Yorumlarınızı okumak aşırı keyifli, kendimizi cevap vermekten alıkoyamıyoruz :d teşekkürler ♥️
Lera'nın Anlatımından
'İmkanların sınırını görebilmek için fırsatları değerlendirmek'Bana verilmiş olan odadaydım, neredeyse gözlerimi hiç kırpmadan en yakın arkadaşımın ıslak saçlarını taramasını izliyordum. Onu öyle çok özlemiştim ki, bakmalara doyamıyordum desem abartmış olmazdım. "O bakış da ne? Taehyung kızlardan hoşlandığını mı fark etmeni sağladı yoksa?"
Söylediğiyle kendime gelerek aynadan göz göze gelmemizi sağladım. "Sen tek bir cinsiyete hitap edemeyecek kadar güzelsin, bebeğim."
Eun Mi büyüyen gözleriyle bana baktıktan sonra sırıtmış ve hemen moda girerek sanki sıcak basmış gibi elini sallamıştı. "Üstümdeki havluyu her an yere atabilirim Lera, beni gaza getirme."
Yüzümü büyük bir gülümsemenin ele geçirmesine izin verdim ve yatağımdan kalkarak aynanın önündeki sandalyede oturan arkadaşıma doğru yürüdüm. Başka sandalye olmadığı için yere oturarak kollarımı dizlerine yasladım. "Ölümüne özledim Eun Mi, inanır mısın bilmem ama seni bu kadar sevdiğimi bilmiyordum bile."
Eun Mi söylediğime gülüp tarağı şifonyerin üstüne bıraktı. "Yani övüyor musun sövüyor musun belli değil Lera." Elini saçımın üstünde gezdirdiğinde gözlerinin içine bakarak "Bu işe neden bulaştığından bahsetmeyecek misin?" dedim.
"Sen de bir etkendin ama açıkça konuşmalı mıyım?" Eun Mi deli doluydu ama kimse için büyük işlere kalkışmazdı, Taehyung onu bizim ekibe almak için milyon dolarlar verse de kar etmezdi. Asıl nedenini öğrenmek için hızla kafamı aşağı yukarı salladım. "Sen de farkındasındır, bu iş abinle sınırlandırılacak kadar düz bir olaya benzemiyor."
Onayımı bekliyor gibi yüzüme baktığında "Ben de aynısını düşünüyorum," dedim ve devam etmesi için sessiz kaldım. "Lera ben üç yıldır her boş zamanımı, yani tamam çoğu boş zamanımı diyeyim, ileride iyi bir avukat olmak için harcadım." Bunları ben de biliyordum, barlarda erkek tavlamaktan daha iyi yaptığı bir iş varsa bu da büroda kendini geliştirmek olabilirdi.
"Bir iki ay sonra mezun olacağım ve meslek hayatına bomba gibi düşmek işime gelir." Derin bir nefes verdim, aklıma gelmedi desem yalan söylemiş olurdum. Eun Mi'nin hayatta kendisinden daha çok sevdiği bir şey var mı diye sorsalar okuduğu bölüm derdim. Belki de bu yüzden iyi anlaşıyorduk, ben bilgisayara aşıkken o da dava dosyalarına aynı güdüyle yaklaşıyordu. "Vurulduğumun farkındasın değil mi Eun Mi?"
Kafasını yavaşça aşağı yukarı hareket ettirdi ve saçlarımı daha da şefkatli bir şekilde okşadı. "Hayatımın bundan sonrasını hep böyle olaylar oluşturacak Lera, suçlularla iç içe olacağım. Hem yanında olmam hoşuna gitmez mi?" Saçımı okşayan eline vurdum ve kollarımı dizlerinden çektim. "Zarar görmemen hoşuma gider Eun Mi."
Az önce bıraktığı tarağı yeniden aldı ve omuz silkerek saçlarını taradı. "Beni bu konuda anlayacak tek kişi sensin Lera, istediğim yere ulaşana kadar durmayacağımı biliyorsun. O yüzden bu boş muhabbeti geçelim?" Göz kırpıp sinsice güldüğünde kafamı iki yana salladım ve gülüşüne eşlik ettim.
"Bu işin sonunda ölür müyüz dersin?" diye sorduğunda ellerimi bilmiyorum anlamına gelecek şekilde iki yana açtım. "İzlediğim aksiyon filmlerine göre ilk Yoongi'nin ölmesi gerekiyor Eun Mi. Sıra bize gelmeden olay çözülür diye düşünüyorum. Sence?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deeper KTH
Fanfiction*Tamamlandı.* Hayatından vazgeçmiş, belki de doğduğu günden beri hiç yaşamamış bir çocuk. Pes etmekten ve vazgeçmekten delicesine nefret eden, oldukça deli bir kız. Bir daha yaşayamayacağını düşünen o çocuğun kapısını, yaşamın kendisi kadar renkli...