Haiiii, ben geldiiim. Ehehe nasılsınız bakayım? Özlediniz mi beni? Yahu smut yazma havamda değilim diye günlerdir bölüme elimi atsam dahi iki cümle kuramayacak durumdaydım, haliyle de beklettim. Neyse sonuç itibariyle, sınır koymadığımı ve bu yüzden de ilham ne zaman gelirse yazacağımı belirtmiştim bir önceki bölümde zaten.
Bu bölüm içime sindi, sinmeden paylaşmıyorum zaten bu yüzden bu kadar beklettim jsjsjsj Neyse, yazım yanlışlarım varsa affoluna, düzenleyemeden atıyorum çünkü direkt yazdığım gibi.
Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx
**
"Günaydın ayyaş güzelim." dedi ve duraksadı.
Burnundan derin bir nefes çekti. Ben sözlerini henüz hazmedemiş bir halde soluk soluğa ona bakarken, konuşmaya kaldığı yerden devam etti. "Dün beni bayağı bir elden geçirdin." Sözleri tokat misali sertçe yüzüme çarptığında gözlerimden kıvılcımlar çıktı, beynimde havai fişekler patladı.
"Dokunmadık yerimi bırakmadın, inkar etmeyeceğim istikrarın takdire şayandı. Fazla seksi ve kışkırtıcıydın ve bu hoşuma gitti."
Sözleri beynimde çalkalanırken, beni enseme kurşun yemişim gibi sarstı. Siktir ya... Gerçekten de ipin ucunu fazlasıyla kaçırmış ve arsızca uçarı tavırlar sergilemiştim. Her birini detayıyla hatırlıyor olmak işkenceden de beterdi. Huh...
Yatağın içine girip yok olmak, görünmez olmak istedim o an. Ah ciddi anlamda haklı olduğu gerçeği, o abartılı sarhoş tavırlarımın hiç birinin arkasında duramayacağım kadar yoğun olması beni mahvetti.
Bir daha ağzıma bile sürmeyeceğim kadar rezillik yaşamıştım içkinin bedenimi ele geçiren etkisi yüzünden. Yaşadıklarımı, yaptıklarımı hatırladıkça beynimde şimşekler çakıyor, damarlarım kulaklarımdan fırlayacakmış gibi şiddetle uğulduyordu.
Damarlarımda akan kanım şimdi tüm basıncıyla yanaklarımda pompalanmaya başlamıştı. Yüzümden, enseme doğru tenimi esir alan sıcaklık bedenime hükmediyordu şimdi.
"Hatırlıyor musun dün yaptıklarını?" diye sordu, kısık sesi beni köşeye sıkıştırmak istercesine ima doluydu. Sertçe yutkunarak aralık dudaklarımı düz bir çizgi şekline getirecek şekilde birbirine bastırdım.
Hatırlamaz olaydım diye geçirmeden edememiştim doğrusu. Gözlerimi kırpıştırarak yuvalarında çevirip onunla göz teması kurmaktan kaçındım.
"Kesinlikle hatırlıyorsun." Yatakta geriye doğru kaydığımda Taehyung, kendi sorduğu sorunun cevabını kendisi yanıtladı, son derece eğlendiğini bildiren keyifli bir sesle.
Ardından kısık bir sesle kıkırdayarak ellerini vücuduma sarmalayıp aramızdaki o ufak mesafeyi beni kendine doğru çekiştirerek kapattı.
Bu ani çekimin etkisiyle göğüslerimiz orta yolda çarpışma yaşamıştı. Başımı çıplak göğsüne gömerek, sıcacık teninin dudaklarımın altında kalmasını sağladığında kalbim yerinden çıkacakmış gibi hiddetlendi.
Neredeyse alevler çıkmaya başlayan, terleyen saç diplerime bir öpücük kondurdu. Dudaklarının yumuşak hissiyle göz bebeklerim kayarken, kirpiklerim titreşti. Taehyung geri çekilmek yerine başıma, saçlarımın arasına arka arkaya öpücükler kondurmaya devam etti.
"Hadi bir duş alalım ayyaş güzelim." dedi keyifle kıkırdayarak kollarını çekip yataktan sıyrılırken. Lanet olsun... Artık bana böyle mi seslenecekti yani? Ben daha içki falan içmezdim! Hayır ya!
Ellerimle omuzlarından tutunarak kendimi gömüldüğüm göğsünden çekerek kaldırdığımda, ona üstten baktım. Dağınık saçlarım bu hamlemle doğrudan alnıma dökülmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINNER • TAEKOOK +18 ✓
Fanfiction(+18 yetişkin içerik) Jeon Jungkook, zengin iş adamı Kim Taehyung'un evine yatılı hizmetçi olarak işe alınır. Jeon Jungkook yağmurdan kaçarken doluya tutulduğunun farkında değildir. (Bolca smut+argo kelimeler içerir) Semetae Ukekook Yan ship sope Ba...