baktım. Demekki o kadar iyi bir babaydı. Gururlu bir ifadeyle orada duruyordu hala. Ne yalan söyleyeyim aile bağlarını kıskanmıştım. Benim hiçbir zaman sahip olamadığım, bundan sonrada olamayacağım birşeydi.
" Tabi bende ona hayranım. " diyen Hasan amcaya şaşırmamak elde değildi. Ona karşı bu kadar sertken arkasından ona hayran olduğunu söylüyordu. Burcu teyze belime elini koyarak ilerlememi sağlarken gülümsemeye çalıştım. Yapmacık gülümsemelerden nefret ederdim ama şu anda yapmaya uğraştığım tam olarak oydu. Masada duran yemekleri görünce karnım guruldadı. Yanaklarımın ısınmasından kızardığımı anlarken bir yandan da onu saklamaya uğraşıyordum. Acıktığımı masanın başına gelene kadar anlamamıştım ya içimden kendimi tebrik edebilirdim.
" Hadi oturalım artık. " diyen Hasan amca dudağında gizlediği gülümsemeyle baş köşeye geçti. Batuhan benim için hemen yanındaki sandalyeyi çekerken Buğlem'in itirazı herkesi gülümsetmeyi başarmıştı.
" Ama orası benim yerim ! " Burcu teyze Buğlem'in yanağını okşarken bir yandanda açıklama yapıyordu.
" Ama masada senin yerin benim davası olmaz ki küçüğüm. Bugün oraya ablan otursa bir yerin mi eksilir ? " Buğlem başını iki yana salladı. Onu annemin ölümünden beri ilk defa bu kadar uysal görmüştüm. O Burcu teyzenin yanındaki sandalyeye geçince bende Batuhan'ın bir süredir oturmam için tuttuğu sandalyeye kuruldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIR ZİNCİRLERİNİ
General FictionYaşadığı şehirden babasını öldürüp ayrıldığında başına neler geleceğini bilmiyordu. Hele 4 erkeğin birden kendisiyle ilgili planları olduğunu duysa aklını kaçırabilirdi.