18 | Bıçak

68.7K 3.8K 11.1K
                                    

Haii, ben geldim uuu :D Hâlâ bir önceki bölümü okumayanlar var, onu okumadan buna geçmeyin. Döverim jsjsjs Öpüyorum, nefeslenerek okuyun.

İyi okumalar! Xx

--

Bay Kim, banyodan çıkıp beni yalnız bırakalı ne kadar zaman olmuştu bilmiyordum ama fayansa sinmiş ve ellerimle yüzümü kapatmış bir şekilde duş başlığının altında ıslanıyordum.

Sıcak su tenimi yarıp geçerek iliklerime kadar işliyordu.

Hayatımda hiç yaşamadığım şeyleri bir kaç gün içerisinde, patronum ile yaşamış olmak garip hissettiriyordu. Şu an beni yatağında bekliyor olduğu gerçeği yüzüme tokat misali çarpıldığında dizlerim titredi.

Dokunuşları hâlâ tenimdeymiş gibi hissediyordum. Deliğimde parmaklarının o yumuşak baskısı tazeliğini koruyordu. Bana dokunuşları... Düşündükçe kalbim hızlanıyordu.

Alt dudağımı ısırıp yüzümdeki ellerimi saçlarıma kadar çıkartıp, parmaklarımın arasından geçirdiğim saçlarımı tarayarak geriye yatırdım.

Ayakta durmakta bile güçlük çekiyorken, o dokunuşlarını düşündükçe kasıklarım sızlıyordu. Kahretsin!

Onunla birlikte uyuyacak olma fikri kalbimi deli gibi çarptırıyordu. Bana neler oluyordu böyle?

Sıcak suya esir olmaya son verdim. Fazlasıyla gecikmiştim. Bana gelmediğim için kızmasını istemiyordum. Dahası gerçekten çok bitkin hissediyordum ve bacaklarım vücudumun ağırlığını taşımakta oldukça güçlük yaşamaya başlamıştı.

Bu yüzden vücudumun iyice durulandığına emin olduğum anda arkamı dönüp suyu kapattım.

Gözlerimi ovalayıp birbirine yapışan kirpiklerimi kırpıştırırken, uzandım ve duşakabinin kapılarını araladım.

Tenime saldırırcasına çarpan hava, bedenimi titretirken, yavaşça duşakabinden çıktım ve ayaklarımı buz gibi soğuk olan karo zeminle buluşturdum.

İçime işleyen sıcaklığın yerini soğuk ufak ufak alıp ele geçirirken, parmak uçlarımda ilerleyerek çamaşır makinesinin önüne yöneldim.

Siyah bir bornoz ve gri bir havlu vardı makinenin üstünde.

Hızlıca bornozu makinenin üstünden çekiştirip elime aldım. Deterjan kokan ve yepyeni olduğu belli olan ipek bornozu kollarımdan sırasıyla geçirip hızlıca kuşağını bağladım.

Çok üşümüştüm. Dişlerim birbirine çarparken gri havluyu alıp saçlarımı sıvazlayarak kuruladım.

Etrafa bakınsam da herhangi bir kıyafet bırakmamış olduğu gerçeğiyle yüzleşince nefesim tekledi. Benim elbisem de odasındaydı...

Dudağımı ısırıp bornozla karşısına çıkmaktan başka çarem olmadığı için gri havluyu kirli sepetine atıp ıslak adımlar bıraktığım zeminde temkinle ilerledim.

Kapı kulpuna tutunup usulca araladığımda, üstümü kontrol edip yakalarımı iyice örttüm.

Sadece bedenimin geçebileceği ölçüde araladığım kapıdan sıyrılarak dışarıya çıktığımda gözlerim odanın içinde dolanmadan dosdoğru yatağına kaydı.

Bakışlarımız orta yolda çarpıştığında kalbim tekledi. Kırmızı saten çarşafı bacaklarının arasına çekmiş, ancak çıplak bacakları olduğu gibi meydandaydı. Yalnızca siyah boxerıyla yatak başlığına yaslanmış bir şekilde beni bekliyor olduğunu görünce, karşımdaki bu görüntü karşısında kasıklarımda büyük bir sancı belirdi.

SINNER • TAEKOOK +18 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin