Bölüm 54

2.3K 450 466
                                    

Lera'nın Anlatımından
"Ve bir esaret başka birisi tarafından sana dayatılırsa ona karşı baş kaldırabilirsin ama şayet özgürlük adına sen kendine bir esaret uygularsan baş kaldırma ihtimalin kalmaz."
-Osho

'Lera.'

Biri bana adımla sesleniyordu.

'Lera.'

Az önce derinlerden geldiğini düşündüğüm kadın sesine dikkat kesildim, her yer karanlıktı ve ben odaklandıkça sesin sahibinin bedenime doğru yaklaştığını hissediyordum.

Görüntü yoktu, kimin konuştuğunu anlayamıyordum, buna rağmen o bana yaklaştıkça sanki ben de ona doğru yürüyordum.

Karanlıkta ne kendi bedenimi ne de adımla seslenen kadının bedenini görebiliyordum, buna rağmen 'Lera,' dedi tekrar sesin sahibi. Kafamı nereye çevirirsem çevireyim karanlıktan başka bir şey göremiyordum, ta ki bir anda çıplak kalmış ayaklarım görüş açıma girene kadar.

Kalp atışlarımın hızlandığını hissediyordum, kafam yere eğik duruyordu. Çıplak ayaklarımın karşısında başka bir ayak daha görmemle ellerim korkudan terlemeye başladı.

Kendiminkilerin karşısındaki diğer ayakta görebildiğim kırmızı ojeler, şimdilik bu odada ayırt edebildiğim tek renkti.

Kafamı kaldırıp karşımdaki kadının kim olduğunu görebilirdim, yine de yapamıyordum. Bütün vücudum tir tir titriyordu. 'Kim olduğumu çok iyi biliyorsun,' dedi sesin sahibi.

Konuşan kadının nefesini ensemde hissetmeye başladığımda, kim olduğunundan artık emindim.

Ne kadar istesem de ondan kaçamayacaktım, bu yüzden yavaşça kafamı kaldırmaya başladım. Annem ise konuşmaya devam etti.

'Yıllarca bana benzemekten korktun ama artık benden de kötüsün.'

Başımın yönü yukarı doğru kayarken bir ses daha duydum, 'En azından ben seni, kendi çocuğumu yaşattım, peki ya sen ne yaptın?' diyen annemin sesiyle her yeri karanlık olan ortam bir anda beyaza büründü, karşımda görmeyi beklediğim beden ise yok olmuştu.

'Anne?' dedim güçsüz çıkan sesimle, gözlerim beyaz ve boş odada onu aramak için çoktan harekete geçmişti.

Tekrar anneme seslenecekken köşedeki silüeti fark ederek yönümü ona çevirdim, bana kilometrelerce uzak görünen beden gözlerimi açıp kapamamla bir metre yakınıma kadar gelmişti.

Gördüğüm beden tüm yüzümde gülümseme oluştururken bu sefer konuşan sesin sahibi bir erkekti. 'Sen onun gibi değilsin kızım,' diyen sesi zihnime ulaşmakta ise hiç gecikmemişti.

'Annem beni hiç rahat bırakmıyor baba, hep rahatsız ediyor' dedim, bir çocuk kadar savunmasız hissediyordum kendimi. Onu babama şikayet edeyim ki annemi değil de kendisini daha çok sevdiğimi anlasın istiyordum.

'Merak etme,' dedi babam. 'Bundan sonra seni asla yalnız bırakmayacağım, hiçbir kötülüğün sana ulaşmasına izin vermeyeceğim.'

"Bayan Kim?!"

Duyduğum ses ile zihnimdeki beyazlığın yerini yapay ışıklı bir beyazlık aldığında gözlerimi hızla açtım.

Rüya mı görmüştüm?

Bakışlarım sol tarafta gördüğüm babamın silüetine tekrar takıldığında uzandığım yerden hızla doğruldum ve karşımdaki insanları umursamadan gözlerimi sertçe açıp kapattım. Az önce babamı şu sol köşede gördüğümden emindim, nereye gitmişti?

Deeper KTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin