Lana del rey : Summertime sadness.
Cansudan devam...
Göktuğ'nun evlenme teklifini duyduğum anda sanki dizlerimin bağı çözülmüştü. Şaşırmıştım, hemde ne şaşırma ! Beklediğim sadece basit bir sürprizken, bir evlenme teklifi almıştım. Duyduğum kelimenin yalan olmasından korkarak " Ne ? " diye fısıldadım. Şu anda romantik şeyler düşünemeyecek kadar şaşkın durumdaydım.
" Dedim ki ; Benimle evlenir misin ? Seni dünyanın en mutlu insanı yaparım. "
Yutkundum ve onsuz geçen birkaç ay geldi gözümün önüne. O olmadığında kendimi dünyanın en mutsuz insanı gibi hissediyordum ama o varken beni üzse bile yokluğundaki kadar üzülmüyordum.
" Evet, " dedim sonunda sesimi bulabildiğimde. Göktuğ rahatlayarak nefesini verdi ve beni kucağına alıp bir tur döndürdü. Beni yere indirdiği anda beni çok sevdiğini söyleyip parmağıma yüzüğü geçirdi.
(...)
Duştan çıktığımda bir kez daha yüzüğüme baktım. Onu görmesem hala rüya olduğuna inanacaktım. Rüya gibiydi zaten... Onca olandan sonra bugünkü mutluluğum rüya gibiydi. Salona indiğimde koltukta uyuyan Dilan'a baktım. Keşke her şey onun içinde bu kadar kolay olabilseydi. O affedemiyordu. Gerçi affetmemekte de haklıydı ama mutlu da olamıyordu.
Ama onu yarın az da olsa mutlu etmeyi deneyecektim. Bir insan, en azından doğum gününde mutlu olmalıydı. Ona ne hediye vereceğimi bulamamıştım. Evet, doğum günü yarındı ama hala bulamamıştım. En yakın arkadaşı olarak onu lunaparka götürmeyi düşünmüş ama basit kaçacağından vazgeçmiştim. Ben daha önce yapılmamış bir şey istiyordum. Gördüğü zaman şaşıracağı bir şey... Aklıma gelen şeyle gülümsedim. Daha önce yapılmamış bir şey değildi ama gördüğü zaman mutlu olacağı kesindi. Dilan uykusunda hareket edince geri geri yürüyerek odama çıktım ve yatağa oturdum. Telefonuma gelen mesaj sesiyle dudağımı ısırdım. Şu sıralar bana en çok mesaj atan kişi Göktuğ olduğundan kalbim hızla çarpmaya başladı. Ama telefonu elime alıp mesaja baktığımda yaşadığım tek şey hayal kırıklığıydı. Mesaj Göktuğdan değildi, tanıdığım bir numaradan bile değildi.
" Selam, biraz konuşabilir miyiz ? "
Mesajı silmek için niyetlendiğimde bir tane daha geldi.
" Sadece Dilan hakkında konuşmak istiyorum. Benim, Baran. "
Mesaja cevap verip vermemeyi düşündüm ama sonunda meraklı yanım ağır bastı ve mesaja cevap vermek için parmaklarım tuşlarda gezinmeye başladı.
" Ne hakkında ? "
Telefonu yatağın üstüne bırakıcaktım ki mesaj geldi. Bu çocuk neden bu kadar hızlı mesaj yazıyordu ?
" Dilan'ın doğum günü. Bir parti ayarladım. Sadece onu oraya getirebilir misin diye soracaktım ? "
Mesaj atmaktan vazgeçip direk Baran'ı aradım. İlk çalışta açtığında kısa süreli bir şok yaşadım. Ve ben daha alo bile diyemeden konuşmaya başladı.
" Aslında mesaj atmak yerine direk seni arayacaktım ama Dilan yanındadır ve sürprizi anlar diye arayamadım. Yoksa mesaj yazmayı seviyorum falan zannetme yani... "
" Sana da selam Baran. "
" Selama sabaha gerek yok. Sen sadece Dilan konusunda bana yardım et, yeterli. "
Kaşlarımı çattım. Ben yardım etmem için bana yalvaracağını ya da gözüme iyi gözükmek için çabalayacağını sanmıştım. Sonuçta Dilanla bir ilişkisi olması konusunda ona yardımcı olabilecek belki de tek insandım ben.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIR ZİNCİRLERİNİ
General FictionYaşadığı şehirden babasını öldürüp ayrıldığında başına neler geleceğini bilmiyordu. Hele 4 erkeğin birden kendisiyle ilgili planları olduğunu duysa aklını kaçırabilirdi.