Lera'nın Anlatımından
'Geçmişin Getirdikleri'"Sen ciddi misin?"
Ayakkabısını giyen Taehyung beni asla duymuyor gibiydi. "Taehyung!" diyerek ona doğru adım attığımda, kafasını kaldırdı. "Bence bu soruyu kendine sorman lazım."
Anlayamayarak kaşlarımı kaldırdığımda doğruldu, elini aşağı ve yukarı hareket ettirerek bedenimi gösterdi. "Bu kıyafeti giymekte ciddi misin?"
"Ne var kıyafetimde?" Yanda duran aynaya göz ucuyla baktım. Tamam, en güzel kombinim falan değildi ama elimdeki şartlarla gayet iyi gözüktüğümü düşünüyordum. Ayrıca sportif olmak bana yakışıyordu, yani Eun Mi'nin dediğine göre öyleydi. Hem üstümdeki şortu görse bacaklarıma saatlerce iltifat yağdırırdı.
Canımın içi, sahi ne kadar çok özlemiştim onu ya! Yokluğu baya belli oluyordu.
"İş görüşmesine gidiyorum diyince gömlek falan beklemiştim." Göz devirerek, yere koyduğum çantayı omzuma astım. "Bu evdeki gömleklerin hepsi sana ait."
"Bu gömlek giyemeyeceğin anlamına mı geliyor?" Sırıtarak, bana biraz yaklaştı. Attığı adımla anında gerilmiştim ve gerçekten kendimi tutuyor olmasam koşarak kaçmaya başlayacaktım. "Gömleklerimin sana oldukça yakışacağını düşünüyorum."
Sikeyim ya.
Derin bir nefes almaya çalışarak, geriye doğru adımladım. Sistemim yeni bir güncellemeyle 'deli gibi utanma' duygusunu almıştı ve ben bu durumdan hiç memnun değildim!
Ben bir erkekten utanıyordum, olacak iş değildi ama oluyordu işte.
Taehyung'dan utandığım yetmiyor gibi bir de düştüğüm durumdan utanıyordum. Hayatımın yüzde yetmişini bu rahatsız edici duygu kaplamıştı.
"Geç kalacağız," Konuyu nasıl değiştireceğimi bilemeyerek aklıma gelen ilk şeyi söylediğimde, Taehyung kafa sallayarak kapıyı açtı. "Benimle gelmene gerek yok," diyip ona yetiştiğimde beni dikkate almamaya devam etti.
Artık bu durum anlamsız hale gelmeye başlamıştı.
Evden dışarı çıkmama izin vermemek bir yanaydı, evden kıyafet almaya bile tek başına gitmişti. Öğle vakti bir staj görüşmesine tek gidemiyordum ve evime de dönemiyordum.
İç huzurum yavaş yavaş bozuluyordu çünkü Taehyung beni görünen tehditten koruyor gibi davranmıyordu. Sapık bilinen bir sorundu ama karşımdaki dairede Taehyung otururken doğal yaşamıma dönmem pek sorun olmazdı.
Farklı bir şey var gibi davranıyordu, benim bilmediğim bir şeyden beni koruyor gibi hissetmek gerilmeme neden oluyordu çünkü ilk olarak; ona bu kadar güvendiğimi sanmıyordum.
Ayrıca bilinmez bir tehdit daha ürkütücüydü.
Sapıkla ilgili güçlü bir tahminim vardı, kesin olmasa da bir şeyler düşünüyordum ve bu bile keyfimi kaçırmaya yetiyordu. Sakın Lera, öncesini düşünme. Unut, yaşadıklarının hepsini sil. Yaptıklarının bedelini böyle ödüyor olamazsın.
"Önüne bak."
Kaldırımı son anda görerek adımımı doğru düzgün bir şekilde attığımda, kafasını iki yana salladı. "Seni işe alacak insanlara çok acıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deeper KTH
Fanfic*Tamamlandı.* Hayatından vazgeçmiş, belki de doğduğu günden beri hiç yaşamamış bir çocuk. Pes etmekten ve vazgeçmekten delicesine nefret eden, oldukça deli bir kız. Bir daha yaşayamayacağını düşünen o çocuğun kapısını, yaşamın kendisi kadar renkli...