Haiiii, ben geldiiim, nasılsınız bakkeeeem? Aiiiy ben iyi değilim JK içimizden geçti sağolsun, o kıyafetler neydi kafayı yedim jsjsjs Hala kendime gelebilmiş değilim aw. Taenin ayağı incinmiş ama endişelenecek bir şey olmadığını söyledi konserde, yine de çok üzüldüm, içim gitti. Hatta Jk seni çok daha iyi anladım dedi, bu daha da içimi dağladı. :( Neyse öldüm öldüm dirildim cidden.
Bu bölüm bir önceki bölüme oranla bir tıkçık kısa oldu. Ama önceye nazaran bölümlere sınır koyduğum için bölümleri daha uzun tutmaya çalışıyorum elimden geldiğince.
Bölüm sınırı: +400 oy +2000 yorum. Aynı yine :)
Keyifli okumalar lokumlarıııım! Xx
**
"Taehyung!"
Biraz daha ona kayarak yanaştım. Kalçamı kalçasına değdirecek şekilde neredeyse bedenlerimizi bir araya getirdim. Demiri sıkarak tutan elimin üstüne kapanan elini oradan bir santim bile kıpırdatmadı. Bu yüzden boşta kalan diğer elimi kaldırıp çenesinden yakaladığım gibi boynunu kendime doğru çevirdim ve hiç beklemeden dudaklarımı onun kalın ve kiraz dudaklarına sıkıca bastırdım.
Uzun saçları rüzgarın şiddetli darbeleri ve gondolun hareket etmesi sebebiyle havada uçuşurken, yüzüme çarparak tenime sürtündü.
Gözlerini kırpıştırarak çakmak gibi parlayan o güzel irislerini meydana çıkarttı. Titreyen kirpikleri arasından kısık bakışlarıyla bana bakarken, geri çekilmek için hamle yapmama izin vermeden, alt dudağımı dudakları arasına çekerek sıkıca emdi.
Yükselmemizle birlikte, dudaklarımız, bacaklarımız ve ellerimiz kenetli olsa dahi, oturduğum yerden bir kez daha havalanmamın üzerine dudaklarımızın teması kopmak zorunda kaldı. Onun sıcaklığından ayrılırken, rüzgar amansızca tenimi savurdu geçti.
Yükselmemle birlikte kasıklarım önümdeki demir bariyere çarparken genzimden derin bir çığlık yükseldi. Demir üzerine abanan ağırlığımla birlikte sallandığında, Taehyung sanki düşecekmişim gibi elimi daha da sıkı tuttu.
Gondol öne-arkaya beşik gibi sallanırken başımı önümden çevirerek yeniden ona baktığımda, tıpkı benim gibi başını önüne çevirip gözlerini yeniden kapatmış olduğunu gördüm.
Sonunda yavaşladığında duracağını anlayarak derince soluklandım. Wuah, bu ciddi anlamda iyiydi.
"Taehyung, iyi misin?" Elimi sıkı sıkıya tutmasına rağmen parmakları titreyen erkeğe döndüm. Sadece başımı ve bakışlarımı değil, üst vücudumu da ona doğru çevirdim. Bacağıyla bacağımı mühürlemişti, ancak dizleri bile delicesine titriyordu.
Gondol her geçen saniye daha da yavaşladığında, onun sapsarı kesilen tenine bakarken, az önce onu öptüğüm gerçeğiyle yüzleşince sertçe yutkundum. Bunu cidden yapmıştım... O zaman gözlerini aralamıştı, kısa bir süreliğine de olsa... Ancak şimdi yine gözleri sımsıkı kapalıydı. Ve yine bana bir cevap vermeden kaskatı kesilmiş bir şekilde duruyordu. Kirpikleri titreşiyor, göz bebekleri göz kapaklarının ardında durmadan kıpırdanıyordu.
Saçlarının bir kısmı, rüzgarın keskin darbelerine rağmen alnına yapışmıştı.
Bana herhangi bir karşılık vermeden gergin çenesini biraz daha sıktığında, çenesinde seğiren damarı net bir şekilde görebildim.
Gondol nihayetinde durduğunda, herkes gülerek gürültülü bir şekilde bağıra bağıra inmeye başladı.
"Taehyung, bitti." diye ona haber verdim, terleyen eli neredeyse elime yapışmışken. Elimi o kadar sıkı tutuyordu ki, parmak boğumlarım uyuşmuştu. Titreyen dizini kısa sürede bacağımla olan temasından ayırdı ve bacaklarını birbirine bastırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINNER • TAEKOOK +18 ✓
Fanfiction(+18 yetişkin içerik) Jeon Jungkook, zengin iş adamı Kim Taehyung'un evine yatılı hizmetçi olarak işe alınır. Jeon Jungkook yağmurdan kaçarken doluya tutulduğunun farkında değildir. (Bolca smut+argo kelimeler içerir) Semetae Ukekook Yan ship sope Ba...