〰️Alıntı〰️

10.3K 696 141
                                    

Selamûn aleyküm, yeni bölümden küçük bir alıntı bırakıyorum;

Sevincini içimde soluduğum adam, uzun zamandır duymak için savaş verdiği müjdeye sonunda ulaşmıştı.

Sesim salonda yankılandığında gözlerinde alev alan zafer, harelerinde ki yeşil başakları kuruttu. Ne yapacağını bilemez ruhu, yapılı bedenine sığmazken oturduğu yerden şahlandı.  Bir eli sert sakallarını sıvazladı ve annemin yanında beni utandıracak şekilde haykırdı.

"Cevabınla gönlüm şenlendi kadın! Sözüne kurban."

Sesinde deprem arz edildi, sarsıntının gümbürtüsü kalbimin atımına hükmetti.

Gümledi.

Utancın kabuğunu kırıp içine girdim.

Ellerim gözlerimin hayretine ortaklık edip ne yapacağını bilmez şekilde eşarbımın kıyılarında gezindi.

Annem Mustafa'nın fütursuzluğuna ince zarif kaşlarının altından bakarak cevap verdi.

Mustafa sevincin dehşetini kelimelere bahşedip içinden attığında yaptığı hareketin uygunsuzluğunu yeni fark etti.

Anneme doğru bir adım atıp konuştu.

"Ben...affedin ne olur? Sevincime yenik düştüm." Gülümseyerek söylediği sözlerin ardından bana baktı. Bu daha çok utancımı arttırmıştı.

"Oğlum daha biraz önce içimden ne efendi, olgun çocuk dedim. Sözlerimi geri aldırtma."

Annemin dedikleri keyfimin üstüne bal gibi sürülürken, ilk kez huzurla gülümsedim. Mustafa'nın yüzü ise ciddiyeti takındı. Yine de gülümsememi gördüğünde  parlayan hareleri bana bakıp göz kırptı. 

Annemin bu hareketi görmemesini umarak rahatsız omuzlarımı kıpırdattım. Hareketini onaylamayan bir baş işareti yapmıştım.

"Neyse, Allah beraber girdiğiniz bu yolda yardımcınız olur İnşaAllah. Fakat ben bunu saymam oğlum. Aileni alıp birkez daha geleceksin. Onlarla da konuşalım."

Annemin sözleri çakmağın kağıda değişi gibi bir anda zihnimde parlayarak alev aldığında bir elim istemsiz kalbime gitti.Mustafa'nın yüzüne baktığımda kara bir bulutun gözlerinin önünü çevrelediğini fark ettim. O bulutların arasından akseden bir şimşek gelip göğsümü parçaladı.

Onun değişen suretinin nedenini biliyordum.

Zihnimde yanan alevlerin arasındaki sesi de duyuyordum.

'Oğlumla evlenemezsin,'

Ellerim, sesin  ruhumda yaptığı eziyeti hafifletmek istercesine koltuğun deri yüzeyine tırnaklarını geçirdi.

Susuz bir bedevi gibi yutkundum bunun üstüne daha çok kurudu ruhum.

Mustafa önünü siper eden bulutları savuşturmak için çabaladı.

Biraz sonra o bulutlardan şiddetli bir yağmur damlayacaktı.

Boğazını temizledi. Derin bir nefes çekti. Karşımda akciğer kanserine tutulmuş bir adamın yansıması vardı sanki.

Onun daralan ruhunun esamesini içimde yaşadım. Annesinin bana söylediklerini bilmiyordu.

Dönüp bana baktı. Bakışlarında yetim bir çocuk vardı. Şimdi söyleyeceklerinin beni yaralamasından korkar gibi gözlerini yumdu. Beni sakındırmak istiyordu. Fakat bilmiyordu annesi ondan önce davranmıştı. Ölüm ve yaşamın birbirinden üstün gelmeye çalıştığı o hastanede, ölümden güçsüz, yaşamdan halsiz bırakmıştı.

Sevgisine ömür  verdiğim dudaklarını araladı.

"Aslında..." diyerek durdu. Biraz önce sevinçle kalktığı koltuğa, omuzları düşük hüzünle oturdu. Ellerini birbirine kenetledi. Boğumlarında  kan birikmişti.

"Buraya gelmeden önce onlarla konuştum. Kabul etmediler..."

Son soz üzerine annem huzursuzca yerinde doğrulurken bir yıldır beni zehirleyen sarmaşık ruhuma daha çok dolandı.

Zehrini alayla gülümseyerek bana sunarken, güçlü olmak için direndim.

Yeni bölüm için 500 sınırı koymuştum. Sınırı geçmeye az kalmış ve benim haftaya bir sınavım olduğu için bölüme tam odaklanamadım. Yazdığım kadarından bir kısmını sizinle paylaştım. Şimdilik bununla idare edin. Yazmaya devam edeceğim fakat gelecek haftadan daha erken bölüm gelemeyebilir. Yorumlara yüklenirseniz belki de kalemime hızlı bir darbe vururum ve gelebilir. Şimdilik bilemiyorum.

Ve Gurur'u ınstagram da da yalnız bırakmazsanız çok mutlu olurum.

Hesap: gurur_wattpad

Allah'a emanet güzel insanlar 🖤

GURURHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin