Haiii ben geldim yahuuu, ailemiz 15K olduuu, mükemmelsiniz yiaaaa varya çok mutlu oldum cidden. Destek olan herkese çok teşekkür ederim. Size güzel mi güzel smutsulumsuluuuu bir bölüm bırakıp gidiyoruuum eheheh jsjsjsj
Keyifli okumalar! Xx
**
"Şimdi pantolonumdan kurtul Jeon." Hırıltılı sesi kulaklarımda uğuldadığında beynimin sallandığını hissettim. Kafamın içinde tehlike çanları çalıyordu.
Nefes aldığım, asıl var olduğum dünyaya geri döndüm o anda.
Bedenim bir elektrik akımına kapılmışım gibi delicesine titrerken onun gözlerine baktım. Algılamakta güçlük çekiyor olsam bile, sözlerini idrak edebilmiştim.
"Düşünme, yaşa Jeon." dedi kulağıma fısıldayarak. Ardından kulağımın arkasına sert bir öpücük kondurduğunda başım bu baskısıyla birlikte hafifçe sallandı.
"Beni yaşa, benimle anı yaşa." Sesi kışkırtıcıydı, beni bataklığa sürüklüyordu. Battıkça batacağım ve sonunda yok olacağım bir bataklığa çekiyordu beni.
Parmaklarıyla, elimin üstüne baskı uygulayıp, avcumun altında seğiren aletine daha çok bastırdığında, dudaklarımdan ufak bir inilti koptu. Tırnaklarımı o sertliğe bastırıp onu avuçlamak istedim o an. Ahh Tanrım...
Boşta kalan eliyle popomu bana çığlık attıracak düzeyde sertçe sıktığında başım geriye doğru düştü.
"Benden etkileniyorsun Jeon, kabul et." diye hırladı, derin sesi kulaklarıma çarparak havaya yayılırken gözlerimi kırpıştırarak az önce bana yaşattıklarından sıyrılmaya çalışmak amacıyla derince soluklanmaya devam ettim. Nabzım deli gibi hızlıydı ve kalbim hâlâ ağzımda atıyordu. Haklıydı... O beni delicesine etkiliyordu!
"Dokunuşlarım hoşuna gidiyor." Popomun üstünde görünmez daireler çizen parmaklarının dokunuşuyla içim karıncalandı. Ahhh, hem de nasıl... Dokunuşlarında kayboluyorum...
"Direnme Jungkook, kendini bana bırak."
Sözleri o kadar tahrik ediciydi ki, artık gerçek anlamda çılgına dönmek üzereydim. Kafayı yemiş olmalıydım. O benim patronumdu ve ben... Ondan etkileniyordum...
"Gevşe, Jeon. Rahatla." Kulağıma eğilerek fısıltısını bıraktı ve burnunu tenimde sürükleyerek soğuk ve nemli dudaklarını boynuma gömdü. Bu defa, diş izleriyle dolu olmayan kısmı hedef aldı.
Ufak öpücükleriyle bile kasıklarım şiddetle sarsılırken, derimi dişleri arasına aldığında, asla kendimden beklemediğim bir şeyi yaptım. Elimin altında kalan kumaş engeline rağmen sıcaklığını ve sertliğini hissettiğim aletini sıktım.
Daha fazla dayanamamıştım. Oh Tanrım bu his...
Burnundan sert bir sesli soluk bıraktı tenime ve dişlerinin baskısı daha çok arttı. Hassas derimi keskin dişleri arasında sıkıştırarak emerken, başımı kapıya çarparak inledim.
"Bay Kim, lütfen oh- lütfen duralım." Ciddi anlamda kendimi kaybetmek üzereydim.Tanrım! Çok feci şekilde bilmediğim yollara girmek üzereydim.Durmazsak çok daha fazlasını yapmak üzereydim! Ah bir türlü kendimi dizginleyemiyordum!
İçimi büyük bir açlıkla arzu tohumları kaplıyordu. Durmak istemediğim halde dudaklarımdan fırlayıvermişti kelimeler. İç sesim daha fazlasını arsızca arzuluyordu.
Dişlerinin kıskacından kurtulan tenimi bırakıp dudaklarını kulağımın arkasına yaklaşıp nefeslerini doğrudan tenime saldı.
"Devam et güzelim. Okşa beni." Sesindeki o boğuk tını nefesimi kesti. Beni teşvik etmeye çalışırcasına sakindi. Lanet olsun bayılacak gibi hissediyordum. Beynimde kazanlar kaynıyordu sanki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINNER • TAEKOOK +18 ✓
Fanfiction(+18 yetişkin içerik) Jeon Jungkook, zengin iş adamı Kim Taehyung'un evine yatılı hizmetçi olarak işe alınır. Jeon Jungkook yağmurdan kaçarken doluya tutulduğunun farkında değildir. (Bolca smut+argo kelimeler içerir) Semetae Ukekook Yan ship sope Ba...