Gözler

134K 5.3K 552
                                    

Mustafa'nın dediklerinden sadece beni sevdiğini söylediği kısma takılıp kalmıştım. Beni seviyordu. Daha düne kadar hislerinin ne olduğunu bilmeyen adam bana beni sevdiğini söylüyordu. Kalbim ilacını içmiş ve hastalığı atlatmaya bir adım daha yakındı. Öyle ki şimdiden kalbimin canlandığını hissediyordum . Mustafa'nın dedikleri kalbimin ilacı olmuştu. Her yerde bulunmayan ve paranın da satın alamayacağı bir ilaç. Sadece aşıkların yararlanabileceği bir ilaç...

Bana bir adım daha yaklaştı. 

"Eğer o adamı seviyorsan, "Sesi biraz öncekine göre daha sakin ve kısık çıkmıştı. Gözlerini yumdu ve sert çehresi acı ile kasıldı. Bunu görünce istemsizce kaşlarım çatılmıştı. Neden acı çekiyordu ki.

"O sevgiyi kalbinden sökene kadar senide o adamı da rahat bırakmam," dedi gözlerini açarak . Gözlerinde erkeklere özgü bir sertlik vardı. Kadınların ne kadar sinirlenirse sinirlensin bu derece sert bakabileceklerini sanmıyordum.

-"Sen buna acımasızlık diyebilirsin. Zalimlik zorbalık diyebilirsin. "Dedi. İki ellerini yanaklarıma koydu ve başparmağı ile okşadı. Vücudum kaskatı kesilmişti. Bu tepkimin sebebi hem utanç hem de dokunuşlarına alışık olmadığımdandı. En önemlisi de bunun günah olduğunu bilmek beni fazlasıyla rahatsız ediyordu. Çünkü tüm bunlardan sorumlu olduğumu biliyordum. Aynı şey onun içinde geçerliydi ama o bunun farkında dahi değildi. Çünkü bu yaptığı yaşantısında günah sayılabilecek kriterler arasına girmiyordu. Başımı elleri arasından geri çektim. O da bir an yapmış olduğu hatayı anladı ve duruşuna çeki düzen verdi.

-"Aşk...Bana tüm bunları yaptıran aşk Elif." Dedi. Her kelimesinde yeşeren kalbimi hissetmesini istedim. Tıpkı onun gözlerinin rengi gibi. Birçok yeşil gözlü insan görmüştüm ama onun gözlerindeki renk daha yoğun ve sıcacıktı. Belki de ona olan hislerim böyle hissettiriyordu.

-"Elif sana nasıl aşık olduğumu biliyor musun? " Dedi. Bunu bende merak ediyordum. 3 yıldır benden bihaber olan adam nasıl bir anda beni sevdiğini söyleyebiliyordu.

Cevap vermemi beklemeden devam etti .

-"Gözlerin... Bana bir kez olsun başını kaldırıp baktığını görmemiştim ama bu yıl dönem başladığında bir şey oldu. Bahçedeydik. Bir an gözlerini kaldırdın ve göz göze geldik. O andan sonra kalbime ne olduğunu bilmiyorum. İçimde olan hislerin farkında dahi değildim. Bu hissettiklerimin ne olduğundan habersiz gözlerim hep seni arıyordu. Biliyordum aramızda hiç bir şey olamazdı. Sen bana dahi bakmazken kalbimde oluşan bu hislerin ne önemi vardı. Hiç..."dedi. Devamının olduğunu biliyordum o yüzden sustum ve konuşmasını bekledim. Zaten istesem de konuşamazdım çünkü sözleri beni fazla etkilemişti.

-"Gözlerle ilgili bir sürü şiir, sözler vardır. Aşkın kalbe süzülüşünün yolunu göz olarak görürler. Bu sözlere inancım hiç yoktu. Hele şu ilk bakışta aşk olayı.." gülümsedi.

-"Saçmalık der geçerdim ama senin gözlerini gördüğüm an öğrendim. Özelliklede şuan söyleyeceğim sözlere senin gözlerinle karşılaştığım an inandım. "Sesini alçalttı ve sır verirmişçesine konuşmaya başladı.

-"Mavi göze bakma, denizde boğulursun, ela göze bakma, sarhoş olursun, yeşil göze bakma, ormanda kaybolursun, " durdu. Benim kalbimin de durmak üzere olduğu gibi. Ne kadar doğru söylüyordu. Onun gözlerinde resmen kayboluyordum ben.

Ruhumu sarsacak sözlerden habersiz konuşmasına devam etti.

-"Kahverengi göze bakma aşık olursun,"dediği an kalbimden bedenime yayılan duygunun ne olduğunu kestiremiyordum.

"Ve ben o gözlere bakınca sana aşık oldum. Artık bu sözün gerçekliğine inanıyorum. Kahve gözlerinden kalbime yayılan hislerin gerçekliğine ... ve belki acımasızca olacak ama benim gözlerimin yeşillerinde kaybolmanı istiyorum. Kaybol ki başka birinin gözlerini bulma. Kaybol ki sadece aşkı benim gözlerimde ara. Kaybolduğun o ormanda çıkış yolunu ara. Çıkış yolunu nasıl bulacaksın biliyor musun? Sesi takip edeceksin. Elif diye sana seslenecek kalbim ve sen o kalbin çıkış yolu olduğunu o zaman anlayacaksın sevgilim, "dedi.

GURURHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin