Haiii, ben geldiim ağağağa bu konser görüntüleri beni yedi bitirdi. Kendime gelemiyorum saatlerdir aww. Tae ve JK ciddi anlamda Kore dışında farklı şehirlere gittiklerinde daha rahat oluyorlar ve genel olarak sürekli yan yana oluyorlar. Bunu görmek beni çok mutlu ediyor, ama konserde de çok yoruluyorlar bu da beni üzüyor :/
Taehyung bugün konserde Squid Game dizindeki gibi giyinmiş. Squid game maskesi bile takmıştı sjjsjs Çatlak çocum ya bugün gelen Taekook momentları... Ah çok mutlulardı, çıldırıyorum.
Bunun şerefine ben de bölümü yazmıştım dün gece bir kısmını, bugün de tamamlayıp paylaşmak istedim. Henüz sınır aşılmadı ama, hadi yine kıyak yaptım size. :D
Bu bölümün sınırı aynı. +800 oy +2700 yorum.
Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar! Xx
**
Taehyung, yine unutmuş olduğu bir toplantısı nedeniyle apar topar duş almış ve hazırlanıp gitmişti.
Gitmeden benimle de akşam gelince ilgileneceğini söyleyip pişkin pişkin sırıtmış ve beni utandırmıştı.
Kâhya Min Yoongi'nin benim için yaptığı kahveyle birlikte, telefonumu almak üzere odama çıkacağım sırada, koridoru döndüğüm anda biriyle ani şekilde çarpıştım.
Bu beklemediğim şekilde hızlı gerçekleşen çarpışmanın etkisiyle elimdeki kupa çalkalanarak parmaklarımın arasından sıyrılıp müthiş bir hızla yere döküldüğünde gırtlağımdan garip tiz bir ses yükseldi.
Elinde temizlik kovasıyla duran Hyunjin başını eğerek "Özür dilerim." diye mırıldandı.
O anın akımına kapıldığım için fark etmemiştim ama kahve elime de saçılmış ve elimin üstünden sızan kahve damlalarının altındaki beyaz hassas tenim kızarmıştı.
"İyi misiniz?" Elindeki bezlerden biriyle elime uzandığında gülümseyerek bezi parmakları arasından alırken başımı olumlu anlamda salladım.
Elimi silerken, derimin zonklamaya başlamasını fark etmem uzun sürmedi. "Ben misafir odasına çıkacaktım, ama siz bir anda gelince-"
"Problem değil, benim hatam. Hızlı yürüyordum." Elimde kahve varken hızlı yürümem benim hatamdı. Üstelik onun elinde de temizlik kovası vardı ve benim koridordan sola dönüşümü görememiş olmalıydı. Beklenmedik bir kaza yaşamıştık.
Elimi sildikten sonra bezi geri almıştı. "Ben zemini sileyim." dediğinde başımı salladım. "Zahmet olacak, kusura bakma." diye mırıldandım mahcup bir şekilde.
Gergince bana bakarken gözleri kısıldı. Başımı hafifçe sağ omzuma doğru eğerek bakışlarına karşılık verirken kaşlarım hafifçe çatıldı. "Bir şey mi söyleyecektin?" diye sordum sesimi minimum seviyede tutmaya özen göstererek.
Bana dik dik baktığını fark ederek gözlerini üzerimden ayırıp zemine sabitlerken başını iki yana yavaşça salladı. "Hayır, dalmışım. Pardon." dedi ve burnundan derin bir soluk alıp çoktan yere bıraktığı kovanın içine eğildi.
Az önce elimden geri aldığı bezi köpüklü su dolu kovanın içine atıp yavaşça dizleri üstüne,kovanın yanına çöktü.
Her ne kadar ona yardım etmek istesem de, Taehyung'un bizzat temizlik yapmamı istemediği gerçeğiyle yüzleştim. Onun o otoriter sesi kulaklarımda çınlamıştı.
"Tamamdır, kolay gelsin Hyunjin." dedim ve gülümseyerek önüme döndüğüm gibi terliklerimi yere sürükleye sürükleye ilerlerken gittikçe daha da kızaran elime bakıp iç geçirdim. Mühim bir yanık değildi, ama sanırım buz koysam iyi olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINNER • TAEKOOK +18 ✓
Fanfic(+18 yetişkin içerik) Jeon Jungkook, zengin iş adamı Kim Taehyung'un evine yatılı hizmetçi olarak işe alınır. Jeon Jungkook yağmurdan kaçarken doluya tutulduğunun farkında değildir. (Bolca smut+argo kelimeler içerir) Semetae Ukekook Yan ship sope Ba...