DİLAN
Multimedia : Göktuğ.
Sonunda gelmiştim. O saçma evden kurtulmuştum. O evde sadece annem var diye kalıyordum ve babam annemi öldürünce o evde kalma zorunluluğumda ortadan kalkmıştı. Tabi annemi öldüren babamdan, intikamımı çok güzel almıştım. Onu öldürerek. Annemi öldüren birisi yaşamayı hak etmiyordu elbette. Sonrada teyzem sayesinde İzmirden, İstanbul'a gelmiştim. Eski ismim olan Nisa'yı ikinci ismim olan Dilanla değiştirmiştik. Eski kimliğe dair tek şey yüzümdü. Yeni bir kimlik olayı da halledilmişti. Eniştem yüzünden özel okulda okumak zorunda kalmıştım. Oysa ben normal okulları daha çok seviyordum. Egoist tipler olmuyordu en azından. Yeni okuluma bakmayı bırakıp içeri girdim. Okula bakarken düşündüklerim yüzünden muhtemelen okula hayran olduğumu düşünmüşlerdi. Saçmalık ! Okulun sağ köşesinde merdivenlerin başında iki çocuk duruyordu. Çocuk yakışıklıydı, yeşil gözleri mükemmeldi falan ama, neden bana bakıyordu. Kafamı diğer tarafa çevirdim ve bir grup kızla karşılaştım. Bakışlarından giyiniş tarzımı onaylamadıklarını çıkarmıştım. Çokta umrumdaydı ! Hemen onların karşısında iki çocuk vardı.Çocuklardan birisi bana bakıyordu ve arkadaşına birşeyler söyledi. O da karşıdaki kıza bakmayı bırakıp bir an bana döndü. Kaşlarını kaldırıp alaycı bir şekilde baktı ve önceden baktığı kıza bakmaya deevam etti. Hayvan ! Hemen çaprazımda iki çocuk daha vardı. Okulda gruplaşma vardı. Harika ! Onlarda kafasını kaldırıp baktı ve ikisi de bana sırıttı. Gözlerimi devirdim ve ilerledim. Bütün geri zekalıları bu okula toplamışlardı, süper cidden süper. Müdürün odasına gittim ve kapıyı çaldım. İçeriden " Gir. " kelimesi gelince kapıyı açıp içeri girdim. Müdür beni görünce gülümsedi.
" Sen yeni öğrenci olmalısın. Otursana kızım. " Önündeki dosyalara baktı ve ben otururken incelemeye başladı.
" 12. sınıf öğrencisisin Dilan ve eşit ağırlık öğrencisisin. " Başımla onayladım. Genelde konuştuğumda hakaret içerikli sözcükler söylediğim için başımla onaylamayı tercih ediyordum. Müdür kafasını kaldırıp bana baktı. Sanırım sözcüklerle onaylamamı bekliyordu.
" Evet, 12. sınıftayım. " dedim kelimeleri özenle seçerek. Müdür gülümsedi ve kapıyı işaret etti.
" Tamam, koridorun sonunda sağdaki sınıf senin sınıfın. " Ayağa kalktım ve kapıdan dışarı çıktım. Rahat bir nefes aldım ve karşıma baktım. Bahçedeki çocuklardan biri sırıtarak yanıma geldi.
" Demek yeni öğrencisin. Hangi sınıftasın ? " Kaşlarımı kaldırdım ve alayla ona baktım. Babam dolayısıyla bütün erkeklerden nefret ettiği bir dönemdeydim.
" Kendi bulabileceğim sınıftayım. Ben giderim yani... Abaza. " Çocuğu arkamda ağzı açık kalmış bir şekilde bırakarak sınıfıma ilerledim. Bu okulda her zaman böyle tipler karşıma çıkacaksa işim vardı yani. Sınıftan içeri girdiğim zaman bütün sınıf bana dönmüştü. Sonra neden herkesin bana baktığını anlamıştım. Siktir ! Sınıfta hoca vardı ve şu anda kaşlarını çatmış benim açıklama yapmamı bekliyordu.
" Ben siz içeride değilsiniz sanmıştım. " dedim büyük bir ciddiyetle. Özür dilemeyecektim. Adam sınıfa döndü ve gözleriyle sıraları araştırdı.
" Tamam Batuhan'ın yanına oturabilirsin. " deyince sınıfta Batuhan isimli çocuğu aradım. En arka sıranın önündeki çocuk elini kaldırınca oraya doğru yürüdüm. Tabi bu arada onun arkasındaki çocuğa dönüp zaferle sırıttığını yakalamıştım. Çantamı masanın üstüne bıraktım ve geriye yaslandım. Adının Batuhan olduğunu öğrendiğim çocuk elini uzattı.
" Selam ben Batuhan. " İstemeye istemeye elimi uzattım. Hemen önümüzde oturan kızın " Sürtük " diye mırıldandığını duydum. Tenefüste muhtemelen bir kavga çıkaracaktım. Ya da onun çıkarmasını sağlayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIR ZİNCİRLERİNİ
General FictionYaşadığı şehirden babasını öldürüp ayrıldığında başına neler geleceğini bilmiyordu. Hele 4 erkeğin birden kendisiyle ilgili planları olduğunu duysa aklını kaçırabilirdi.