Sen

197K 6.1K 1.2K
                                    

Nefes nefese kapıyı kapatmıştım. İçimdeki heyecanı bir türlü durduramıyordum. Poşetleri gelişi güzel koltuğun üzerine attım ve yanına oturdum.İçimden çığlık atmak ve bu şekilde heyecanımı yenmek istiyordum.Bir yandan da Mustafa ya karşı kızgındım ki bu bana dokunmasından kaynaklanıyordu. Nasıl gelip bir anda beni öpebilirdi. Üstelik benim iznim olmadan. Bu günahın yükünü taşımak istemiyordum. Allah'ım ne olur bana günah yazma. Affet. Ben daha bir şey anlamadan kendi gelip öptü. Amin.

Diğer taraftan Mustafa ya aşık kalbimde gögüs kafesimi zorlarcasına atıyordu.Eğer cığlık atarsam biliyordum ki apartmandaki herkes buraya toplanacaktı. O yüzden kendime sakin olmam gerektiğine dair komutlar vermeye çalıştım ama ne mümkün.

Burada heyecanımın sebebi Mustafa ydı . Öyle kolay kolay sakinleşebileceğim birşey değildiki. 3 yıl , dile kolay Mustafa nın beni görmesini, sevmesini ve ALLAH izin verirse bir ömür boyu hayatımızın birleşmesini istemiştim ve isteklerim arasında olan ilki olmuştu.Beni görmüştü. Sadece bununla kalmamış beni korumuş,sarılmış hatta öpmüştü.

O öpücüğü düşünmek istemiyordum. Zaten şuan heyecanımın hat safaya ulaşmasının nedeniydi o öpücük. O yumuşak dudaklar dokunmustu tenime.Hayal bile olamayacak olan gerçekti hatta öyle bir gerçektiki hala dudaklarının baskısını anlımda hissediyor gibiydim.

ALLAH'ım lütfen beni haram düşüncelerden koru. Amin. Bu düşündüklerim hiç de normal değildi, günahtı.

Mustafa nın beni öpmesine şaşırmıştım.

Neden öpmüştü.Neden bana bugün cok yakın davranmıştı. Beni nasıl bulmuştu. O sokakta ne işleri vardı ki.Üstelik beni kurtarması başlı başına bir olaydı.

Bütün sorular ve herşey üstüme geliyordu .

Düşüncelerimi bölen Banu'nun masanın üzerindeki lise mezuniyet resmiydi.Resmi görmemle unuttuğum Banu aklıma gelmişti

Telefonu açıp "Efendim, "dediğinden beri ses yoktu. Cevap verememiştim beni merak etmiş miydi acaba?

O an telefon aklıma geldi. Adamları gördükten sonra paniklemiştim ve telefonu ne yaptığımı bilmiyordum. Sanırım düşürmüştüm. Telefonumu daha yeni almıştım. Üstelik hafıza kartım full resim doluydu. Gerçi şifre vardı ama telefonu bulan şifreyi de kolayca açtırmasını bilirdi.

Olan oldu diyerek düşünmemeye karar verdim.

Kapının kilit sesini duyduğumda bir an irkildim. Sonra görüş açıma Banu girdi ve ben rahatladım.

Banu nefes nefese yanıma geldi ve oturdu. Önce nefesinin düzene girmesini bekledi daha sonra konuşmaya başladı.

"Elif iyi misin?Bir şeyin yok değil mi? Telefon etmiştin bana ve cevap vermeme rağmen senden ses alamadım sonra hışırtılar duydum. Daha sonra çığlıkların beni benden aldı. Çok korktum Elif. Sana bir şey oldu diye çok korktum. "

Bana sıkıca sarıldı ve ağlayarak konuşmasına devam etti.

"Sen telefon ettiğinde okuldaydım grupça yaptığımız projeyi benim haberim olmadan kararlaştırıp Banu da dursun demişler onu almaya gitmiştim. Sana bir şey olduğunu sandım ve ismini bağırarak sana seslendim". Dudağını kemiriyordu ve bu hiç iyiye işaret değildi.

"Okulun yarısı sana bir şey olduğunu anladı. Yarın okul için dedikodu malzemesi olarak kendini görürsen şaşma. Zaten o esnada sizin bölümden bir çocuk geldi ve ne olduğunu sordu . Bende anlattım . En son neredeydi diye sorunca bende ayrıldığımız yeri söyledim. O da Mustafa'ların oralarda bir kafede takıldığını söyledi." dedi.

GURURHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin