Haii, ben geldiim. Sınır aşılsa da biraz gecikmeli geldim. Bölüm yazma şansım olmadı ne yazık ki. Geciktiğim için üzgünüm. Sınır aşılmadan bölüm attığım günlere sayalım açığımızı jsjsjsj Saygıyla ve sabırla bölümü beklediğiniz için, anlayışla karşıladığınız için teşekkürler.
Bu bölümün sınırı: +750 oy +2700 yorum
Yazım yanlışlarım varsa affoluna düzenlemeden paylaşıyorum çünkü daha fazla bekletmek istemediğim için direkt bölümü yazdığım gibi yolluyorum eheheh. Keyifli okumalar lokumlarım! Xx
**
"İşe alınan yeni personelleri gördün mü?" Soobin'in sesiydi bu. "Görmedim." Kâhya Min Yoongi'nin umursamaz sesi kulaklarımı doldurdu hemen sonra. "Sahi ne zaman başlayacaklarmış, yarın mı?" diye sordu kısık bir sesle.
"Evet, yarın başlayacaklarmış giderken konuştum ikisiyle de." dedi Soobin, ardından ufak bir duraksama yaşadı.
"Offf çok güzellerdi, fiziklerini bir görsen. Bay Kim aşırı güzel iki personel almış." Soobin'in sözleri kulaklarımda uğuldadığında sertçe yutkundum. Çok mu güzellerdi sahiden? Başımı iki yana salladım, güzel olmaları bir şeyi değiştirmezdi.
Ensemi sıvazlayarak öksürüp kapı eşiğinde dikilmeye son verdiğim gibi içeriye girdiğimde, Soobin hızla bana döndü ve eli ayağına dolanmış gibi telaş içinde olduğu yerde sallandı. Yakalanmış olması onu epeyce panikleştirmişti.
Hizmetçi kıyafeti dışında tıpkı Kâhya Min Yoongi gibi takım elbiseyle olduğunu görünce kaşlarım çatıldı. Neden böyle giyinmişti?
"Günaydın Bay Jeon." Kâhya Min Yoongi'nin tok sesiyle bakışlarım Soobin'in üzerinden kayıp otomatik olarak ona çevrildiğinde, elinde tuttuğu tost dilim ekmeklerinin bulunduğu ekmekliği tezgaha bırakıp eğilerek bana selam verdiğinde Soobin'de aynı şekilde hızlıca ellerini önünde birleştirip eğildi.
Soobin doğrudan gözlerime bakamıyor ve başını önüne eğerek kıpkırmızı kesilen yüzünü benden saklamaya çalışıyordu. Ona kızacağımı düşünmüş olmalıydı, inanılmaz gergin duruyor ve dudaklarını endişeyle kemirip duruyordu. Sanırım dedikodu yaparken onu yakaladığım için Taehyung gibi onları azarlayacağımı düşünmüştü, ama hiç bir şey duymamış gibi yapacaktım.
Soobin'in üzerindeki gerginliğini atmasını sağlamak için usulca gülümsedim. "Günaydın. Bana Bay Jeon demenize gerek yok." diye mırıldandım sesimi minimum seviyede tutmaya özen göstererek. Sesim uyandıktan sonra hiç konuşmadığım için oldukça kalın ve çatlak çıkmıştı, bu yüzden öksürerek boğazımı temizleme ihtiyacı duydum.
"Bana Jungkook diye seslenin lütfen." En azından onların bana ismimle seslenmesini istiyordum, bu yeterince garipti ve henüz alışamamıştım.
"Bay Kim, size bu şekilde seslenmemizi özellikle tembihledi, üzgünüm Bay Jeon." dedi Kâhya Min Yoongi tok bir sesle, kendinden emin bir tavırla. Elleri hâlâ önünde bağlı bir şekilde durmaya devam ediyordu, kalçasını tezgahın kenarına yaslamıştı.
Soobin ise Kâhya Min Yoongi'nin hemen çaprazında kalan masanın önünde duruyordu. Soobin, Kâhya Min Yoongi'nin sözlerini onaylamak istercesine hafifçe başını salladığında dudaklarımı şişirerek ofladım. Taehyung hangi ara onları bu konuda tembihlemişti Tanrı aşkına...
Ensemdeki elimi indirip boynumu ovalamaya son verdiğim gibi sırtımı duvara yaslarken ellerimi göğsümde çarprazladım. Bakışlarım Soobin ile Kâhya Min Yoongi arasında mekik dokuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINNER • TAEKOOK +18 ✓
Fanfiction(+18 yetişkin içerik) Jeon Jungkook, zengin iş adamı Kim Taehyung'un evine yatılı hizmetçi olarak işe alınır. Jeon Jungkook yağmurdan kaçarken doluya tutulduğunun farkında değildir. (Bolca smut+argo kelimeler içerir) Semetae Ukekook Yan ship sope Ba...