♙HANIMELİ♟

47.1K 2.8K 642
                                    

Medyada resim var . Tabi yüklendiyse...Yazım hataları varsa kusura bakmayın

İyi okumalar

Utanç.

Kanıma işlemekten vazgeç.

Korku.

Kalbime pusu kurmaktan vazgeç.

Ve Mustafa

'Sadece...vazgeç'

Ses tellerim...Elbette bunları söylemek için oynamadı. Dudaklarım kıpırdamadı. Çünkü kendimi annemin karşısında ezilmiş hissediyordum.

Ezilmiş.

Tanımadığım, bilmediğim yabancı insanlar tarafından da hapsolunmuş.

Hapsolunmuş.

"Oğlum sen ne dediğinin farkında mısın?"

Annemin sesini kulaklarım bana iletirken utanç içindeydiler. Gözlerimi yumdum ve ayaklarımın dibinde bir delik açılmasını bekledim. Kapkara ve beni bu insanların göz hapsinden kurtaracak bir delik. Bir girdap.

"Üstelik bunu bu şekilde dinlendirmen hiç hoş değil. İyi bir çocuğa benziyorsun ve niyetinin kötü olmadığı da anlaşılıyor. Ama "

Etrafa baktı ve yüzünü direk Mustafa ya sabitledi. Elbette Mustafa anlamıştı ne demek istediğini...

"Haklısınız. Uygun bir zaman olmadı. Özür dilerim. Niyetim kızınızı utandırmak değil. Sizi de öyle . Sadece bir an dudaklarımdan çıkan sözlere engel olamadım. Elif kabul etmeyince çıldırdım diyebilirim "

Mustafa sözcüklerini söylerken sağ tarafımda ki koltuklardan birinde oturan bir kadın ağzındaki lafları ortaya saçtı.

"Ay kız ne naz yapıyorsun . Bu delikanlının teklifini kabul etmemek için delirmiş olman lazım"

Kelimeleri gözlerimin büyümesine ve kaşlarımı çatmama neden oldu. Sözleri kirpiklerimi hayretle kırpıştırmama neden oldu. Bunlar nasıl sözlerdi böyle.

Cam kenarında olduğu için iyice eğilmiş ve bizi görmesine engel olan yolcunun izin verdiği kadar bize bakmaya çalışıyordu. Yaşlıca değildi lakin fazla gençte sayılmazdı. Karnındaki yuvarlaklığa bakılırsa hamileydi.

Utanç kendisini unutmamı engellemek istiyor olmalıydı ki bir kat daha baskısını arttırdı.

Beni utanç bataklığına saplayan kadının patavatsızca konuşmaları değildi. Bu sözcükleri sarf ederken annemin gözleri önünde sergileniyor olmasıydı.

Annemin tiz bir ah çektiğini duydum. Sessiz , sükunet içinde yok olması gereken bu eylem benim kulaklarım tarafından yakalanıvermişti.

Annemin de bu durumun içinde olmaktan rahatsız olduğunu bu davranışından anladım. Yanlız kaldığımız da ondan Özür dileyecektim. Olaylar benim kontrolüm dışında gerçekleşmiş olsa dahi.

"Oğlum " dedi annem bir kez daha . Ona oğlum deyişi...Bu kelimenin annemin dudaklarından daha içten çıkacağı günlerin aydınlığı...Belki de Mustafa'ya karşı direttiğim hayır sözü bu aydınlığın önünü kesiyordu.

Bir an Mustafa'ya baktım. Evet demek için...Geç değil.

'Geç olmadan ' dedi kalbim. 'Geç olmadan evet de'

Ben ise beynim ile birlik oldum.

Ve kalbim suküta boğuldu.

'Otobüsü bekletmenin bir anlamı yok. Bu konular böyle ayak üstü konuşabileceğimiz türden değil. Ve senin bu konuyu açman iyi bir zaman da olmadı. " Annem derin bir nefes aldı.

GURURHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin