KIR ZİNCİRLERİNİ

10. Bölüm

Sonunda adrese geldiğimizde arabadan aşağı indim. Buğlem iner inmez elini yakaladım ve bırakmamak için sıkıca tuttum. Etraf pek güvenli durmuyordu. Köşede gündüz vakti içki içen adamı görünce Buğlem'i arkama aldım. Onun böyle şeylerden kötü etkilenmesini istemiyordum. Mert önümüze geçince Onun ardından ilerlemeye başladık. Etrafı kontrol ediyor ve her gördüğüm şeyle daha da iğreniyordum. Burada böyle bir yer olduğunu da ilk defa keşfediyordum. Buğlem elimi sıkınca Ona doğru döndüm. 

" Abla korkuyorum, eve gidelim. " 

" Neden korkuyorsun ? " 

" Arkanda bir tane adam var. Bize bakıp gülüp duruyor. " Mert bize bakıp ne oldu dercesine ellerini kaldırdı. Buğlem'in tarif ettiği yere bakınca 40 yaşlarında bir adamın elinde sigarasıyla bize baktığını gördüm. Benim Ona baktığımı farkedince sararmış dişlerini göstererek sırıttı. Kusma isteğimi yok sayarak bakışlarımı başka yöne çevirdim. Film sahnelerindeki kızlara dönmüştüm resmen. Mert adama bakıp kaşlarını çattı ama birşey söylemedi. Burada birşey söylese dayak yiyecek gibi duruyordu zaten ki kimsenin benim yüzümden dayak yemesini istemezdim. Yerde sanki özellikle oraya konulmuş gibi duran fotoğrafı görünce eğilip aldım. Üstündeki tozları silkelediğim an babam ve bir arkadaşının fotoğrafını görerek dehşete düştüm. 

" Mert, gidelim buradan. " Sorarcasına bana baktığında adamları işaret ettim. Bulunduğum durumu kurtarmanın en iyi yolu benim onlardan korktuğumu düşünmesiydi. Başını anladım dercesine sallayıp yürüdüğümüz yönden geri doğru yürümeye başladı. Arabasına gelince Buğlem'in binmesini bekleyip diğer tarafa da ben bindim. Daha demin bize bakan adam durumdan hoşlanmamış olmalı ki yüzünden o gülümseme silinmişti. Son anda hislerimin kurbanı olarak adama orta parmağımı kaldırıp hareket çektim. Adam yerinden kalkınca Mert'in omzuna dokundum. 

" Mert sür , hadi Mert ! " Gaza basmasıyla adamdan uzaklaşmamız bir oldu. Rahat bir nefes alıp camdan dışarı baktım. 

" Cesaretine hayranım cidden ! " Gözlerimi yoldan ayırıp Ona baktım. Aklıma gelen şeyle konuyu değiştirdim. 

" Sen nasıl araba kullanabiliyorsun ? Yaşın tutuyor mu ? " Başını evet anlamında salladı. 

" Okula bir sene geç başladım, bir sene de sınıfta kaldım. " Sınıfta kaldığını öğrenince kaşlarımı çattım. Şu ana kadar dersle ilgilenen  gördüğüm tek erkekti. Bana yalan söylüyormuş gibi hissediyor ama nedenini çözemiyordum. 

" Derslerim farkettiğim kadarıyla gayet iyi. " diye saçma birşey söyledim. Sözler ağzımdan çıktıktan sonra geri alabiliyor olmayı diledim ama imkansız olduğunu biliyordum. Daha iki haftadır bu okuldayken nasıl derslerinin iyi olduğunu bilebilirdim ki ? 

" Demek benim derslerimle o kadar ilgilisin ha ? " Egosunu tatmin etmiş olmaktan nefret ediyordum. Erkek psikolojisi diye birşey vardı, birşeyi nereye çekmek isterlerse oraya çekip bazen büyük yanlış anlaşılmalara neden oluyorlardı. 

" Hayır, sadece dersi dinlediğini görüp bu sonucu çıkardım. " Bir pot daha kırmıştım ama fark etmemesini umuyordum. Gözlerimi cama çevirdiğim sırada ufak çaplı kıkırtısını duydum. Kahretsin ! Bugün hiçbir şey benim istediğim gibi olmuyordu. 

" Ben senin arkandayım, beni nasıl gördün sen ? Yoksa arkanda gözün mü var ? " Yere bir çukur açıp gözden kaybolabilir miyim ? Gözlerimi ona çevirdiğimde O da gözlerini yoldan ayırıp birkaç saniyeliğine bana baktı. Gözlerinin içi gülüyordu resmen ve bana bu şekilde gülmesi haksızlıktı ! 

" Ön sıralardan birine geçmiştin. " dedim büyük bir ciddiyetle. 

" Yani nereye gittiğimi takip ediyorsun. " Büyük bir sırıtma yüzünü boydan boya kaplayınca kafasını çıplak elimle kafasını koparabileceğimi düşündüm. Hayalimde bunu yapıyordum. Buğlem halinden memnun olmayan bir biçimde homurdanınca Ona doğru döndüm. Kaşlarımı sorgularcasına kaldırdığımda dudaklarını büzerek konuşmayı reddetti. Arabadayken fazla umursamadım çünkü eve gidince içinde ne var ne yoksa ortaya dökeceğini biliyordum.