♙Niyet♟

4.8K 381 280
                                    

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.

Esselamun aleyküm bal yürekliler.

Şimdi ithaf yaptım ama bir çoğunuz hep en eskilermiş ben bu kadar beklemiyordum.❣❣❣ Bu yüzden 2017 öncesi geldiğini söyleyen kim varsa hepsinin hesabını en altta uzunca yazdım. ^^

Şimdi bekletmeden hemencecik bölüme. Bu arada yıldızlayın ki parlayalım 🌞

Biz çoğu insanoğlu Abdal olmayı isteyerek sevgiyi kalbe buyur etmiyorduk. Haliyle de aptalca aşkların çilesinde yıpranıp gidiyorduk.

Ancak bu cümle de altı çizilmesi gereken 'abdal olmayı istemekti.'

Yani niyet.

Abdal olmasan bile niyetin salih ve Hakk'ın rızasını gözetmekse bu sefer aptalca aşklar kalbi eskitemiyordu.

Her şeyde olduğu gibi sevmekte de niyet önemliydi. Bende her şeyden önce Allah'ın sevgisini üstün tutmam gerektiğini biliyordum. Mustafa'nın beni içine çektiği aşkını aptalca bulup ona kapılarak ziyan olacağımı düşünmesi asıl aptal olanıydı.

Fâni aşk illetti. Elbette yara alacak, yorulacak, üzülecektim.

Mühim olan şifayı kimden isteyeceğini bilmekti. Ben her şeyin sonunda fani aşkın hastalığından Allah'ın şifasına sığınacağımın bilincindeydim.

Bunu ona söylemek istedim ancak herkesin içinde daha fazla bu muhabbeti harlayıp tartışmaya dönüştürmekten kaçındım.

Gözlerindeki otlar saman alevi gibi tutuşup yandığında yeşilleri küçülterek büyüyen sarıları canımı sıktı.

Abdal olacağın aşklar...

Zihnimde sürekli beni yücelten, böylesi büyük bir şeye layık görüp de kendini alaşağı eden sözleri dönüp dururken mahkemede kendini izah edemeyen bir acizane gibiydim. Hakimin kalemi kırışını izliyordum.

O hakim Mustafa'ydı.

Nihayet, gözlerimi sevdiğim adamın sığıntı bir üvey evlat acizliğinde kalbimde konakladığını düşünen mahzun bakışlarından çekmem üzerine Damla'ya dönmüştü.

"Sana gelince, Damla. " Ona doğru bir adım attı. "Basit bir eczacıyken doktorculuk mu oynamaya karar verdin?"

"Buğra ben,"

"Hayır cevap istemiyorum. Niyet belli. O gün oraya gidip gözlerimle gördüm. Babanın ne istediğini çok iyi biliyorum ama senin de o yola baş koyduğunu hesap edememişim. Şunu bil, benim derdim siz değilsiniz. "

Şaşkınlığın dalgası kirpiklerimde kıpraştı. Mustafa nereye gitmişti ki?

"Eğer geçen o hissedarların önünde babanın adını vermediysem, buna itibar et. "

"Yanlış anlıyorsun benim de babamın yaptığı şeye gardımı aldığımı zaten biliyorsun o yüzden bu kan alma işine..."

"Neyse ne. Bunları seninle sonra konuşacağız," dedi kadının sözünün bitmesine müsaade etmeyerek. Anlaşılan ortam Damla ile yüzleşeceği uzun kelimelerin sayfası değildi. Bu yüzden kısa kesmeyi seçti. " Şimdi çık." Dedi başıyla gelişi güzel savarken. "Bir daha da benden izinsiz ne sen ne de kardeşin evimden içeri adım atarsa bozuşuruz. "

Son cümlesi az önce şaşkınlığın tutunduğu kirpiklerimi bu sefer dalgalandırmıştı. Büyüyen hayretimle Mustafa'nın Derya'nın bugün buraya geldiğini nereden, nasıl duymuş olacağını düşündüm.

GURURHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin