Haii, ben geldim aww jsjsjs Nasılsınız bakeem? Özlediniz mi beni lokumlarım? Bu bölüm uzun oldu. 3400 kelimeyi aştı :D Bol bol oy ve yorum istiyorum. 40K ne zaman oluyoruuuuz bakim bu arada? ehhehe jsjsjs
Keyifli okumaalaaaar! Xx
--
"İyiyim demiştiniz ama... Amaa vu-vurulmuşsunuz, vurulmuşsunuz işte vuru-"
Eğilip ağzıma sert bir şekilde dudaklarını bastırarak beni susturdu. "Ufak bir sıyrık, iyiyim. Endişelenme."
Kadife gibi yumuşak olan dudaklarının o sert baskısı nefesimin gırtlağımda takılıkalmasına sebep olurken, Bay Kim geri çekildi ve benim yüzümün aldığı ifadeye bakarak kısık sesle kıkırdadı.
Aralık dudaklarımı birbirine bastırıp tek bir öpücüğün etkisine kapılıp giden bedenimi sakinleştirmek amacıyla sertçe yutkundum. Silkelenerek kendime gelirken, bakışlarımı Bay Kim'den ayırıp önüme baktığımda, ön yolcu koltuğuna sinen arkadaşıma doğru uzandım yavaşça.
Başını cama yaslamış ve ağrılar içerisinde bacaklarını ovalayarak inliyordu. "Hoseok, iyi misin?" Sesimden akan telaş, az önce yaşadığımız aksiyonlu dakikaları henüz üzerimden atamadığımı kanıtlayacak kadar yoğundu.
Başını kaldırdı ve boynunu ufak bir açıyla bana doğru çevirip bakışlarımızı buluşturdu. "Biraz hırpaladı piçler, ama iyiyim. Bu arada beni kurtaran bu adam kim? Bizi tanıştırmayacak mısın?" Sesi kısık olsa bile altındaki iğneleyici tonu iliklerime dek işledi.
Az önce yaşananlardan dolayı soğuk terler dökülen ensemi sıvazlayıp dilimle kuruyan dudaklarımı yalayarak ıslattım.
Her ne kadar önemli olmadığını dile getirse bile, zihnim hâlâ Bay Kim'in kolundan sızan kana odaklıydı. Benim yüzümden vurulmuştu ve ben gerçek anlamda kendimi suçlu hissediyordum. Düşündükçe kendimi kötü hissediyordum.
"Sanırım Jungkook'un bizi pekte tanıştırmaya niyeti yok. Hoseok'tu değil mi? Ben de Taehyung, Kim Taehyung. Jungkook'un patronuyum."
Bay Kim, benden herhangi bir atılım göremeyince araya girme gibi bir girişimde bulunmuştu. Ah Tanrı aşkına ben düşüncelerimin derinliğinde boğulmakla meşguldüm.
Hoseok, bulunduğu noktada, üst gövdesini çevirebildiği ölçüde bize doğru dönmeye çalıştı. Fakat Bay Kim, onun hemen arkasında oturduğu için, köşede kalıyordu bu yüzden de çabalasa da onun yüzünü görebilme fırsatı ne yazık ki yakalayamadı.
"Ben de memnun oldum. Ihm, bu kadar kısa sürede böyle bir durum için Jungkook'un yanında olmanız biraz garip, ama yine de hayatımı kurtardınız. Teşekkür ederim." Sesi oldukça şüpheciydi.
Hoseok'un ima dolu sözleri karşısında Bay Kim, yaralı değilmiş gibi rahat bir tavırla arkasına iyice yaslandı ve bacağını dizine atarken bakışlarını Hoseok'un yolcu koltuğundan ayırıp bana çevirdiği gibi göz kırptı.
"Rica ederim, Jungkook yardım isteyince onu kıramadım." dedi ağır ağır, gözlerimin içine bakarak. Ardından Hoseok önüne dönüp arkasına yaslandığı anda eli bacağımın iç kısmını sıkıca kavradı.
Parmaklarının kıskacı altında kalan bacağımı usulca okşadığında tenim büsbütün karıncalandı. Kumaş engeline rağmen onun ellerinin o sıcaklığını iliklerime kadar hissettim.
Bay Kim, ceketinin cebinden telefonunu çıkartırken, hafifçe yayıldığı koltukta kıpırdandı. Yaralı olan kolunu önemsemeden, elinin ayasıyla bacağımın iç kısmında yukarıya doğru ilerleyen parmaklarına aval aval bakıp sertçe yutkundum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINNER • TAEKOOK +18 ✓
Fanfiction(+18 yetişkin içerik) Jeon Jungkook, zengin iş adamı Kim Taehyung'un evine yatılı hizmetçi olarak işe alınır. Jeon Jungkook yağmurdan kaçarken doluya tutulduğunun farkında değildir. (Bolca smut+argo kelimeler içerir) Semetae Ukekook Yan ship sope Ba...